| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
21.03.2005 Belgin Eryavuz - netyorum.com / Sayı: 161GİZEMLİ DAMLACIKLARIN MUCİZESİGöz yaşlarımız hesapsız, çocukça bir masumlukla gözlerimizden usul usul
süzülüp bir sicim misali yanaklarımızdan akmaya başlarken; içimizdeki gri
karamsar bulutları da bir bilinmeyene doğru alıp götürür. Yüreğimizin üzerindeki
tonlarca ağırlığı kaldırıp bizi bir anda hafifleten kırılgan ama naif
hislerimizin gizemli damlacıklarıdır onlar. Gerçekten de göz yaşımızda sakladığımız ne kadar çok anımız vardır, kimselerin bilmediği, içimizde, kalbimizin derinliklerinde sadece bizimle beraber yaşayan. Pembe beyaz sevinçler, en tatlı mutluluklar, en derin acılar, kabus gibi yalnızlıklar, hayat boyunca yaşadığımız acı-tatlı tüm duygularımız; akıttığımız her damlada gizemini korur. Bu nedenle değil midir hep merakla sebebini bulmaya çalışmak ve her defasında "neden" demek. Belki de yine bu nedenledir göz yaşlarımızı akıtmaktan korkumuz; birilerinin o halimizle bizi görüp sorgu sual etmelerinden çekiniriz hiç sebepsiz. Oysaki açıklamak zorunda değiliz ki göz yaşlarımızı. Bazen hiç sebepsiz yere de ağladığımız olur. Bu bir tür birikmiş duygularımızın dışa vurumudur. Göz yaşlarımız akarken soluksuz, içimizdeki duygular bir deniz misali çoşup kabarır. Bir taşma noktası, bir patlama, belki de bardaktaki taşmaya hazır son damladır artık o. Akmasının, kirpiklerimizden yanaklarımıza doğru usul usul süzülmesinin sırası çoktan gelmiştir kendi iç dünyamızda. Göz yaşlarımız öyle zamanlarda ortaya çıkıverir ki bazen bizi bile hazırlıksız yakalar. Örneğin, çok keyifli bir ortamda bir film izlerken sessizce belirir göz pınarlarımızda. Saklamaya çalışır, kimselere göstermeden kurumasını bekleriz karanlık sinema salonunda. Oysaki duygusal bir etkileşim sonucunda ortaya çıkan göz yaşlarımızdan utanmak ve onları saklamaya çalışmak niye? Hayır, ağlamak asla bir zayıflık göstergesi değildir. Tamamen bize ve iç dünyamıza ait olup, gerektiği zaman çekinmeden kullanılabilmelidir. Sadece bayanlar değil bence erkeklerde ağlar, hatta ağlamalıdır. Son derece doğal, son derece içten gelen bu güzel tepkiye , farklı tepkiler vermek niye? Masumluğu, ele almaya korktuğumuz narin bir cam heykel misali kırılganlığı ve tüm saygınlığı ile bence ağlamak güzeldir. İnsan olmanın en naif göstergesidir. Yaşamın vazgeçilmez tadları arasına saklanmış minicik duygu damlacıklarıdır. Bu gizemli damlalarda aşkı, nefreti, ayrılık acısını, özlemi, kederi, sevinçleri, hayal kırıklığını, terk edilmişliği, yalnızlığı,…sebepleri yada sebepsizliği bulmak öyle zordur ki. Sırası geldiğinde ağlayın özgürce, rahatlayana değin, hesapsız, kimseden çekinmeden ve kimseye herhangi bir açıklama yapmaya gerek duymadan. Unutmayın hayat sizin hayatınız. Kimsenin şekillendirmesine ve yönlendirmesine izin vermenize ihtiyacınız yok. Hayatınızı en güzel şekli ile yaşamak nasıl sizin en doğal hakkınızsa, ağlamak da öyle. Önemli olan göz yaşlarınızın sizi rahatlatmasının yanında; hayatınıza yer eden kişilerin de "Sen ağlama dayanamam, ağlama göz bebeğim sana kıyamam…" nakaratında olduğu gibi size bunu hissettirebilmeleri. Sevgiyle kalın ve ne olur göz yaşlarınızdan utanmayın. Belgin Eryavuz netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |