| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 02.10.2003 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 145

İçindekiler;

  • Konu: Değişmeyen Mobil Telefon Numaraları
  • Konu: Yeni Bir İnternet Telefonu
  • Konu: Netyorum Dergi
  • Müzik: Moloko - Statues
  • Film: Mulholland Dr. - Mulholland Çıkmazı
  • Film: Identity - Kimlik
  • Söz: Benjamin Franklin
  • Söz: George Berkeley
  • Söz: Jacob Riis

KONU: DEĞİŞMEYEN MOBİL TELEFON NUMARALARI

Sürekli yanınızda taşıdığınız ve günlük yaşamın her anında hemen hemen her yerde birilerinin kullandığını gördüğünüz mobil telefonların numaraları eğer operatör değiştirirseniz değişmek zorunda. Ancak 24 Kasım 2003'de Amerika'da yürürlüğe girecek bir uygulamaya göre artık mobil telefon kullanıcıları operatör değiştirseler dahi mevcut telefon numaralarını kullanmaya devam edebilecekler. Şu andaki durumda mobil telefon numaramız kullanıcıya yani bize ait değil, işletmecinin mülkiyetinde. Onlarla çalışmaktan vazgeçersek ilgili numarayı bir başkasına verebilirler.

Bu arada işletmeciler de boş durmuyorlar doğal olarak. Onlar da bu taşınabilirliğin bir bedeli olmalı diyerek, yeni bir servis ücreti getirmeye çalışıyorlar.

Amerika'da tüketicileri örgütleyen grubun kullanıcıları bu konuda bilgilendirdiği sitenin adresi; http://www.EscapeCellHell.org

Verizon şirketi bu uygulamayı desteklediğini ve ekstra bir ücret talep etmeyeceğini duyurdu ancak diğer işletmeciler konuya sıcak bakmıyorlar.

Bu uygulama Türkiye'ye ne zaman gelecek acaba? Kullandığınız telefon numarasının hangi operatöre geçerseniz geçin aynı kalması ne kadar güzel olacak. Sıra bizim operatörlerde.


KONU: YENİ BİR İNTERNET TELEFONU

Kazaa programını İnternet kullanıcılarının büyük bir kısmı duymuştur. Özellikle son dönemde Amerika'da RIAA - Recording Industry Association of America - 'nın İnternet'te dosya paylaşımı yapan bu yazılımı kullanarak şarkı değişimi ile eserlere sahip olanlara karşı başlattığı kampanyada adları ön plana çıktı.

Bu programı geliştiren Niklas Zennström şimdi de Kazaa'daki benzer dosya dağıtım ve paylaşım tekniğine dayalı bir İnternet telefon görüşmesi yazılımı çıkardı. Programın ismi SKYPE

Şu anda ücretsiz deneme sürümünü sitelerinden dağıtıyorlar. Adresi; http://www.skype.com

Proje daha önce Hotmail ve Overture sitelerine finans sağlayan Tim Draper tarafından destekleniyor.

Siteden alınan bilgilere göre yazılımda spyware tarzı kullanıcı bilgisini toplayan kod bulunmuyor. Kazaa'da ise durum böyle değildi ve pek çok kişi bu yüzden Kazaa Light kullanıyordu.

Güvenlik duvarının arkasından dahi iki kişinin karşılıklı İnternet üzerinden konuşmasını sağlayabilecek bu yeni yazılım önümüzdeki günlerde bakalım kullanıcılara ne getirecek.


KONU: NETYORUM DERGİ

Dört ay süren bir anketimiz vardı, "netyorum, internet dışında ayrıca aylık basılı dergi şekline getirilse, satın alır mısınız?" şeklinde. Ekim 2003 başında sonlandırdık. Gelen yanıtların dağılımı "%60 alırım" "%40 almam" şeklinde.

Bu durumda 2004 yılbaşı gibi Netyorum Dergi İnternet dışında ayrıca basılı şekilde elimizde olacak. Katkı verecek herkesi bekliyoruz. İletişim adresi dergi@netyorum.com


MÜZİK: MOLOKO - STATUES

Yaz başından beri çalınmakta olan "Forever more" şarkısının da yer aldığı "Statues" albümü Moloko grubunun bir çalışması.

Moloko bir İngiliz grubu. 1998'de Ibiza'da en çok dinlenen şarkıyı - Sing It Back - ürettiler ve ondan sonra da yaptıkları çalışmalarla listelerde yer almayı başardılar.

groove ve soul tarzı 10 şarkıdan oluşuyor albüm. Dans edebileceğiniz rahat dinlenebilen güzel melodilerin bulunduğu bir albüm. Bazı albümler vardır, içindeki tüm eserleri dinleyemezsiniz, bir iki tane iyi şarkı dışındakiler beğenilmez ancak bu albümde durum farklı, albümde yer alan tüm şarkılar iyi.

İnternet erişim adresleri; http://www.moloko.co.uk


FİLM: MULHOLLAND DR. - MULHOLLAND ÇIKMAZI

2001 yapımı bu filmi geçtiğimiz günlerde izledim. David Lynch'in yönettiği "Mulholland Dr. - Mulholland Çıkmazı" gösterildiği dönemde eleştirmenler tarafından beğenilmişti.

Başrollerde Naomi Watts, Laura Harring, Dan Hedaya ve Justin Theroux yer alıyor.

Yönetmen Lynch, 1981'de "The Elephant Man", 1987'de "Blue Velvet" ile En İyi Yönetmen Oscar ödülüne aday gösterilmişti. Diğer çalışmaları arasında "Dune", "Eraserhead" ve televizyon dizisi "Twin Peaks" var. Lynch ayrıca 2002'de bu filmle de En İyi Yönetmen Oscar ödülüne aday gösterilmişti.

Watts "Dangerous Beauty", "The Ring", Harring "Lambada, The Forbidden Dance", "John Q", Hedaya "Marvin's Room", "The Usual Suspects", "Shaft", Theroux "American Psycho", "Charlie's Angels: Full Throttle" filmlerinden anımsanabilir.

Bellek kaybı "amnezi" hastası olan bir genç kızın geçirdiği bir trafik kazası sonunda sığındığı bir evde karşılaştığı oyuncu olmak için bir başka bölgeden o eve gelen kızla birlikte yaşadıkları anlatılıyor. Ana konunun yanında pek çok alt konu yerleştirilmiş ve bunlarda da aynı oyuncular yer alıyor. İzlenmesi kolay bir film değil.

2,5 saatlik uzun bir film ancak filmi anlamaya çalışmakla o kadar meşgul oluyorsunuz ki, zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz.

Bu filmi anlamak ve üzerinde konuşmak için nasıl bir kişi olmalısınız pek karar veremedim. Eğer derin konulara dalmaya meraklıysanız, her kısımdan anlam çıkarmaya, yönetmenin ruhsal durumunu çözmeye, nerede ne mesaj vermeye çalıştığını düşünmeye çalışabilirsiniz. Bunların yanıtlarını bulamıyorsanız da geçmişteki filmleri ile karşılaştırma yapıp, kendisini ne kadar aştığını konuşabilirsiniz. Kimsenin anlayamayacağı bir film yapmak da başarı sayılabilir. İzleyicinin izlediği herşeyi anlamasını bekleyemeyiz. Bu filmi izlemeyin diyemem, izlemelisiniz ki film yapımında nerelere gelindiğini görün. Anlamazsanız da kafanıza takmayın çünkü anlamayan sayısı anlayanlardan fazla. Ancak filmi üç kezden fazla izlerseniz bu arada da başka izleyenlerle konuşup farklı kaynaklardaki yazıları okursanız, anlamaya başlıyorsunuz. Film üzerine hiçbirşey okumadan ve konuşmadan bir sefer izledim ve herşeyi anladım diyen kişi olmayacaktır diye düşünüyorum.

Yaşı küçük olanlara içerdiği iki sahne nedeni ile izlemeleri önerilmez.


FİLM: IDENTITY - KİMLİK

Michael Cooney'in eserinden James Mangold'un yönettiği bir film "Identity - Kimlik"

John Cusack, Ray Liotta ve Amanda Peet başrollerde.

Yönetmen Mangold "Girl, Interrupted", "Cop Land" ve "Heavy" filmlerinden anımsanabilir.

Cusack "America's Sweethearts", "High Fidelity", "Being John Malkovich", Liotta "GoodFellas", "Unforgettable", Peet "The Whole Nine Yards" filmlerinden anımsanacaktır.

Filmin öyküsünü size aktarmayacağım çünkü o kadar fazla sürpriz gelişme var ki, herhangi birisini dahi söylemem filmden alacağınız zevki azaltacaktır. Tek söyleyebileceğim ki onu da her yerde okuyabilirsiniz, Amerika'da ıssız bir bölgedeki bir otelde bir araya gelen on kişiliğin 24 saatlik zaman diliminde başlarına gelenler.

Filmde inanılmaz bir kurgu var, senaryo çok iyi. İçerdiği sürprizler bir filmde bulunması gerekenlerin en üst seviyesinde. Her an bir olayla karşılaşıyor ve düşünüyorsunuz. En iyi kısım ise filmin sonu çünkü tüm soruların yanıtları orada veriliyor, ortada bırakılmıyorsunuz. Bu filmi izleyince yukarıda okuduğunuz Lynch'in Mulholland Dr. filmini düşünmeden edemedim. Lynch bu filmi yönetseydi anlamak olanaksızdı.

Psikolojik korku öğelerini de içeren kaliteli bir gerilim filmi. Sinirleriniz sağlamsa izlemenizi öneririm.


SÖZ: BENJAMIN FRANKLIN

"'Para herşeyi yapar' diyen adam para için herşeyi göze alan adamdır". - Benjamin Franklin


SÖZ: GEORGE BERKELEY

"Biri size: 'Dürüst insan diye birşey yoktur" derse, o kişinin bir düzenbaz olduğuna inanın". - George Berkeley


SÖZ: JACOB RIIS

"Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulur seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz. Sonra birden, yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir. İşte o zaman anlarım ki; taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdir". - Jacob Riis


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
145. Sayı önceki yazı 145. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye