| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 29.06.2000 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 27

İçindekiler;

  • Konu: Her An Daha Güzeli Bulunuyor
  • Konu: Tüketici Sayfaları
  • Konu: İnsan Geni
  • Müzik: Güher & Süher Pekinel - Take Bach
  • Film: Mission Impossible II - Görevimiz Tehlike 2
  • Kitap: Eminim Şaka Yapıyorsunuz, Bay Feynman - Richard P. Feynman
  • Söz: Herbert Spencer

KONU: HER AN DAHA GÜZELİ BULUNUYOR

İnternetle ilgileniyor ve sürekli yeni adresleri inceliyorsanız, "Tamam. Bu fikirde yapılmış. Daha iyisini herhalde göremeyiz" deme şansınız yok.

Geçtiğimiz günlerde elektronik posta kutuma Sayın Okay Alp tarafından düşen bir mesajda iletilen site adresi "bildiğim tüm kavramları değiştirdi" dersem abartılmış sayamayız. Bir sunum ancak bu kadar etkileyici olabilir.

İnternet araştırmalarında söylenen bir nokta var. O da, ilk sayfanın yükleme süresinin on saniyeyi geçmemesi gerektiği. Eğer, ilk sayfanın yüklenmesi bu şekilde yapılıyorsa, bu istatistik yanlış demektir. Çünkü bu adresteki ilk sayfanın yüklenmesi daha uzun sürüyor ama bırakıp gitmek istemiyorsunuz.

Bilgisayarınızda ses kartı varsa sesi açın, ekranın karşısına geçin ve aşağıdaki adrese gidin, bunu  kendinize ayırdığınız en az beş dakikalık bir zaman diliminde yapın. Bu sayede sitede dolaşırken kesintiye uğramamış olacaksınız.

Adrese gelirsek; (Bu adrese erişmek için tıkladığınızda yeni bir pencere açılacak. O sayfaları inceledikten sonra netyorum'a geri dönmeyi unutmayın :-)

http://www.balthaser.com/home.html

Ben de internet'teki sayfalarımın böyle olmasını istiyorum. Ama nasıl bu kadar hayal gücüne, bu hayal gücünü sayfalara aktaracak tekniğe ve sanatsal bir düşünce tarzına sahip olacaksınız? Zor, çok zor. Ne diyebilirim ki? Ellerine sağlık. Kullanıcıların moralini bozmak için bire bir.


KONU: TÜKETİCİ SAYFALARI

Eskiden üretici firmaların veya hizmet veren firmaların, daha da doğrusu ticaret yapanların işleri bugünkülerden daha kolaydı. O dönemde ürün veya hizmetinizde bir eksiklik söz konusu olduğunda diğer müşteri adaylarının bundan haberlerinin olması tesadüflere kalmıştı. Medyanın her zaman tüm bilgileri tam ve eksiksiz olarak aktaramadığı da bir gerçek.

Günümüzde internet öyle bir platforma dönüştü ki, ne yaparsanız artık kolay kolay yanınıza kar kalmıyor. Birileri çıkıyor ve başına ne geldiğini anlatan bir sayfa düzenleyerek, duyuruyor. Ondan sonra bu şekilde sorunları olanların birbirleri ile bilgi paylaşımında bulundukları ortamlar oluşuyor.

Üretici firmalar için aslında bu tür sayfaların bulunması güzel. Bu tür yerleri izleyerek ürün ve hizmet kalitesini artırabilir, müşteri memnuniyetini yükseltebilirler.

Aslında bu tür siteler yurt dışında çok uzun zamandır var. Ancak, bu siteleri takip ettiğinizde her zaman Türkiye içine geçerli bilgilere erişemiyorsunuz. Örneğin çok uzun bir süre önce Türkiye'de de pazarlanmakta olan bir cihazın Amerika'daki servis hizmetleri için kullanıcılar çok kötü görüşler belirtiyorlardı. Halbuki aynı ürünün Türkiye'deki servis teşkilatı çok iyi çalışıyordu. Bir başka deyişle Amerika'daki kullanıcı eleştirilerini dikkate aldığınızda cihazın kötü olduğunu düşünebiliyordunuz. Onun için her ürün veya hizmet bulunduğu bölgeye göre de değişik görüşlere sahip olabiliyor.

Bu hafta sizlere dört adet Türkçe site adresi iletiyorum. Bu adreslere erişim için aşağıdaki yerlere tıkladığınızda yeni bir pencere açılacak. O sayfaları inceledikten sonra netyorum'a geri dönmeyi unutmayın :-)

1. Advantage Kart hakkında Sayın Ertan Asan'ın düzenlediği sayfalar;

http://members.xoom.com/ertanasan/index.htm

2. Bankaların kredi kartları ile ilgili Sayın Cenk Özpay'ın düzenlediği sayfalar;

http://www.geocities.com/kartzede/

3. Rover otomobilleri ile ilgili sorun yaşayanların bir araya geldiği Sayın Şerif Yenen'in organize ettiği sayfalar;

http://www.roverproblems.org/TR/Anasayfa.htm

4. Bu adres tam bir tüketici sayfası değil ancak kişilerin bir araya gelerek seslerini duyurmaya çalışmalarına dair güzel bir örnek. Basketbol liginde şampiyon olan Tofaş'ın  basketbol kulübünün kapatılmaması için düzenlenen kampanyanın sayfaları;

http://www.sampiyontofas.com/

Evet. Bunlara benzer diğer örnekler elimize ulaştıkça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Bu adreslerin hepsinde bir konu dikkatinizi çekebilir. O da; bu sitelerde olumlu ve olumsuz görüşler yanyana sergileniyor. Sitelere gönderilen kullanıcı yorumlarına son derece tarafsız yaklaşıyorlar. Böylece, advantage kart sayfalarında "Siz de zamanında ödeseydiniz. O zaman bu kadar faiz ödemezdiniz" yazısı yer bulabiliyor.


KONU: İNSAN GENİ

Geçtiğimiz hafta hemen hemen tüm yayın organlarında ana tema "İnsan vücudunun DNA haritasının çıkarılması" idi. Köşe yazarlarının en az bir yazısı bu konuya ayrılmıştı. Türkiye'deki pek çok kişinin görüşlerini de bu vesileyle öğrendik. 100 yıl daha yaşadıklarında neler yapacakları konusunda veciz beyanatlarda bulundular.

Amerika Birleşik Devletleri Başanı Bill Clinton ile İngiltere Başbakanı Tony Blair'ın birlikte duyurusunu yaptıkları proje gerçekten bir dönüm noktası. Bu sayede pek çok hastalık hastalık olmaktan çıkacak.

Bu konu ile ilgili internet ortamında İngilizce olarak bilgi edinebileceğiniz sitelerin bir kaçını aşağıda sıralıyorum. (Bu adreslere erişim için aşağıdaki yerlere tıkladığınızda yeni bir pencere açılacak. O sayfaları inceledikten sonra netyorum'a geri dönmeyi unutmayın :-)

http://www.celera.com/

http://www.ornl.gov/TechResources/Human_Genome/home.html

http://www.er.doe.gov/production/ober/hug_top.html

http://www.wired.com/news/technology/0,1282,37206,00.html

Özellikle ikinci ve üçüncü sıradaki sitelere dikkat edin. Amerikan hükümetinin gözetiminde olan bu sayfalarda konunun etik ve ahlaki sonuçları tartışmaya açılmış durumda. Atom bombası da son derece insani bir amaçla ortaya çıkarılmış, ardından çok tehlikeli, ölümcül bir silah haline dönüşmüştü.

Bu tür her ilerlemenin toplumların yararına olduğu kadar zarar görmeleri için de kullanılabileceğini aklımızdan çıkarmamak gerekiyor.


MÜZİK: GÜHER & SÜHER PEKİNEL - TAKE BACH

Caz, Bach ve piyano. Müthiş bir çalışma. İkizler, Güher ve Süher Pekinel kardeşler çok çok yeni bu albümlerinde Jacques Loussier Trio'nun da katkıları ile Bach'ı piyanolarında caz formatında yorumluyorlar.

Dinlemesi olağanüstü keyifli bir çalışma. Onlarda bunun farkında ve bakın ne diyorlar; "Füzyon ve Dünya Müziği yeni bir çağın başlangıcındadır. Bu çağda caz da yeni ortaklıklar arayacak ve ortaklıklara girecektir".

Albümde ayrıca albüme de adını veren "Take Bach" isimli bir video klip bulunuyor. Bir başka deyişle albüm aynı zamanda çoklu ortam formatında ve bilgisayarda içerisindeki klibin izlenmesine olanak veriyor.

Universal Müzik tarafından yayınlanan albümün kitapçığından son cümleler; "Türkiye'de yaptığımız bu ilk çalışma ile dileğimiz, sadık dinleyicilerimizin yanı sıra yepyeni bir kitlenin coşkumuzu bizlerle paylaşmalarıdır. Buna erişebilirsek ne mutlu bize..."

Bu dileklerinin yerine geleceğini ben şimdiden söyleyebilirim. Müzik dinlemekten hoşlanıyorsanız, bu çalışmayı edinin. Kolay kolay vazgeçemeyeceksiniz.


FİLM: MISSION IMPOSSIBLE II

Face/Off'tan tanıdığımız John Woo, "Mission Impossible II - Görevimiz Tehlike 2" 'nin de yönetmeni. 1996'daki ilk filmin yönetmeni Brian de Palma idi.

Başrollerde Tom Cruise, Dougray Scott ve Thandie Newton yer alıyor. Cruise'u filmin 1996'daki ilk çevriminde de izlemiştik. Ancak son dönemde en akılda kalan filmi, başrolünü eşi Nicole Kidman ile paylaştığı ve Stanley Kubrick'in çekimler esnasında vefat ettiği, "Eyes Wide Shut". Cruise ayrıca üç kez Oscarlara aday gösterildi ancak sahip olamadı. Bakalım ne zaman buna ulaşacak?

Diğer oyunculara gelirsek, Scott'ı "Ever After", Newton'ı ise "Beloved" ve "Besieged" 'den anımsayacaksınız.

Yönetmen John Woo olduğunda hareketli sahnelerin özel çekim tekniklerine sahip olması kaçınılmaz. Bu aynen geçerli.

Bir ilaç firmasının sahibi geliştirilmekte olan bir aşının önleyebileceği bir de hastalık üretilmesine aracı olur. Bu mikrobu üreten bilim adamı arkadaşlarını ikaz etmek üzere yola çıktığında bindiği uçağın düşürülmesi sonucu ölür. Aşı bu konudan para kazanmak isteyen teröristlerin eline geçmiştir. Devreye kahramanımız girerek, salgın hastalığı ve bunun üzerinden kazanç elde etmeyi düşünenleri engeller. Bu hareketin arasına bir de genç ve güzel bir sevgili girdiğinde tablo tamamlanır. Kahramanımızın artık koruması gereken bir de sevgilisi vardır.

Klasik bir macera filmi. Bol bol kavga, dövüş, takip, hoplama, zıplama mevcut. Müzikler güzel, sahnelerle uyumlu. Macera filmi sevenler kaçırmasın. Sıkılmadan izleyeceklerdir.


KİTAP: EMİNİM ŞAKA YAPIYORSUNUZ, BAY FEYNMAN
- RICHARD P. FEYNMAN

Bir anı kitabı. Ancak o kadar güzel ki, elinize aldıktan sonra kolay kolay bırakamıyorsunuz. Kitap Evrim yayınevi tarafından okurlara sunuluyor. Kullanılan dil ve çevirinin üslubu gayet güzel. Rahatsızlık duymuyorsunuz. Bu kitap Amerikada çok uzun bir süre en çok satan kitapların arasında yer almıştı.

"Surely You're Joking, Mr. Feynman" isimli İngilizce eseri, Doç Dr. Tuncay İncesu "Eminim Şaka Yapıyorsunuz, Bay Feynman" adıyla Türkçeye kazandırmış. Kitabın bir diğer adı da; "Meraklı Bir Karakterin Serüvenleri".

Richard Feynman (1918-1988) Amerikalı bir bilim adamı. Mr. Feynman, 1965 yılında fizik dalında Nobel ödülü kazanmıştır.

Her ne kadar Mr. Feynman'ın aktardıklarının sunulduğu bir anı kitabı olarak görülse de, yer alan konular ve hitap şekli, günlük yaşamda karşılaşılan sorulara nasıl akılcı yaklaşılabileceğini, fizikten nasıl yararlanabileceğimizi bizlerin dikkatine sunuyor.

Yaz sıcaklarını bastırdığı bugünlerde eğer tatile çıkıyorsanız yanınıza alabileceğiniz, tatil olanağınız yoksa da çalışmaya ara verdiğinizde kendinize ayıracağınız zamanı değerlendirebileceğiniz, keyifler okunacak bir kitap. Edinin, memnun kalacaksınız.


SÖZ: HERBERT SPENCER

"Hiç kimse, herkes özgür olmadan özgür olamaz, ahlaklı olmadan, ahlaklı olamaz. Hiç kimse, herkes mutlu olmadan, mutlu olamaz". İngiliz filozof Herbert Spencer (1820-1903) 'dan alınan bir sözü ilettim.

Çevreye bir baktığımda bu sözün yanlış olduğunu ispat etmeye çalışan o kadar çok örnek var ki, bu sözün doğru olduğunu düşünmek çok kolay değil. Köşe dönücülüğün, bencilliğin, kişisel çıkarların yükselen değerler olduğu bir ortamdan ne bekleyebiliriz ki?


M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
27. Sayı önceki yazı 27. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye