| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

06.05.2005 Şule Özkara - netyorum.com / Sayı: 163

ASIL DERT BÖYLE BİR ŞEY OLMALI

Çok yorucu bir nöbetti. Artık tükendim derken sabah saat 7 gibi askerler bir çocuk getirdi.

11 yasında köylü bir çocuk çoban olmalı. Havan topu patlamış çocuğun üstünde. Nasıl bir şey bilmiyorum ama çocuğun durumuna bakılırsa mayın kadar etkili bir şey olmalı. Barsakları dışardaydı. Kasıklarından aşağısı paramparça olmuş, ayağı kopmuştu, cam kırığı gibi tuzla buz olmuştu. Yaşıyordu ama durumu kötüye gidiyordu. Hastanedeki bütün cerrahları çağırdık. Şimdi ne durumda bilmiyorum.

Bu, hergün acile gelen onlarca kötü hastadan sadece biri.

Hastanede geçirdigim son 3 yılda özellikle kanser hastası çocuk ve erişkinleri görünce şunu düşünmeye başladım:

Hayatım boyunca sorun olarak kabul ettiğim şeyler nelerdi ve hepsi aslında ne kadar da önemsizdi. Sınavlar... Arkadaşlar... vs vs. Yaşadığım hiçbir sorun karşısında, o hastalarda gördüğüm yüz ifadesi çıkmamıştı karşıma, ne aynaya baktığımda ne de çevremde...

İşte hayatın sorunları ve gerçek üzüntüleri, o tarif bile edemeyeceğim yüz ifadelerinde saklıydı.

Bir kaç ay sonra hatta bir kaç gün sonra öleceğini bilmek ve büyük acılarla o güne yaklaşmak. Asıl dert böyle bir şey olmalı...

Ve sen bunu ne zaman anlıyorsun biliyor musun...

Kalp masajı yaparken o düz çizginin hiç değişmediği ve artık bırakman gerektiğini bildiğin ama yine de son bir umutla devam ettiğin anda.

Sonra bir kez daha anlıyorsun ki bunu da geride bırakıp unutmalısın...

Şu yazdığın herşey hayat boyu aklının bir köşesinde olmalı, bilmelisin ama içinde kaybolmamalısın. Çünkü bu senin işin. Ama tamamen duyarsız da olmamalısın çünkü o zaman piyasadaki bazı doktorlardan farkın kalmaz.

Bugün tıp fakültesinde öğrendiğim en önemli şeyin bu olduğuna karar verdim. Bu dengeyi kurmak zor ama mümkün.

Şule Özkara
e-posta: suleozk@msn.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
163. Sayı önceki yazı 163. Sayı sonraki yazı
   
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye