| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Öykülerle Sözcükler" 23.08.2001 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 83

UYGAR ve MEDENİ'NİN BENZER GEÇMİŞİ

Bu yazımda dünyaya geldiklerinde aralarında binlerce kilometre uzaklık olmasına rağmen aynı anlama gelmelerinin benzer bir geçmişi olan iki sözcükten söz etmek istiyorum.

Hacettepe Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezine 1979 yılının Mayıs ayında başlamıştım. Merkezimizde kurulmakta olan B6900 model bilgisayar bir yıl önce Olimpiyatların yönetiminde kullanılmış oldukça yüksek prestijli bir bilgisayardı. Bu nedenle yönetim işletime özel önem veriyordu.

Merkezimiz oldukça da sosyal bir yerdi. Her sabah saat sekiz buçuktan ona kadar çay ocağının önünde genel değerlendirmeleri yapıp, daha sonra çalışmaya başlıyorduk. Bu değerlendirme sohbetlerinde, bilişim dünyasının en ünlülerinden olan Ünal Yarımağan, Ersay Gürsoy, Erdoğan Şahin, Atalay Yunusoğlu, Murat Taylı, Kılıçarslan Aytaç dışında Merkezimizin Müdürü ve ünlü bir dil bilimci olan Aydın Köksal yer alırdı.

Bu sohbetlerden birinde Aydın Bey'in oradakilere söylediği bir söz benim lise yıllarıma kadar uzanan bir yolculuk yapmama neden olacaktı.

Anımsadığım kadarıyla Aydın Bey şöyle diyordu; "Türkler göçebe olarak yaşarken ilk yerleşik düzene Uygurlar geçtiler dolayısıyla insanlar bu yaşama uymak için belli kurallar getirdiler bu kurallara uyan insanlar topluluğu anlamında kullanıldı uygar ilk defa". Uygar olmak demek yerleşik yaşayan Türk demekti.

Bu açıklamayla birlikte lise çağlarıma geri döndüm. Kdz. Ereğli'de okuldan çıktıktan sonra, doğru Beyçayırına gider, futbol için soyunmaya başlardık. Ben ve Medeni adlı arkadaşım, iki ayrı takım kurmak için adamları bölüşür, sıkı bir maç yaptıktan sonra sahanın kenarındaki pınarın suyu ile yıkanır eve giderdik.

Yine böyle bir günün sonunda elbiselerimizi giyerken, ben Medeni'ye dönüp; "Medeni, baban sana bu adı koyarken senin bu kadar medeni bir insan olacağını nasıl bilmiş?" dediğimde aldığım yanıt, yıllar sonra Aydın Bey'in, "uygar" için yaptığı açıklamanın neredeyse aynısıydı.

Şöyle başladı söze Medeni;

"Benim adımı dedem koymuş. İşin senin bilmediğin başka bir yanı var o da şu; dedemin babası bir Osmanlı görevlisi iken sonradan İstanbul'a göç etmiş. Onun dedeme anlattığına göre Araplar göçmen bedevi toplukları olarak yaşarlarmış. İlk kez Medine'de yerleşik bir düzen kurup şehirleşmişler. Bu nedenle Arabistan'da şehirde yaşayıp o kurallara uyan insanlara Medine'li anlamında Medeni denmiş"

Medineli olmanın uygar olmak anlamına geldiğini orada öğrenmiştim, medeni sözcüğünün yerine geçen uygar'ın Uygur'ların ilk yerleşik düzene geçmeleri ile dilimize geçtiğini o olaydan altı yıl sonra öğrenecektim. Daha sonra bu sözcüklerin yaklaşık doğum tarihlerini araştırdım ama henüz bir sonuç almış değilim.

Nezih Kuleyin
e-posta: nezih@semor.com.tr


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
83. Sayı önceki yazı 83. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye