|
06.02.2003 Ayşe Ozan - netyorum.com / Sayı: 121
KENDİNE İYİ BAK
“Kendine iyi bak” bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman. O üç
kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...
"Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım. Olamayacağım.
İstesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden
sonra da mutlu olmanı istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak
istiyorum.“
“Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana
bakacak. Ben olmayacağım. Kendine iyi bak ve beni düşünme. Çünkü ben de seni
düşünmeyeceğim artık. Arama sakın beni, yazma, çünkü ben yazmayacağım. Sil beni
yüreğinden, çünkü ben sileceğim. Fakat, yaşanılan, paylaşılan güzel şeyler
hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum. Ve ben bir daha dönmemek üzere
gidiyorum.”
"Kendine iyi bak. Aramızda geçen herşeye rağmen benden sonra iyi olduğunu
bilmeyi tercih ederim. Aslında bilmem çok önemli değil, iyi olduğunu
varsayacağım ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle
başbaşa, yapayalnız bırakıyorum ben. Biliyorum kendini bırakacaksın benden
sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslına bakarsan, çok da fazla umursamıyorum."
"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla
söylerler bunu. Çünkü onları ayırmak, eti tırnaktan ayırmak gibidir. Kolay kolay
kopamaz onlar, süreç çok acı vericidir, yürek parçalıyıcıdır. Her seferinde
azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine İyi Bak” gözleriyle ayrılırlar. Ta
ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizliğine
bürününceye kadar…
Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine İyi Bak “ derler ve giderler. Onlar
eti tırnaktan ayırmak yerine ölümü yeğlerler. Onlar bu acıyı bir kezden fazla
kaldıramayacaklarını bilirler.
"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir
zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet değil midir aslında seni
seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve
giderler. Seni suskunluğa mahkum edip giderler. Seni parçalara ayırıp, en büyük
parçayı yanlarına alıp giderler. Seni senden alıp giderler.
Daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için. Kendine iyi bak deyip gidenin
geçerli bir nedeni vardır elbet. Suçlatmaz kendini. Savaşmadıkları için kızarsın
ama suçlayamazsın. Savaşmışlarsa, yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın.
Yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın… Ayrılığın kaçınılmazlığına inandırır
seni, "kendine iyi bak" derler ve giderler. Elinden umutlarını, düşlerini,
sevgilerini alıp giderler. Bir tek anıları bırakırlar geride, bir de
hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye
unutulmayan nağmeler.
Arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan, çünkü
insafsızlıklarını görmek istemezler. Herşey o saniye orada bitsin, kapansın bu
sayfa isterler. "Bitti" diyemedikleri için, "kendine iyi bak" derler. "Kırıldım
ve affedemiyorum" diyemedikleri için "kendine iyi bak" derler. "Seni istemiyorum
artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç unutmayacağım" diyemedikleri için
kendine iyi bak derler. "Biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini
yapamıyorum" diyemedikleri için "kendine iyi bak" derler. Vicdanlarını
rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o
yara asla kapanmayacaktır, bilirler.
"Kendine iyi bak" bir noktadır çoğu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece
kötülükler noktalansın isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki ışık,
dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatıma renk katan, sen
yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin. Sen yolumu aydınlatan, sen dert
ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin. "Kendine iyi bak" deme bana. Nokta
koyma.
Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de
affedebilsem… Keşke döndürebilsek zamanı geriye. Keşke bugünkü aklımızla yaşasak
herşeyi baştan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı? Sen
eksikken, ben nasıl tam olurum? Senden kalan boşluğu kimlerle doldururum?
Savaşsak, aramıza giren şeytanla olmaz mı? Hani büyük aşklar her türlü engeli
aşardı, hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi, hani sevgi eninde sonunda
kazanırdı? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı? Hani en büyük
zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı? Bunların hepsi yalan mı?
Sahiden..., gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?……….
Peki o zaman... Senin istediğin gibi olsun... Öyleyse...Sen de "Kendine İyi
Bak."
"Kendine Iyi Bak" derler, kurşunu kafana sıkıp giderler.
Ayşe Ozan
e-posta: ayseozan@yahoo.com
internet:
http://www.geocities.com/ayseozan/
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|