| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

16.08.2001 Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu - netyorum.com / Sayı: 82

ULUSLARARASI BİLGİ TEKNOLOJİSİ TİCARETİNDE
İLK ADIMLAR - 2

Bundan önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, DTO'yü kuran anlaşma - Nihai Senet (Final Act), üç önemli ek anlaşmayı, anlaşmanın ayrılmaz bir parçası olarak, beraberinde getirmektedir.

1. Çok Taraflı Ticaret Anlaşması
(Multilateral Agreement on Trade -MTA),

2. Hizmet Ticareti Genel Anlaşması
(General Agreement on Trade in Services -GATS),

3. Fikri Mülkiyet Haklarının Ticaretle İlgili Yönleri
(Trade-related Intellectual Property Rights -TRIPS).

Bu yazımızda konunun devamı olan TRIPS (Fikri Mülkiyet Haklarının Ticaretle İlgili Yönleri -Trade-related Intellectual Property Rights)'i ele alarak, DTÖ'nün bilgi teknolojisine ilişkin bir başka ek anlaşmasına değineceğiz.

TRIPS anlaşması, uluslararası ticarete konu olan alanlarda fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması, düzenlenmesi ve ticaretteki engellerin kaldırılarak genel refahın arttırılması hedefi üzerine inşa edilmiştir. Anlaşma, GATT ve GATS'a paralellik çizerek, başta En Çok Kayrılan Ülke olmak üzere bütün ilkeleri, bu alana da yaymaktadır. TRIPS ile fikri ve sinai mülkiyetin korunmakta, teknolojik buluşları teşvik edilmekte ve bunların ülkeler arasında transferi kolaylaştırılarak, azami yararın sağlaması hedef alınmaktadır.

Patent konusu anlaşmanın en çok tartışılan konularından biri olmuştur. Anlaşma ile, daha önce on yıl olan korunması süresi, yirmi yıla çıkarılmaktadır. Ürün veya proses olarak her türlü icadın, icad edildiği ülkeye bakılmaksızın ve ithalat veya ihracat olarak ayırım yapılmaksızın korunması öngörülmektedir. Patent'in, sahibinin oluru alınmadan kullanılması detaylı olarak kurallara bağlamış; onaysız kulllanılan patentin bedelinin ödenmesi ve bu hakların üye ülkelerce teminat alınması sağlanmıştır. Anlaşma patent tanımını teşhis (diagnostic), tedavi edici (therapatic) ve ameliyat (surgical) yöntemleri ile insan, hayvan ve bitkilerin tedavisinde kullanımına kadar genişletmiştir.

* * * * *

Fikri ve sanayi mülkiyet hakları tanımına giren telif hakkı (copyright), tescilli marka (trademark), coğrafi işaretler, ticari sırlar, endüstriyel dizaynlar ve entegre devrelerin dizaynları da bu anlaşma kapsamındadır. Telif haklarının süresi 50 yıla çıkarılmakta, bilgisayar programları ve özgün senaryo yazıları da bu kapsamda mütalaa edilmektedir. Sesli ve görüntülü ürünlerde bu haklar, eser sahibinin yanında; oyuncu, prodüktör, yorumcu vb. gibi icracılarını da gözetmektedir. Anlaşma ile, ülkelerin bu alanlarda lisans verme usüllerine açıklık getirilmekte; hakların, ülkelerin içe dönük çıkarları için kötüye kullanımını sınırlamakta ve rekabeti esas alan düzenlemeler yapılmaktadır.

Bütün bu düzenlemelerin tamamının Uruguay Round'da yapıldığı söylenemez. Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği kararının görülebileceği gibi; daha önce yapılan Bern Konvansiyonu ve Paris Sözleşmesi'nde (1971), Roma Konvansiyonu'nda (1961), Paris Konvansiyonu ile ilgili Stokholm Sözleşmesi'nde (1967, 1979), Nice Anlaşması ve buna dayalı Cenevre Sözleşmesi'nde (1977, 1979) ve Patent İşbirliği Anlaşması'nda (PCT; 1970, 1979, 1984) bu konular gündeme gelmiş ve bazı kararlar alınarak uygulamaya koyulmuştur. Uruguay Round sonunda yapılan uluslararası anlaşmalar, bir bakıma daha önceki kısmi ve sektörel anlaşmaların bir çatı altında toplanması ve bilgi teknolojisi alanında uluslararası düzenlemelere ışık tutması bakımında önemlidir.

WTO, GATS ve TRIPS ile hizmet ticaretinin ve fikri mülkiyetin korunması konularının, tam bir düzenlemeye kavuşmuş olduğunu söylemek mümkün değildir. Uluslararası anlaşmalarda anlaşmazlıkların, kasıtlı uygulamaların veya ülkelerin kendi çıkarları için ulusal firmaları kollamaları; uluslararası kuralların gecikmeli yaptırımlarla sonuçlanmasına neden olduğu, GATT-1947'deki deneyimlerle bilinmektedir. Bu anlaşmalarda, zaman içinde çıkan sorunlar WTO Konseyi'nin çalışmaları ile yeniden göz geçirilmesi ve bundan sonraki Bakanlar Konseyi toplantıları ile zaman içinde işlerlik gücünü arttırması beklenmelidir. Nitekim, TRIPS'te geçici korunma (transitional "pipeline" protection) maddeleri ile uyum yollarına ışık tutmaktadır.

Yeni sistemin Türkiye üzerindeki muhtemel etkilerine, bilgi teknolojisi sektörü gözlüğü ile bakarak kısaca değinmek gerekir. GATT-1947 ile liberalleşen dünya mal ticaretinin getirdiği müspet gelişmelerin GATT, WTO, GATS ve TRIPS ile bilgi teknolojisi ticaretinin de uluslararası alanda büyüyeceği ve bundan yararlanmak isteyen ülkelerin daha da karlı olacağı anlaşılmaktadır.
Türkiye'nin 1980'li yıllarda mal ticaretinde yaptığı atılımın bir benzerini önümüzdeki yıllarda hizmet sektörüne kaydırması zorunludur. AB bilgi teknolojisi sektörü, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği'nden doğacak hak ve yükümlülükleri, bilgi teknolojisi alanında ülkemize ciddi döviz kazandırıcı kalemlerden biri olabilecektir.

Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: eyupi@triosh.com


netyorum.com: (Bu metin, yazarın ismi ve kaynak gösterilerek elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanabilir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
82. Sayı önceki yazı 82. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye