| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

07.06.2001 Mehmet Sağlam - netyorum.com / Sayı: 74

BİR PAZAR, İKİ YENİ KAVRAM: 
USLAMA VE DERTPATİ

" Seni anlıyorum " ifadesiyle ne kastettiğimize bakalım...

Birini anladığınız hissine kapıldığınızda sizce o kişinin neyini anlamış olursunuz? Sanıyorum, yanıtlarınızın çoğu "düşüncelerini", "beynini" veya "kafa yapısını" şeklinde olacaktır. Peki bu tür zihin okuma işine ne denir? Yanıt bulamadınız, değil mi? Çünkü dünyadaki en zengin dillerde bile bu kavram sadece "anlamak" fiili ile anlatılıyor. Anlamak mastarı ise çok genel bir kavram ve nüansları içermiyor.

Kişinin düşüncelerini anlamak başka, duygularını anlamak ise bir başka şeydir. Kişiliğini, mizacını, psikolojisini ya da ruhsal yapısını anlamak daha başka şeylerdir. Ben bu kavram için, yani insanların beynindeki düşünceleri anlamak işine, Türkçe’mize yeni bir sözcük kazandırmak uğruna bir pazar günümü harcadım ve beğeneceğinizi umduğum bir kelime buldum: USLAMAK. "AN" yerine "US" kökünü kullanarak...

Us; akıl anlamına geliyor. Kişinin beyninde olup bitenleri anladığınızda, o kişiyi akıllamış (uslamış) oluyorsunuz. Yani; aklını ve düşüncelerini tanımış ve ona bir değer biçebilmiş oluyorsunuz. Bu bir yetenektir.

Bu ayırımı yaptıktan sonra şu soruyu soralım: "Peki, insanların duygularını anlama işine ne denir?" Bu kavram Latin kökenli Avrupa dillerinde var: EMPATİ... Evet, empati; karşı tarafın duygularını anlamanın ve bunları paylaşmanın adı. Duyguları anlamak ise; bir duygu değil, uslama gibi, bir yetenektir. 

Burada önümüze iki tür empati ve bunların kavram isimleri çıkıyor:

* Paylaştığımız duygular pozitif ise, buna ne denir? 

* Negatif duygular paylaşılıyorsa, bunun adı nedir?

Empati kurulduktan sonra, kişiler birbirlerini birlikte iyi hissediyorlarsa, bu duruma KOMPATİ deniyor. Bu kavram son 10 yıl içinde ortaya çıktı ve henüz dünya literatüründe geniş çapta kullanılır hale gelmedi. İngilizcesi; co-empathy.

Fakat, pozitif empati anlamına gelen duygusal iletişime "kompati" ismini bulan kişi ya da kişiler, bu iletişim türünün olumsuz duygularla gerçekleşebileceğini düşünmemiş olacaklar ki; negatif empati kavramına henüz bir isim bulduklarına tanık olmadım.

İşte bu pazar gününün ikinci sözcüğü de bu arayıştan sonra ortaya çıktı: DERTPATİ. Dertpati kelimesinin anlattığı olguyu yakın bir durumu belirten bir kelime var dilimizde: Dertleşmek... Fakat dertleşmek ile dertpati arasında önemli bir nüans var:

Ölen birinin taziyesine gittiğinizde, onun yakınları ile dertpati kurarsınız. Yani; onlarla birlikte kendinizi kötü hissedersiniz. Ve genellikle büyük bir saygı içinde, sessizce oturmayı yeğlersiniz. Çünkü kelimeler o kişilerin üzüntülerini hafifletmeye yetmez. Ama dertpati kurduğunuzda, onlara sanki güç vermiş ya da paylaştığınız için üzüntülerini hafifletmiş olursunuz. (Fakat bu durum artık değişiyor ve ben taziyelerde fıkra anlatanlara bile rastladım...) Oysa dertleşmek, genellikle konuşma yoluyla olur ve zihinsel bir uğraştır. 

Dertpati'ye henüz İngilizce bir isim konmamış olmasının nedeni, anadili İngilizce olan toplumların trajediyi terkedip, daha ziyade komedi ve dram üzerine yoğunlaşmalarından kaynaklanıyor olabilir. Onlara "TRAGYPATHY" sözcüğünü öneriyorum. Ama bu sözcüğe gereksinim duyma olasılıklarının da gittikçe azaldığının farkındayım.. Bizim gibi pekçok gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelerin şiirinde, müziğinde, resimlerinde, tiyatrosunda, siyasetinde ve televizyon kanallarında halen en baskın trajedilerin yaşanıyor olması, o ülke insanlarının dertpatiye daha uzun yıllar boyunca gereksinimi olacaktır belki de...

Sempati sözcüğüne gelince: Bu sözcük dilimize yanlış çevrilmiş kelimelerden bir başkası. Birine sempati duymak; Türkçe düşündüğünüzde, o kişiye karşı yakınlık ve sıcaklık duymak anlamına geliyor. Oysa; İngilizce düşündüğünüzde “sympathy” kelimesi, zihninizde birine karşı acıma hissi duymayı çağrıştırır.

Neyse ki; antipati hissetmek ifadesi doğru çevrilmiş ve doğru kullanılıyor.. birinden hoşlanmamak, birini itici bulmak anlamı taşıyor.

Nüanslara indikçe kavram isimleri artıyor. Bu fazlalık bize çok şey kazandırıyor: 

- Kavram zenginliğine sahip olan beynimiz sayıca daha fazla düşünce üretiyor ve bunları ifade etmemiz kolaylaşıyor. 

- Doğru yerde doğru kelimeyi kullanmayı ve kendimizi yeterli oranda, hızla ve “taşı gediğine koyarak” anlatabilmeyi sağlıyor.

- Az sözle, çok bilgi ve çok düşünce paylaşmayı getiriyor.

- Yazı ve konuşma dilindeki yanlış anlaşılmaları engelliyor.

- Sözümüzün zenginliği, kişisel zenginliğimizi artırıyor.

- Konuşma ve yazılarımızdan alınan fayda ve lezzeti çoğaltıyor.

Herkesi hem zihnindeki hem anadilimizdeki kavram zenginliğini büyütmeye davet ediyorum.

Mehmet Sağlam
3-6-2001 / İZMİR

Mehmet Sağlam, 45 yaşında olup, İzmir'de oturmaktadır. Sadece yazmakla meşguldür. "Beynin kimliği", "Tanrı'nın kimliği" ve "Genetik Geçmişimiz ve Geleceğimiz" isimli 3 kitabı ve makaleleri vardır. Son kitabını İstiklal Caddesindeki PINAR Kitabevinden temin etmeniz mümkündür. 


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
74. Sayı önceki yazı 74. Sayı sonraki yazı
  Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye