| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Öykülerle Sözcükler" 12.10.2000 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 42

CUMARTESİ'DEN KURTULUŞ YOK

İki hafta önce "Haftanın İlk Günü Cumartesi" başlığı ile yayınlanan yazı oldukça fazla ilgi çekti. Ben bu ilgiyi bekliyordum. Yazıyı okuyan bazı yakın dostlarım bana bu konuda bilmediğim çok önemli bilgileri aktardılar. Önce o bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni daha başka bilgi ulaşırsa da zaman zaman o bilgileri size aktaracağım.

Yunanlılarla yeni işbirliği yapmış olan ve yazımı okuyan bir yakın dostum "Onlarda da senin anlattığın gibi galiba" der demez, hemen bir kitapçıya koşup Yunanca ile ilgili ilk kaynağa baktım ve gözlerime inanamadım. Gerçekten de, Yunanca'da Cumartesi tıpkı Türkçe ve diğer diller gibi haftanın ilk günüydü.

Hatırlarsanız bir önceki yazımızda birçok dilde cumartesiye "şabat, şabati, şamba , şambi" gibi adlar verilerek bu adlardan sonra günlerin cumartesiden sonra birinci gün , ikinci gün .. vs gibi sıralandığını yazmıştık. Araya bazı başka isimler girse de temel yapı buydu.

Şimdi sıkı durun Yunanca'da günler anladığım kadarıyla şöyle;

Cumartesi: Savato (sanki şabat der gibiler)
Pazar: Kiryaki
Pazartesi: Deftera
Salı: Triti (tri'nin üç olduğunu biliyoruz. Tüm diğer dillerdeki gibi cumartesiden sonra üçüncü gün)
Çarşamba: Tetari (teta: dört)
Perşembe: Pemtai ( pemp'de beş olsa gerek)
Cuma: Paraskeri.

Ege'nin bir ucundaki Yunanistan ile Asya'nın diğer ucundaki Kazakistan'ın biri Yunanca diğeri Türkçe konuşurken, haftanın günlerini aynı sistematikle isimlendirmiş olmaları bana gerçekten çok ilginç geliyor. Bunu her rastladığıma anlatırken çok yakın bir başka dostum olan Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Ali Yazıcı bana aynı sistematiğin Arapça'da da aynen kullanıldığını söylediğinde; "Gerçekten mi? Yaşasın!" diye bağırmaktan kendimi alamadım. Hayret etmemin nedeni böyle bir olguyu zaten bekliyor olmamdı.

Arapça'da da, Perşembe'ye tıpkı Türkçe ve haftanın ilk gününü cumartesiye dayandıran diğer diller gibi beşinci gün anlamına gelen "yum el hamis" diyorlarmış. Büyük olasılıkla çarşambaya'da dördüncü gün diyorlardı Müslümanlıktan önce.

Güneş yılını kullanan Hıristiyanlar ile ay yılını kullanan Müslüman ve Musevilerin gün adları konusunda ortak bir noktaya gelmelerinin arkasında bir zamanlar bu iki takvimin tüm toplumlarda aynı anda yaygın bir biçimde kullanılıyor olması gerçeği yatıyor olabilir. Çünkü yer belirleme ve hava tahmin araçları gelişmeden önce, insanlar tarımda ekim ve dikim zamanlarını belirlemek, hasatı yapmak için güneş takvimini kullanırken, denizde ya da karada, gece veya gündüz yolculuk yaparken ay takvimini kullanmak zorundaydılar. Bu zorunluluk bir biçimde dillerine yansıdı ve onları ister istemez ortak bir isimlendirmede buluşturdu diye düşünüyorum.

Bir sonraki yazımızda başka bir sözcükte buluşmak üzere...  

Nezih Kuleyin
elektronik posta: nezih@semor.com.tr


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
42. Sayı önceki yazı 42. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye