| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

21.03.2005 Gülay Şahin - netyorum.com / Sayı: 161

KALBİMİN SAKLADIKLARI

Ne çok şey barındırıyorum içimde, oysa ki fiziksel bir bütünlük var dışarıdan bana bakıldığında, fiziksel daha ışıklıyım, yani beynimde dış görünüşümün iyi oldugğnda içimin de daha mutlu olacağına dair bir söylenti var ve ben bu yolu izlemekteyim.

İçimde de bir keyifsizlik yok aslında ama tam da mutlu olamayan bir bölüm var, henüz keşfedememiş olduğum. Arkadaşlarımla konuşuyorum, sohbetler ediyorum, evime gidiyorum, oğlumla oynuyorum vakit buldukça, yemek yapıyor ve yiyoruz ama sonra o masayı kaldırmak toplamak içimden gelmiyor, o an üzerime çöken tuhaf tabakanın ne olduğunu bilmiyorum kendimi motive etmek adına, bir fincan Türk kahvemi yapıyorum ama hala masa ortada, annem derdi ki toparlarsan, etrafı düzenlersen daha çok düzen istersin, dağınıklığı kurtarmayı bekleme düşünmeden hareket et o harekete başladığın an gerisi gelir, işte kadın titiz olunca böyle oluyor ama benim üzerime müthiş bir tembellik veya pasaklılık çöküyor, tüm iş günü ve evdeki koşturmacanın peşinden kahvemi alıp balkona gidiyorum, ağaçların dalları altında serin serin oturuyorum, kahvemi bitirip ters çeviriyorum anlamasam da falıma bakmak istiyorum vakit geçsin diye, sonra başımı balkonun taşına koyup öylece yatıyorum 1. katta oturmanın hoşluğu herkesi yakınen takip edebiliyorum ve ağaçların gölgeleri en erken benim evimin balkonuna düşüyor, haftasonları arka balkonda kahvaltı ediyor öğlen ve akşamları ön balkonu tercih ediyoruz güneşin dönmesine istinaden..

Sıkıntım biraz geçiyor herkes işten geliyor, yürüyüşten geliyor, çocuklar birbirlerini kovalıyor ve bağrışıyorlar en çok da benim oğlumun sesi çıkıyor havalara doğru, bu çocuk sadece evde konuşuyor, dışarıda susuyor demiştim her zaman, bunu geri alıyorum sokakta konuşması ne anlam, çocuk bağrınıyor. Neyse diyorum enerjisini atsın iyi uyur belki, sonra zil çalıyor kalkıyorum eyvah bu da ne demeden evin girişine 6-8 çocuk doluyor bize su verir misiniz, tamam demeden 2 kız ellerimizi yıkamak istiyoruz deyip doğru lavaboya koşuyor, ya bu çocuklar çok fırlama ya da bizim zamanımızdaki bu ayıp kavramı içeri izinsiz girilmez ya da habersiz kavramı kalmamış. Hepsi suları içiyor ,ellerini yıkıyor, şöyle bir gözleriyle evi süzüyor ve dışarı tekrar çıkıyorlar, yalnız dikkatimi çeken tüm çocuklar kız, erkek oğlumla beraber 2 kişi ne oldu bu erkek çocuklara kıtlık mı oldu ne?

Balkonuma geri dönüyorum, fincanım soğuyor ve ben bir hışımla mutfağa gidiyorum, bu çocukların bana gelmesi iyi oldu her an kapı çalabilir ve birileri gelebilir düşüncesi beni harekete geçirdi ve mutfağı bir çırpıda toparladım hatta fayansları cifledim, elbezileri çamaşır suyuna koydum, ocağı sildim ve mutfak ile giriş halısını bile çırptım ve sonra uykum geldi, tv izleyemiyorum, eşim sürekli teleteksle biryerlere bakıyor o spor kaç, bu futbol ne zaman gibi, aklıma kahvem geldi açtım baktım iyi gibi gözüktü onu da yıkadım ve yatağıma yarım saatliğine uzandım, uyandıgımda oğlum gelmiş pijamalarını giymiş, eşim ışıkları kapamış onunla uyu- uyumam muhabbeti ile karşı karşıyaydı sonra bende kalktım biraz daha oturup yattık oğlumla, ona hikayeler yerine gerçekler anlattım, çünkü; bu çocuk hikaye istemiyor, dünyayı anlatıcakmışım ona, kendimce anlattım, dua okuduk ve uyuduk, sabaha kadar kaç rüya gördüm bilmiyorum ama hepsi güzeldi ve işe doğru yola koyuldum yine ertesi güne başlayan bir önceki günün tıpkısına.

Gülay Şahin - 21.7.2004
e-posta: gulay_sahin@hotmail.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
161. Sayı önceki yazı 161. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye