| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

03.05.2001 Tunca Dolapçı - netyorum.com / Sayı: 69

KOŞTUĞUM UMUT

Bir yol vardı; ıssız, soğuk ve sonu parlak bir yol. Bu yoldan geçtiğim zaman hep o taşlı yollarda tökezleyip duruyordum. Rüzgar her geçen gün ışığa daha çabuk varabilmem için sürüklüyordu. Aynı, yola düşmüş kuru yapraklar gibi. Düşe kalka ilerliyordum fakat o ışık her geçen gün benden uzaklaşıyordu. Uzansam tutacakmışım gibi...

İnsanlar yorgun, sevgisiz ve mutsuz. Sokak aralarında oynayan çocuklar yok. Sadece kapı önünde duran yaşlı kadınlar! Hiçbir şeyden habersiz, öylece bakıyorlardı. Bense mutluluğa koşuyordum. Bitip tükenmeyen bir yolda mutluluğu arıyordum. Her yolda çıkmaz sokak gibi kapanıyordu kapılar. Köhne ve ıssız bir kapının önündeydim. Çıt yoktu içeride. Çalıyordum ama bakan yoktu. Girmeliydim, o korkularımı yenmeliydim. Kimsesizdi aynı ben gibi. Çorak bir bahçe, bakımsız bir ev. Yavaşça açtım kapıyı. Öyle ki kapı pas tutmuş ve yalvarırcasına gıcırdıyordu. İçerisi karanlık ve bir o kadar da yıpranmıştı. Evet bana benziyordu, bu kendi haline bırakılan ev. Uyumalıydım, bir köşeye sığındım. Öyle bir dalmışım ki, bu yıkık evin aslında çok güzel ve mutlu bir ev olduğunu gördüm. Yitirilen bir insanın arkasında yıkılan bir aile ve sonu hüsran. Gördüm ki bu ev de, sahipleri kadar acı çekmiş ki, bu yaşlı eve kimse neşe getirememiş. Çünkü korkmuşlar, maddi masraflardan. Benimse korktuğum şey, mutlu olamamak. Evet bu evle bir bağlantım vardı. Hatta bütün bizlerin bağlantısı var. Çünkü bizlerin bir takım korkuları var hayattan. Ve bu her şeyimize yansıyor. Bir mum gibi. Ne zaman kararacağımız ne zaman aydınlanacağımız bir kıvılcıma bağlı. Çoğumuz da bu kıvılcımı ararız hayatta. Bulmak için çabalar dururuz. Artık bizlerin de bir muma ihtiyacımız var ki önümüzü görelim...

Tunca Dolapçı
e-posta: tuncadolapci@yahoo.com 


Yorum Ekle Yorumları Listele
69. Sayı önceki yazı 69. Sayı sonraki yazı
  Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye