| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

26.06.2003 Sevilay Erdoğan - netyorum.com / Sayı: 138

ERTELENMİŞ ZAMANLARDA...

Yoksun artık...

Varlığındaki yokluktan daha da çok acıtıyor bu içimi.

Konuşulması gerekenleri bırakmamalı bir ertesi güne, biliyorum ki bir ertesi günün bir ertesi günü daha var bekleyen. Beklemenin gönlüme bu kadar acı vereceğini nereden bilebilirdim ki! Her gün seni bir ertesi güne erteledim. Ertelenmiş zamanlarda ertelenmiş sözcüklerde kaybettim seni. Bugün o ertelenmemesi gereken gündü. Bugün gözlerinin içine bakarak 'buradayım' denilmesi gereken gün. Bugün ertelenmemesi gereken gün!!

İçimdeki düğüm gözlerinden dökülmeye hazırlanan pınara aitti sanki. Bakamadım geçmişin hüznüne kilitlenmiş gözlerine, söyleyemedim 'ne kadar iyi olsa da hayat, sana ihtiyacım var baba' diye. Ne kadar uzun zaman olmuştu, neler geçmişti hayatımdan. Bu bakışları yollarda görmüştü seni arayan gözlerim. Şimdi karşımda sen, gözlerinde ben. Bu kadar özlemden sonra sözcükler nasıl da ihanet edip çıkmazdı dudaklarımdan. Nasıl da boynunu bükerdi içimde sana sakladığım çiçeklerim. Sevincim nasıl da saklardı kendini, hiç ortaya çıkmamak istercesine..

Konuşulması gereken gün; bu gündü, biliyordu yüreğim. Konuşamadı işte seni bekleyen yüreğim. Gecenin karanlığına yumdu yaşlı gözlerim seni. Biliyorum ki sen de anlatacaktın, bitirmeseydim geceyi. Sen de gözlerindeki pınara özgürlüğünü bağışlayacaktın 'özlemişim karakızımı' deyip sarılacaktın boynuma. Birlikte geçiremediğimiz yılları anlatacaktım sana büyük heyecanla. Bazen gözyaşlarımız birbirine karışacak, bazen de tebessüm edecektik birlikte hayata. Ertelenmiş zamanların hesabını yapacaktık. Yapamadık işte. Ne sen, ne ben. Bu sefer de başaramadık. Zamanı bir ertesiye bıraktık gözlerimizde. Oysa ki ne sen, ne de ben nereden bilebilirdik ki bir ertesi gün birimizin hayatta olamayacağını. İşte bunu ertelenmiş zamanlarda hiç hesaba katamamıştı serçe yüreklerimiz.

Şimdi yoksun.

Varlığındaki yokluktan daha da çok acıtıyor bu serçe yüreğimi. Şimdi neden hep erteledik diyorum, neden hep bekledik. Neyi bekledik, bu günü mü? Oysa ki ne çok şey vardı paylaşılması gereken.

Sayfalarca yazsam da anlatmak istediklerimi, sana sadece 'Seni Seviyorum Baba' desem bedeldi tüm bu satırlara.

Sevilay Erdoğan
e-posta: sevilayerdogan@hotmail.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
138. Sayı önceki yazı 138. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye