|
24.11.2005 Tülay Çellek - netyorum.com / Sayı: 164
NURİ İYEM
Yıllar önce bir sergide çektiğim Nuri İYEM’ in fotoğraflarını,
yine yıllar önce evimde oluşturduğum derme çatma karanlık odada, zor koşullarda tap
etmiştim. İki fotoğraf zaman içinde sararıp solarak, ama silinmeden benimle her yere
geldi. Ne yazık ki tarih yazmamışım. Fakat İstanbul’a ilk geldiğim yıllara ait
olduğu kesin. O yıllardan aklımda kalan sergilerden biri de Mümtaz YENER’ indir…
Hep yakınlık duydum Nuri İYEM’e, sürekli portre çalışan biri olarak. Kendisi
Anadolu kadının yüzünü betimlerken, portrelerinin tamamlayıcıları olarak fona
koyduğu köy, kasaba görüntüleriyle unutulmazlar arasında yerini aldı. Bizlere
çocukluğunda dolaştığı Anadolu topraklarında yaşanmışlığı portreden hareketle
bir kişilik sunarak, hafızamızda her dem taze kalmasını bildi. Portre sever ve
çalışır biri olarak yüzlere yerleştirirdim, bir çok başka portre ile mekanları.
Bundandır yakınlığım Nuri İYEM’e
Toplumcu – gerçekçi bağlamda bizi, bizden birilerini anlatımı, kalıcı olmasına,
hafızalarımızda iz bırakmasına neden olmuştur... Hüznü sessizce yüzlerine
taşıyan kadınlarımızı tuvallere aktaran, böylece o sessizliği sanat yoluyla
çığlığa, sese, renge dönüştüren İYEM hep yaşayacak, sonsuza dek.
Manzara ve insan; bu denli başarılı, yabancılaşmadan, insanı mekanından koparmadan
özleştirilmiş, kaynaştırılmış, birbirini tamamlar hale getirilmiş ve bizlere
sunulmuş… Bunu ruhunda yaşamış olmalı. Ve bunlar açtığı sergilerle taçlandı.
Dünden gelen, yarına devam eden, gerçek olduğu kadar, sanal dünyada da yerini alan,
kitaplara giren, CD olan Nuri İYEM’ in portreleri soluk almaya devam ediyor - edecektir
yapanı-yaratanı toprağa çiçek olmaya gitse bile.
“Galeriler”, sahibini unutmayacaklar, bir yaşamın adandığı portreler sayesinde.
“Arşiv” sözcüğü de onu unutmayacak, kendisini önemsediği için. Bir başka
unutmayacak olan da; bunca resmin sergilendiği “geniş mekanlar”
Türkiye için bir yenilik; Nuri İYEM sertifikaları… Tablolarına sahip kişilere
verdiği bir belge.
Biçimi dolduran içerik, içeriği yönlendiren biçimde ilişkilendirmeler doğru
olduğunda sizi resmin içine alıyor, dolaştırıyor, düşündürüyor,
çıkarsamalarda bulunduruyor.
Tuval portreleşmek için hazır bekliyor, bir el atmak gerek o derinliği verebilmek
için. Dokunarak, doku oluşturmak ve o dokunun niteliğinde bir boyut gerçekleştirmek,
özgün bir dile sahip olmak… Tuvaldeki kadınları gördüğünüzde adına hemen Nuri
İYEM deyivermek, Ayşe, Fatma değil de…
1946'da Güzel Sanatlar Akademisi dışında sanat eğitimi veren ilk özel resim
atölyesini kurması bir devrim niteliğindedir. Bu devrim eğitimciliğinin yanında,
yaşamı süresince 6 bine yakın resimle taçlandırılmıştır. Hafızamıza
portreleriyle işlenmiş başlı başına bir dünya olmuştur, yaşamın her alanına
girerek. Resim yapmak kadar eğitimini de sağlıklı bir şekilde vererek, herkesin
sanatın zengin dünyasından yararlanmasına olanak tanıması da övgüye değerdir.
'Aydın portreleri' yapmasına karşın aklımda kalan Anadolu kadınlarının
karakteristik Nuri İYEM özelliği olan portreler… Kendilerine özgü renk kişiliği
ve doku zenginliği yapıtlarını anlatma için anahtar sözcüklerdir: “Renk ve
doku” Kendi deyimiyle bir anahtar sözcük de “göz” oldu yapıtlarında.
Kendini böyle anlatan bir Nuri İYEM geldi geçmedi, kaldı hayatımızda.
Ortaokulda başlayan bu uzun yolculuk içine çok şeyi sığdırdı. Her şeyden
önemlisi karşı duruşu koydu yolun başına. Toplumcu-gerçekçi sanat anlayışını
paylaşan arkadaşlarıyla “Yeniler Grubu”nu kurarak birliktelikler yaşadı yol
boyunca başkalarını da katarak; izleyici, öğrenci, okuyucu vb…Ve ödülleri… Ve
soyut dönemi…
Bize bakan başlardaki kara gözlerden akan ışık… Yaşamış, ölmüş anne gibi
sevilmiş bir can, bir yakın sima resimlerde hayat buluyor. Bir yaşanmışlık, bir
gözlem, bir duygulanım doku olarak çıkıyor karşımıza, dokunmak gereksinmesi
duyuracak biçimde.
Kendi kültürümüz, yaşam biçimimiz ve evrensellik; Nuri İYEM resminin ruhudur…
Tülay ÇELLEK , Haziran 2005, İSTANBUL
http://www.tulaycellek.com
tcellek@yildiz.edu.tr
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın
organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir.
Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link
verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.) |
|