| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Öykülerle Sözcükler" 29.03.2001 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 64

ARŞIN

Arşın, anneannemin çok sık kullandığı bir ölçü birimiydi. Çok küçüklüğümüzde annem bizi de yanına katar, birlikte beş on arşın basma ya da pazen adı verilen türde kumaşlar almaya Sümerbank'a giderdik. Sümerbank, bizim çocukluğumuzda adının sonunda neden bank sözcüğünün bulunduğuna anlam veremediğimiz bir manifaturacıydı.

Her neyse, Sümerbank'a gittiğimizde annem kaç arşın kumaş alacağını söyler ve tezgahtaki görevli iki tane ölçüm çıtasından küçük olanı alıp saymaya başlardı. "Bir iki ... ve beş arşın. 215 kuruş ödeyeceksiniz" gibi bir şey der, biz de paketimizi alır, evin yolunu tutardık. Kafamda her şey netti. Arşın'da metre gibi bir ölçü birimiydi ve adı arşın'dı. Fazla araştırma gerektiren isimlerden biri değildi. "Halep ordaysa arşın burda" atasözü de bunu pekiştiriyordu zaten.

Ama arşının ne olduğu konusuna, askerliğimi yaptığım 1982 yılına kadar geri dönmem gerekmiyordu. Hatta çocukluğumuzda avazımız çıktığı kadar bağırarak söylediğimiz "Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa" marşının nakarat kısmı kulağımdan hiç silinmemiş olmasına rağmen. Hatırlarsak nakarat şöyleydi:

"Arş arş ileri, ileri arş ileri
Marş ileri
Dönmez geri Türkün Askeri"

Yıllar geçti ve biz kısa dönem askerliğimizi yapmak üzere Burdur'daki Topçu Tugayının kapısından içeri girdik. Bize verilen elbiseleri giydikten sonra yatakhaneye gitme emrini veren çavuşun tempolu bir biçimde "arş, arş" demesi ile yeniden kendime geldim. Çavuş, arş sözcüğünü adım anlamında kullanıyordu. Namık Kemal'de o ünlü eserinin bitişini öyle tamamlamıyor muydu? "Arş yiğitler Vatan imdadına" diyerek.

Ben askerdeki çavuşun arş temposunu duyana kadar Namık Kemal'in "arş yiğitler" deki "arş" 'ını, gökyüzünün bir katmanı olduğuna inanılan ve şehitlerin ancak ulaştıkları kabul edilen "arş-ı-ala" 'daki arş ile karıştırarak düşünüyordum. Namık Kemal'in sanki "yiğitler vatan için şehit olun sizden bu bekleniyor" dediğini düşünüyordum ama çavuş bana işi abarttığımı nazik bir biçimde hatırlatıyordu "arş, arş" yani "adım, adım".

"Arşın", metre gibi hesaplamalar sonucu elde edilmiş bir ölçü birimi değildi. Tıpkı İngilizlerin parmak ayak dedikleri gibi insana dayalı bir ölçü birimiydi ve adım ile özdeşleştirilmişti. Teknik tanım olarak altmışsekiz santimetre'ye denk geliyordu. Arazi alım satımlarında oldukça kullanışlı bir ölçüydü.

Çok sonradan hatırladım annemin, babam odada ileri geri sinirli sinirli yürürken söylediklerini. Annem bu durumlarda kızgın bir biçimde "odayı arşınlayıp durma" derdi, ben de "odayı ölçme" demek istiyor diye düşünürdüm. Meğerse yanılmışım.

Nezih Kuleyin
e-posta: nezih@semor.com.tr


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
64. Sayı önceki yazı 64. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye