| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Öykülerle Sözcükler" 15.02.2001 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 59

ÇİMEN

Yaşamımdaki sihirli sözcüklerden birisi de; "çimen" 'dir.

Çok küçüktüm. Babam, Kütahya'da Azot Sanayii A.Ş de iş bulmuş. Biz de, Trabzon'daki Zaanos Köprüsü üzerindeki evimizdeki eşyalarımızın tamamını bir taşıma şirketine teslim ettikten sonra üç günlük bir yolculuk yaparak Kütahya'ya gelmiştik.

Kütahya'nın çinileri ile ün saldığını aramızda bilmeyen yoktur. Sekiz yaşıma gelene kadar oyun denildiğinde aklımıza, hep çinicilerin önüne gidip onların bize verdikleri, çini yapmakta kullanılan ve kendisine çin çamuru dediğimiz seramik yapmakta kullanılan çamurdan yaptığımız heykeller için harcadığımız zaman gelirdi. Okuldan çıkar, üstümüzü değiştirir, çimlerin üzerinde yuvarlana yuvarlana çinicilerin önüne gider ve bize oynamamız için biraz çin çamuru vermeleri için beklemeye başlardık.

Yan yana duran çinici dükkanlarının önünde uzanan bu yemyeşil çimenlerde mevsimi geldiğinde kıpkırmızı gelincikler biter, bizim yuvarlanmalarımızın inanılmaz bir tadı olurdu. Ben bu çimenlere bayılırdım ama otuz yıl sonra gittiğimde çocukluğumdaki o çimenliklerin evlerle dolu olmasına karşı söyleyebileceğim söz sadece hayal kırıklığıdır.

"Çimen" sözcüğüne merakım da o yıllarda başladı. Kütahyalılar yaz geldiğinde topluca Tavşanlı ilçesindeki kaplıcalara giderlerdi ve o geniş çimenlikte yalnız kalan ben sıkıntıdan patlardım.

Böyle çok sıkıldığım bir gün mahallenin bakkalına; "Bu kadar ne yapıyorlar Tavşanlı'da?" diye sorduğumda o da bana "Sabahtan akşama kadar çimiyorlar" dediğini hiç unutamamış olacağım ki; sözcüklere kafa yormaya başladığımda "çimmek" ile "çimen" arasındaki ilişki için kafamı yormaya başladım.

Çimenler hepimizin bildiği gibi çok su çeken bitki türüdür. Evinizin önündeki çimenleri her gün en az iki kez sulamazsanız kurumayacaklarını garanti edemezsiniz. Dolayısı ile çimen gerçek anlamda çimen (yıkanan) demekti. Ama onlar geniş ovalarda ise siz sulayamayacağınıza göre onları dereler ve çaylar sulayabilirdi. Dolayısı ile onlara vereceğimiz ad'da çimenden farklı olmalıydı. Bu gerekçelerle olsa gerek onlara da çayır diyorduk.

Bunları düşünmeye başladığımda yeni bir şarkı da sanki beni doğrulamak amacı ile plakçılardan dışarıya fırlıyordu;

"Çayır çimen geze geze ooo oldum ben bir geveze o.
Oğluna meyil verdim darılma hanım teyze oh aman oh"

Nezih Kuleyin
elektronik posta: nezih@semor.com.tr


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
59. Sayı önceki yazı 59. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye