|
30.10.2003 Gülay Şahin - netyorum.com / Sayı: 147
GECEDEN GÜNDÜZE DÜŞEN RENK
Sabahın henüz ışıkları doğmamış, bir ara gözümü açıyorum, bir ses beni
uyandırıyor, kendime gelmeye ve ne olduğunu anlamaya çalışarak gözlerimi
olabildiğine irice açıyorum. Görüntüde bir şey yok herşey yerli yerinde ama, ama
bir ses kulaklarıma çalınmakta sanki evin içinde ağaç dalları var ve üzerine
biri kovalarla su boşaltmakta.
Birden kendime iyice gelip saatime bakıyorum içeri gidip, sabahın 05:00 'i.
Sonra dışarıya doğru yöneldi bedenim, bu ses sokaktan geliyordu, perdeleri biraz
itiştirdim biraz da söylenerek önümdeki oyuncaklardan az kalsın düşüyordum, her
akşam toplamayı bıraktım bizim ufaklığın oyuncaklarını, kendi alışsın istiyorum
dağıttığı oyuncaklarını toplamaya ama nerde..!! Biliyor annesinin eninde sonunda
toplayacağını, o inat ben inat az kalsın küt gidiyordum. Neyse pencereye yönelip
caddeye bakarken şaşırdım, biz yaz mevsiminde ve daha birkaç saat önce sıcak ve
güneşli havada değil miydik? Ee bu ne, nasıl yağmur yağıyor, ben kovalarla su
boşaltmak demiştim ya, yok değilmiş varillerle boşalıyor öyle güzel ki. Caddenin
ortasından akıp gidiyor aşağılara doğru. Arabaların üzerine berraklıkla akıyor
sert sert vuruyor ama hava hala yumuşak ne kadar bunu izlediğimi farketmedim ama
gün ne çabuk gündüz kuşağı rengine giriverdi böyle. Yağmur dindi, etraf hemen
kurumaya döndü ama hala yerlerde nemlilik mevcut, pencereyi açtım. Hımm mis
gibi. Uzun zamandır bu koku yoktu, duymamıştım. Bu yağmur ne derin bir koku
sindirmiş sanki eskiden toprağa düşen yağmurdan sonra kokan mis amber kokusu
gibi, kendimi kandırmıyorum, ciddiyim böyle güzeldi. Sonra gidip elimi yüzümü
yıkadım kendime geldim ve balkona çıktım, biraz daha günün kendi renklerine
alışmasını bekledim, bir zaman kısa bir an sonra bu sessizlik bir kaç araba
gürültüsüne dönüşüverdi, tek tek insanlar belirmeye başladı yollarda ve tek tek
arabalar çalışmaya bu mis kokuyu yok etmeye başladı bu renklerde. Pencerelerimi
bu an hemen kapattım güçlü bir is kokusu gibi, bir koku dolmaya başladı güne ama
en azından ben sabah sabah o ilk saf kokuyu alıp içime çekmiş hatta bir tutamda
evin içine yerleşmesini sağlamıştım.
Bugün Cuma ve son iş günü. İşe gitmek için hazırlanmam gerek ama sabah güçlü
enerjiyle kalktığım anlarda sanki tüm enerjim alındı, bir anda güçsüz güçsüz
kalmış gibi hissettim kendimi. Toparlanmalıyım diyerek başladım adımlarımı
hızlandırmaya, evet nihayetinde vardım ayakkabılarıma doğru, yöneldim kapıya ve
kendimi buldum bir taksinin içinde. Evet şimdi işyerindeyim, bir tost ve bir
meyva suyu içtikten sonra yazıyorum bu satırlarımı. Kendi kendimle paylaşıyorum
bu birkaç saati.
Şimdi ise iş zamanı.
Gülay Şahin - 30 Mayıs 2003
e-posta: gulay_sahin@hotmail.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|