| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

05.07.2001 Amerikadan - netyorum.com / Sayı: 78

TAŞI TOPRAĞI ALTIN MI?

Yeni Dünya’dan yazılarımızla açılan bu pencereden toz pembe bulutları seyredeceğimiz gibi hep birlikte karanlık bulutlara da göz gezdireceğiz. 

Son günlerde ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve işsizlik vatandaşlarımızı yurt dışına göçe zorluyor. Ülkemiz insanının yurt dışına olan göçü yakın tarihimizde büyük bir çoğunlukla Avrupa’ya idi. Şimdi, büyük umutlarla Amerika’nın yolu tutulmaya başlandı. Amerika, bir çoklarımız için ikinci bir vatan olmaya başladı.

Amerika'daki Türklerin demografisi çoğunlukla okuyan kesim. Türkiye'den Amerika'ya ‘50 ve ‘60'lı yıllarda birçok mimar, mühendis ve doktor göç etmiş. Bunun yanısıra gemi kaçakçılığı ile gelmiş Türkler de mevcut. Bu akım sonra yavaşlamış, ‘80'li yıllara kadar fazla bir hareket olmamış. ‘80'li yıllardan sonra her yıl artan bir süratle Türkler genelde okumak için geldikleri Amerika'ya yerleşmeye karar veriyorlar, her geçen gün bu rakam artıyor. Özellikle Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz bunu bir çok Türk için mecbur kılıyor. 

Amerika’daki üniversitelerden master ve doktorasını almış insanlar için burada kalmak daha kolay. Buradaki öğrencilerin büyük bir kesimi burslarını Turkiye’deki üniversitelerden alıyorlar ve eğer güzel iş imkanları çıkarsa ki olabiliyor, aldıkları parayı geri ödeyerek burada kalmayı tercih ediyorlar. Alınan güzel bir eğitimin sonucunda büyük bir çoğunluk Türkiye’deki üniversitelerdeki yetersizliklerden ötürü ayrıca maddi sebeplerle burada kalmayı tercih ediyorlar.

Güzel bir not ortalaması, okuldan, hocalardan alınan referanslar ve iyi bir TOEFL puanlaması ile buradaki mastır ve doktora için üniversitelerden kabul almak mümkün. Okul, başarılı öğrenciler için eğitim bursu verdiği gibi yaklaşık 1300 dolar civarı da maaş veriyor. Eğitim amaçlı bu imkan herkese açık.

İkinci bir yolda; “Yeşil Kart - Green Card”. Yalnız yeşil kart için yapılan piyangoya katılabilmek için adayların öne sürülen şartlara sahip olması gerekiyor. Bunlar bir üniversite mezunu olmak ya da 2 yıl iş tecrübesine sahip olmak gibi. 

Üçüncü bir yolda; çalışma vizesi alarak Amerika’ya gelmek. Bu da, buradan bir işverenin sizi işe alması ile oluyor. İşveren şirket ya da kuruluş avukatları aracılığı ile vizenizi düzenliyor.

Acaba Amerika’da yaşam bir çok Türk için filmlerde görülen toz pembe tabloya sahip mi? Düşündüğümüz gibi taşı toprağı altın mı?

Gelen Türkler için aslında bütün yabancılar için dil yaşamın bir anahtarı. İngilizce bilmeyen insanların yaptıkları işler genelde düşük ücretli, basit işler oluyor. Dil bilmeyince buradaki yaşamın ilk yılları son derece zor geçiyor. Bir çok yabancı insan, bu dönemi psikolojik ve maddi sorunlarla geçiriyor ki, bunlar unutulmayacak yıllar oluyor. 

Amerika'ya gelen her yabancı, değişik şekil ve boyutlarda olmakla beraber kültür şoku yaşıyor. Yeni bir çevreye girildiğinde şaşkın, gergin ve hayal kırıklığına uğranılmış hissetmek son derece doğal. Kültür şoku birçok değişik şekilde ortaya çıkabiliyor. Ailenizden ve arkadaşlarınızdan uzak kalmanızdan ötürü özlem duyabilirsiniz. İnsanların size çocuk muamelesi yaptığını düşünebilirsiniz. İngilizcenizi ve davranışlarınızı anlatma ve aynı şekilde karşınızdaki insanı anlama sıkıntısı çekebilirsiniz. Hatta, neden evinizi ve ülkenizi bıraktığınızı ve okumak veya çalışmak için Amerika'ya geldiğinizi sorgulayarak pişmanlık duyabilirsiniz. 

Dil engeli yavaş yavaş ortadan kalkınca, ilerleyip yeni iş bulmak için eğitim şart oluyor. Çalışma izniniz yoksa işverenlerin inisiyatifi ile benzinci ya da pizzacı'da çalışabiliyorsunuz ama bu da çok bir gelecek vaat etmiyor.

Diğer yaşanılan bir sorunda sağlık sorunu. Amerika'daki birçok kolej ve üniversite yabancı öğrencileri kayıt ederken sağlık sigortasına sahip olmalarını istemekte. Bazı üniversiteler de belli bir sağlık sigortası planı seçerek bütün yabancı öğrencilerin bu
planı satın almalarını zorunlu kılar. A.B.D. göçmen kanunları, çoğu göçmen olmayan kişilerden de sağlık sigortası yaptırmalarını istemektedir. Sağlık sigortası yapmadan ciddi bir hastalık ve kaza için hastaneye gidildiğinde ödemeniz istenilen rakam büyük bir yekün tutmaktadır ki bunu ödemek çoğu zaman imkansız olabilir.

Her ne olursa olsun, güzel ve çirkin yanları ile maceralar ülkesi Amerika. Sizler bu maceraya atılmak için hazır mısınız?

Eğer, “evet” diyorsanız, diğer yazılarımızda görüşmek üzere.

Esenlikler dilerim.

Amerikadan


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
78. Sayı önceki yazı 78. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye