| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 07.09.2000 - netyorum.com / Sayı: 37


"Referans"

İşadamını güzel bir kızla evlendirmek istiyorlar. Sonunda uygun bir hanım bulunuyor. İşadamına haber veriliyor.

- "Ben işadamıyım" diyor adam, "numune görmeden böyle bir işe karar veremem".

Genç kadına durumu iletiyorlar.

- "Ben de iş kadınıyım" diyor hoş hanım, "numune veremem ama istediği kadar referans gösterebilirim".


"Toprak Numunesi"

Temel tavukçuluk yapmaya karar vermiş. Pazara gidip 1000 tane tavuk almış ve bu tavukları kafalarından toprağa gömmüş. Bir süre sonra tavuklar ölmüş.

Temel yine pazara gidip 1000 tane daha tavuk almış. Bunları da ayaklarından toprağa gömmüş. Bir süre sonra bu tavuklar da ölmüş.

Temel bu işe şaşırmış ve Karadeniz Üniversitesine, durumu anlatan bir yazı yazmış. 1 hafta sonra üniversiteden cevap gelmiş:

"TOPRAKTAN NUMUNE GÖNDERİN!"


"Kekeme Okulu"

Kekemenin biri bir gün sokakta yürüyerek kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamış. En yakındaki bakkala girip;

- Kakakakarrdeşşşşş, bubububurraaalarrrrdaddadadadbı kekekemememe okukukukuluuu varmış, nenenenerededede bibibiliyomusususun? diye sormuş.

Bakkalda;

- Okulun yerini bilmiyorum, ama abi senin okula hiç ihtiyacın yok. Bence gayet iyi kekeliyorsun.


"Üç Bacaklı Tavuk"

Adamın biri spor bir araba almış. Bir gün, şunu şehir dışında bir deneyeyim demiş. Arabaya atlayıp şehir dışına gitmiş. Başlamış hız yapmaya.

150 ile giderken yan tarafa bir bakmış, bir tavuk koşuyor. Daha dikkatli bakınca tavuğun üç bacaklı olduğunu görmüş. Tavuk hızlanmış ve arabayı geçmiş.

Adam 180 km'ye çıkmış ve tavuğun yanına tekrar gelmiş, bakmış. Gerçekten de tavuk 3 bacaklı ve saatte 180 km hız yapıyor. Tavuk gıdaklayarak uzaklaşmış ve gözden kaybolmuş.

Adam toz duman içinde durmuş.

Yol kenarında tarlada calışan bi köylü; "Hemşerim nooldu?"

Adam; "Söylesem inanmazsın. 180 km ile gitmeme rağmen 3 bacaklı bir tavuk beni koşarak geçti!"

- Normaldir. Onları biz üretiyoruz!

- Nasıl yani?

- Bizim evde ben, annem ve babam yaşar. Bizler tavuğun bacağını çok severiz. Her tavuk pişirdiğimizde evde kavga çıkar!

- Eeee? O tavuk doğal değil mi, siz mi yetiştirdiniz?

- Doğal değil. Özel beslem yöntemi ile biz yetiştirdik.

- Peki, tadı nasıl?

- Bilmem hiç yakalayamadık ki.


"Yanlışlık Bu Ya!"

Bekçilik zor meslek. Bizim bekçi de bunalmış bir gece nöbetten. Varmış amirinin yanına, sabah beşe kadar olan nöbetini gece yarısı bırakıp bırakamayacağını, üç beş saatlik izin verip veremeyeceğini sormus. Amirin iyi tarafina gelmiş olsa gerek, vermiş izni bekciye.

Bekçi eve gelince karısını uyandırmamak için karanlıkta soyunmaya baslamış. Ne var ki çıkardığı sesten karısı uyanmış ve "Kim o?" demiş.

"Benim hatun" demiş bekçi, "bu gece izin aldım da, seni rahatsız etmeyeyim diye karanlıkta soyunuyordum."

"Aman iyi iyi," demiş kadın, "sakın ışığı yakma, başım fena halde ağrıyor. Eczaneden gidip bir baş ağrısı ilacı alıp getirebilir misin?"

"Tabii hanım" demiş fedakar ve sevecen bekçi. Sonra, karanlıkta el yordamıyla giysilerini bulup geçirivermiş üzerine, fırlamış sokağa.

Eczaneye dalmış tüm hızıyla. "Aman" demiş, "bana kuvvetli bir ağrı kesici. Zavallı karımın başı ağrıyor."

Eczacı şöyle bir bakmış adama, "Allah Allah" demiş, "yahu bu ne hız. Bir kaç dakika önce bekçilik yapıyordun, buradan geçerken gördüm seni. Şimdi itfaiyeci mi oldun?"


Yorum Ekle Yorumları Listele
37. Sayı önceki yazı 37. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye