| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

02.10.2003 Daruma - netyorum.com / Sayı: 145

HAYATA ASILDIM, MUTLU KALDIM...

Mucizeler beklerken hayatı ve yaşamı kaçırabiliriz. Çocukluk; saflık , temizlik ve güzelliktir. Zavallılık değil... Havaya değil ama hayata asılı kaldığımız sürece yaşadığımızı hissedebiliriz. Kayıp giden yıldızlarımız olabilir. Yıldızlar gibi insanlarda bir gün kayıp olacak. Ancak hayata asılı kaldığımız sürece, hissettiğimiz ölçüde düşüncelerimizle, özgürüz, mutluyuz, güzeliz ve sevgi doluyuz.. İsteklerimizin hayalini kurabiliriz, planlar yapabilir, hedefler koyabiliriz. Ama bulabildiğimiz kadarı ile yetinmeyi ve mutlu olabilmeyi de becerebilmeliyiz. Yaşam bazen bizi parlatır, bazen de karartır. Hayatın içinde kazanılan olgunluklar, tecrübeler adı her ne ise; kimi üzüntüyle, kimi güzellikle / çirkinlikle zaten içiçe. Hayatı dışarıda bırakmak Sn. Sabahattin Kaya’nın (Netyorum’da yayınlanan) yazısında bahsettiği ve çok doğru olduğuna inandığım “Gülistan’dan bir haber yaşamak” değil mi. Mevlana’nın dediği gibi ;

Sen düşünceden ibaretsin
Geriye kalan et ve kemiksin
Gülü düşünürsen gülüstan olursun
Dikeni düşünürsen dikenlik olursun

Sahip olduğumuz ve süreli olan hayatı güzelleştirmenin ellerimizde biçimlendiğini ne kadar güzel anlatmış.

Bir çok problemimiz olabilir. Çözülebilir veya çözülemez. Uğraşmalıyız. Ama imkansızlıkların peşinde de vakit kaybetmemeliyiz. Oluruna, suyu akışına bırakmalıyız. Bazen olumsuzluklardan doğan süprizler olabilir. Bugün başaramadığımız bir işi, bir gün hiç yorulmadan başarabiliriz. Hayat süprizlerle dolu. Mucize mi istiyoruz. Önce kendimiz inanmalıyız. Çok inanarak istediğimiz herşeyi aslında biz kendimiz gerçekleştiriyoruz. Sonra da mucize diyoruz. Dolu dolu, takıntısız, kararlı ve sevgi dolu yaşama tarzı hayatı güzelleştiren olgular. Başımızı hayatın içinden 1 dakika değil 1 saniye bile çıkaramayız. Çünkü yaşıyoruz. Zaman akıp gitmeye devam ediyor. Bir tek hayat var. O da bizim, bize ait. Parlatırsak parlıyor, karartırsak kararıyor. Güzellikle ve sevgiyle besler (çünkü hayat olumlu düşüncelere ve sevgiye hep aç) hedeflerimiz, planlarımız ve yaşadıklarımız (olumlu veya olumsuz) ile olgunlaştırır isek, gerçekleştiremediğimiz, mümkün olmayan hayallerimizin sadece hayallerimizde kalmasını kabullenir isek, hayatımız daha kolay olacaktır.

Tabii ki bu düşünceler ve yaşam tarzı benim hayata bakış açım. Bu güne kadar bir zararını görmedim. Kendi hayatımda, mutlu olabilmeyi biliyorum. Herkese mutluluklar diliyorum.

Yazdan kalan şu son günlerde yapraklar bir bir sararıp yerlere düşüyor ve yok oluyor. Ama ilkbaharda tüm ağaçlar yine yemyeşil olacak...

Daruma
e-posta: daruma@netyorum.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
145. Sayı önceki yazı 145. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye