"Yansımalar" 27.07.2000 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 31

İçindekiler;

• Konu: Ucuz Alışveriş
• Konu: Peşin Kart
• Konu: 17 Ağustos
• Film: 28 Days
• Kitap: İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler - Üzeyir Garih
• Söz: Miguel de Cervantes

KONU: UCUZ ALIŞVERİŞ

Herşey bir arkadaşın evinde kullanmak üzere renkli bir yazıcı satın almak istediğini söylemesi ile başladı. Benim bu tür konulara ilgim olduğunu bildiğinden fikrimi almak istedi. Ben bu tür yazıcılarda bir tek konuya dikkat ediyorum. O da, bir siyah bir de renkli kartuş yerine, renkli kartuşun tek değil de birden fazla renk için farklı kartuşlar içermesi. Bunun avantajı, eğer bir renk çok kullanılıyorsa sadece o renk bittiği için kocaman bir renkli kartuş satın almak zorunda değilsiniz, sadece o rengin kartuşunu değiştirmeniz yeterli. Hız konusu kanımca çok önemli değil, çünkü evde kullanılacak. Biraz bekleseniz de olur.

Araştırmalarım sonucu bu tür bir yazıcı buldum; "Xerox C8 TR" modeli. Muhtelif şirketlerle görüşmelerim bu yazıcının son kullanıcı fiyatının 72 Milyon TL olduğunu, eğer biraz uğraşırsam 66 Milyon'a kadar indirilebileceğini gösterdi.

Bütün bunlara bakarken son dönemde ismini sıkça duyduğum internet'teki bir alışveriş sitesi olan http://www.estore.gen.tr adresini ziyaret etmek aklıma geldi.

Estore'de aynı ürünü arattığımda satıldığını gördüm ve fiyatına çok şaşırdım. Çünkü liste fiyatının 57,5 Milyon olduğunu eğer estore'den alırsam 2 Milyon indirimle 55,5 Milyon'a alabileceğimi yazıyordu. İnanılmaz bir fiyat farkı. Hele söz konusu ürün bilgisayar donanımı ise çok büyük bir indirim.

Fiyat böyle olunca arkadaşa alınacak yazıcıdan bizlerde almaya karar verdik ve hemen siteden siparişimizi hazırladık. Bu arada benim kredi kartımda geçenlerde usulsüz olarak yurt dışında birileri tarafından kullanıldığı için internet'te yeni kredi kartı numaramı da vermek istemediğim için hemen çalıştığım bankanın internet kartını aldım.

Siparişin tutarı karşımıza geldi, ardından kargo parası eklendi. Üç yazıcı için 2 Milyon kargo parası alıyorlar. Bu arada bunu da belirteyim. Neyse, toplam tutarı gördükten sonra hemen bir başka pencerede internet kartımıza gerekli tutarı transfer ettik ve siparişin ödemesinde kart numaramızı yazıp, işlemi tamamladık.

Esas sürpriz o zaman karşımıza çıktı. Ekranda; ""Garanti Sanal Kart" ile ödeme yaptığınız için sipariş tutarınızdan ayrıca %10 indirim yapılmıştır. Teşekkür ederiz" mesajı duruyordu.

İnanılmaz bir durum. Yazıcıların fiyatı tahminimizinde altında 51,5 Milyon'a geldi. Yaklaşık %20'lik bir tasarruf.

Biz bu işlemleri saat 11:00 civarında yaptık. Saat 15:00 gibi bir telefon. "Sipariş ettiğiniz ürünler hazır. Eğer adresinizi tarif ederseniz hemen teslim edeceğiz". Ve 15:20'da ürünler elimizde.

Mağazaya gidip alışveriş yapsaydım bundan daha çok zaman harcayabilir ve yorulabilirdim. Toplam 4 saat 20 dakikada ürünler elimde. Üstelik piyasada bulabileceğim fiyattan %20 daha ucuza. Bundan iyisi can sağlığı.

Bundan sonra başka ürünlerde de kıyaslama yaptım. Hakikaten eğer estore'deki ödemelerinizde garanti sanal kart kullanıyorsanız ürünler ucuza geliyor. Bir an önce bu fırsatı değerlendirin. Örneğin ben bir cep telefonu keşfettim, piyasadan 20 Milyon ucuza geliyor. DVD filmlerin fiyatları da eğer internet kart indirimini dikkate alırsanız Amerika'dan alıp, üstüne nakliye parasını eklediğiniz fiyata geliyor.

Tabii ki, gözünüz kapalı her ürüne atlamayacaksınız. Muhakkak tüm ürünler pazar fiyatının altında olacak diye bir kaide yok. Ancak araştırmanızda yarar var.

Teşekkürler "estore". Türkiye'de internet ortamında elektronik ticaretin başarıyla yapıldığını kanıtladıkları için.

(Bu sitenin ve yazarın estore ile ticari hiç bir bağlantısı bulunmamaktadır. Bu yazı sadece son kullanıcılara güzel bir olayı haber vererek, başka kişilerinde bundan yararlanabilmelerini sağlamak için hazırlanmıştır.)

KONU: PEŞİN KART

Sadece internet ortamında bir şey satın alırken kullanabileceğiniz kartlara ben "Peşin Kart" diyorum. Her kurum bu kart için bir başka ad bulmuş, gayet güzel bir şekilde de tanıtım kampanyaları düzenliyorlar. Pek çoğumuzun bundan haberi vardır. Peki, bu kartlar nasıl çalışıyorlar biliyor musunuz, hiç kullandınız mı?

Sistemin çalışma şekli kısaca; klasik kredi kartlarında olduğu gibi bir kart numaranız ve kart geçerlilik tarihiniz var. Kartı temin etmek çok kolay. Çünkü kredilendirilmiyor. İnternet üzerinden müracaat ediyorsunuz ve anında sahip oluyorsunuz.

Alışveriş esnasında satın alacağınız ürün veya hizmetin bedelini öğrendikten sonra bu tutarı hesabınızdan, kart hesabınıza transfer ediyorsunuz. Onun için bu kartın limiti, son ödeme tarihi filan yok. Tutarı kartınıza transfer ettikten sonra alışveriş yapacağınız adreste bu kart numarasını kullanıyorsunuz ve ödemeyi gerçekleştiriyorsunuz. Eğer bu kartın hesabında para kaldıysa daha sonra kalan tutarı geriye hesabınıza aktarmanızda mümkün.

Ben bu sisteme ilgili şirkete havale çıkartmak şeklinde yaklaşıyorum. Finans kuruluşları çok akıllıca hareket ettiler. Bu tür bir kart numarası vererek, internet ortamında kredi kartı ile ödeme kabul eden kuruluşların sistemlerinde herhangi bir değişiklik yapmadan müşteriden havale ile tahsilat yapabilmelerine olanak sağladılar. Bunun ardında kullanıcıların güvenlik konusundaki endişelerini kullanmak yatıyor.

Bu endişeyi yok etmenin yoluda satın alacağınız şeyin bedelini peşin ödemekten geçiyor.

Ancak teorik olsa da sistemde bir açık mevcut. O da, siz kartınıza transferi yaptıktan sonra alışveriş sitenize gidip siparişinize onay verene kadar geçecek sürede bunun kullanılması. Bunun şu anda engellenebileceğini sanmıyorum. Yine de klasik kredi kartlarına göre son derece güvenilir bir sistem.

Tek dezavantajı kredilendirememeniz, peşin ödeme yapmanız.

Olması gereken sistem bence şöyle; bu karta yapılacak transferi klasik kredi kartınızdan yapmalısınız. Böylece o kredi kartının ekstre döneminde parayı ödersiniz.

KONU: 17 AĞUSTOS

1999 senesinin Ağustos ayının 17’sini anımsıyor musunuz? Gece saat 03:02. İstanbul, Yalova, Adapazarı, İzmit, Bolu sakinlerinin uykularından korkuyla kalktıkları, ailelerin enkaz altında kaldığı, kişilerin yaşamlarını yitirdiği o dakikayı.

O günden sonra kimsenin yaşamı eskisi gibi olmadı. Yaşamın neler getirebileceğini, nelerin bizi beklediğini bilmediğimizi fark ettik. Dikkatimizi çeken çarpıklıklar için neler yaptık? Bir avuç kişi mi yine uğraşıyor herşeyle? Yoksa herkes bir arada mı hareket ediyor? Galiba bir kısmımız unutmuş durumda.

17 Ağustos'a kadar her yazıda bu çağrıyı yapacağım. Siz de çevrenize ileterek bu çağrının yayılmasına yardımcı olun. Sivil Toplum Örgütlerinin çabalarını destekleyin.

Siz de 17 Ağustos 03:02 ‘de “Uyuma Türkiye, Ben de Uyumuyorum” çağrısına uyarak, kaybettiklerimizin anısına uygun davranın.

"UNUTMAYIN, UNUTTURMAYIN!”

FİLM: 28 DAYS - 28 GÜN

Susannah Grant'ın "28 Days" isimli eserini Betty Thomas'ın yönetiminde beyaz perdede izliyoruz. Filmde başrolde Sandra Bullock olsa da, tüm kadro çok başarılı. Yardımcı rollerde yer alanların birini diğerine tercih edip ismini yazmak olası değil. Çok kalabalık bir oyuncu kadrosu mevcut.

Bullock, en kolay "Speed" ve "The Net" filminden anımsanacaktır. Thomas'ı "Hill Street Blues" dizisindeki oyunculuğuyla birlikte Doctor Dolittle filminin yönetiminden de anımsayabilirsiniz. Thomas'ın yönetmenlik geçmişi çok eskiye dayanmasa da başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Konuya gelirsek, Bullock New York'ta yaşayan bir yazardır. Alkol bağımlısıdır ve alkolün etkisi altında tutarsız davranışlarda bulunmaktadır. Kız kardeşinin nikahında çok içip, töreni mahvetmesinin ardından şehre inerken kullandığı araba ile bir eve girmesi sonucu 28 gün bir rehabilitasyon merkezinde tedavi görmeye mahkum edilir. Film, alkolik yazarın 28 gün içerisinde merkezde yaşadıklarını aktarıyor. Ancak bu esnada aynı yerde tedavi gören diğer kişiler aracılığı ile son derece geniş bir yaşam demeti kurgulanmış.

Değişik bir yapısı olan bu film izlenebilecekler arasında. Fırsat bulursanız izleyin, vaktinizi boşa geçirmemiş olursunuz.

KİTAP: İŞ HAYATIMDAN KESİTLER ve GENÇLERE TAVSİYELER
- ÜZEYİR GARİH

Bilgi Teknolojisi sektörünün yakından tanıdığı bir isimdir Sayın Üzeyir Garih. Bilişim etkinliklerinde ne zaman kendisinin katıldığı bir oturum olsa, bilin ki o oturumun konuşmacıları arasında Sayın Garih yer almaktadır. Konuları ele alış tarzı, yaklaşımı, yapıcı eleştirileri doğrultusunda keyifle dinlenen bir konuşmacıdır.

Üzeyir Garih'in "İş Hayatımdan Kesitler ve Gençlere Tavsiyeler" başlıklı kitabı Hayat Yayıncılık tarafından okurlara sunulmuş durumda.

Bu kitaptaki amacını Sayın Garih arka kapakta şöyle özetliyor; "Burada gençlere yeni bir şey öğretme veya ders verme düşüncesinde değilim. Hedefim, çoğumuzun bildiği şeyleri bir çerçeve içerisine sığdırıp, insanları düşünmeye sevk edebilmek veya yönetimde unutulmaması gereken bazı ana prensipleri, uzun yılların bir tecrübesi olarak hatırlatmaya çalışmak. Başarılı olabilirsem ne mutlu bana".

Yukarıdaki sözlerden de anlaşılacağı gibi kitap Garih'in iş yaşamından bazı kesitleri, yaşadığı tecrübelerden elde ettiği sonuçları okurlarıyla paylaştığı bir eser.

Okunmasında yarar var. Herkesin bir şekilde yararlanacağı bir kitap. Edinin.

SÖZ: MIGUEL DE CERVANTES

Don Kişot eserini bizlere kazandırmış İspanyol yazar Miguel de Cervantes'den (1547-1616) bir alıntı; "Ufak bir numuneyi elimize alır ve bundan bütün hakkında fikir sahibi olabiliriz".

Bu sözü yaşamın pek çok kesitine uygulamamız olası. Şirketleri ele alın. En üst seviyeden en alt kademeye kadar yer alan parçaların herhangi birisindeki aksama müşterinin gözündeki o şirkete verilen notu etkileyecektir. Bunun bilincinde hareket etmekte yarar var.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com