|
"Öykülerle Sözcükler" 29.03.2001 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 64
ARŞIN
Arşın, anneannemin çok sık kullandığı bir ölçü birimiydi. Çok
küçüklüğümüzde annem bizi de yanına katar, birlikte beş on arşın basma ya da
pazen adı verilen türde kumaşlar almaya Sümerbank'a giderdik. Sümerbank,
bizim çocukluğumuzda adının sonunda neden bank sözcüğünün bulunduğuna anlam
veremediğimiz bir manifaturacıydı.
Her neyse, Sümerbank'a gittiğimizde annem kaç arşın kumaş alacağını söyler ve
tezgahtaki görevli iki tane ölçüm çıtasından küçük olanı alıp saymaya başlardı.
"Bir iki ... ve beş arşın. 215 kuruş ödeyeceksiniz" gibi bir şey der, biz de
paketimizi alır, evin yolunu tutardık. Kafamda her şey netti. Arşın'da metre
gibi bir ölçü birimiydi ve adı arşın'dı. Fazla araştırma gerektiren isimlerden
biri değildi. "Halep ordaysa arşın burda" atasözü de bunu pekiştiriyordu
zaten.
Ama arşının ne olduğu konusuna, askerliğimi yaptığım 1982 yılına kadar geri
dönmem gerekmiyordu. Hatta çocukluğumuzda avazımız çıktığı kadar bağırarak
söylediğimiz "Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa" marşının nakarat kısmı
kulağımdan hiç silinmemiş olmasına rağmen. Hatırlarsak nakarat şöyleydi:
"Arş arş ileri, ileri arş ileri
Marş ileri
Dönmez geri Türkün Askeri"
Yıllar geçti ve biz kısa dönem askerliğimizi yapmak üzere Burdur'daki Topçu
Tugayının kapısından içeri girdik. Bize verilen elbiseleri giydikten sonra
yatakhaneye gitme emrini veren çavuşun tempolu bir biçimde "arş, arş" demesi ile
yeniden kendime geldim. Çavuş, arş sözcüğünü adım anlamında kullanıyordu.
Namık Kemal'de o ünlü eserinin bitişini öyle tamamlamıyor muydu? "Arş
yiğitler Vatan imdadına" diyerek.
Ben askerdeki çavuşun arş temposunu duyana kadar Namık Kemal'in "arş yiğitler"
deki "arş" 'ını, gökyüzünün bir katmanı olduğuna inanılan ve şehitlerin ancak
ulaştıkları kabul edilen "arş-ı-ala" 'daki arş ile karıştırarak düşünüyordum.
Namık Kemal'in sanki "yiğitler vatan için şehit olun sizden bu bekleniyor"
dediğini düşünüyordum ama çavuş bana işi abarttığımı nazik bir biçimde
hatırlatıyordu "arş, arş" yani "adım, adım".
"Arşın", metre gibi hesaplamalar sonucu elde edilmiş bir ölçü birimi değildi.
Tıpkı İngilizlerin parmak ayak dedikleri gibi insana dayalı bir ölçü birimiydi
ve adım ile özdeşleştirilmişti. Teknik tanım olarak altmışsekiz
santimetre'ye denk geliyordu. Arazi alım satımlarında oldukça kullanışlı bir
ölçüydü.
Çok sonradan hatırladım annemin, babam odada ileri geri sinirli sinirli yürürken
söylediklerini. Annem bu durumlarda kızgın bir biçimde "odayı arşınlayıp
durma" derdi, ben de "odayı ölçme" demek istiyor diye düşünürdüm. Meğerse
yanılmışım.
Nezih Kuleyin
e-posta:
nezih@semor.com.tr
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|