| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 16.01.2003 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 118

İçindekiler;

  • Konu: Faaliyetler Tam Gaz
  • Film: Thesis - Tez
  • Film: Panic Room - Panik Odası
  • Kitap: Soyma Beni, Utanırım - Muzaffer İzgü
  • Oyun: Sim City 4
  • Müzik: Amr Diab - The Best of Amr Diab
  • Mekan: Canım Ciğerim
  • Söz: Don Juan de Marco

 


KONU: FAALİYETLER TAM GAZ

Tübisad ve Tübider bilişim sektöründeki şirketlerin toplandığı iki örgüt. Her iki tarafta da geçtiğimiz senelerde olmadığı kadar yoğun faaliyet görünüyor.

Hem örgütlenme, hem Ankara ile ilişkiler, hem sektör şirketlerinin dayanışması olumlu ve ilginç sonuçlar vermeye başladı.

Öncelikle Tübisad'ın neler yaptığına bakarsak, çok önemli iki konuda sonuç elde ettiler.

1. İthalatçıların sıkıntılarından birisi olan "Model Yılı Uygulaması" (B.02.GUM.0.06.00.17.521/7201 nolu) tebliğle 30.06.2003 tarihine kadar, geçmiş yıllara ilişkin Bilişim Ürünlerinin ithalatları serbest bırakılmaktadır, şeklinde çözüme kavuşmuş durumda.

2. Her bir yazılım ürününün garanti kartı ile beraber satılmasını zorunlu hale getiren uygulama "Yasad" ve "Tübisad" 'ın ortak çalışması ile uygulamanın durdurulmasına karar aldırılmış durumda. Ancak dava devam ediyor.

3. "Tamir amacıyla geçici olarak ihraç edilen ürünler ve bu ürünlerin veya muadillerinin geri dönüşlerinde yurda girerken
yaşanan sorunları çözmek amacıyla" bir komite oluşturulmuş ve çalışmalarına devam ediyor.

Gözüken o ki, bilişim sektöründeki donanım ithal eden ya da satan şirketlerin sorunları ile yeni Yönetim Kurulu ve oluşturulan komiteler büyük bir özveri ve gayretle çalışıyorlar.

Tübider'e gelirsek;

Özellikle internet'teki haberleşme listesinde sektörün çok uzun zamandır sıkıntı duyduğu tüm konular masaya yatırılmış, tartışılır durumda. Toptancı, ana dağıtıcı, bayi, ithalatçı, üretici, distribütör ilişkileri her yönüyle değerlendiriliyor. Özellikle sektörün daha etkin ve yetkin, ayrıca etik kurallara uyan şirketlerden oluşması için birşeyler yapılması konusunda herkes hem fikir. Bu platform sektördeki iş yapma biçimini tanımlayacak sonunda.

Bu arada bazı markalara ya da şirketlere karşı da birleşmeler başlamış durumda.

Garanti uygulaması ile ilgili Tübider'deki komisyonun çalışmaları ilginç bir boyutta. Dernek komisyonunun bu tür konularda aldığı kararlara uyulması etik olarak doğru olacak ve sektörün daha iyi yerlere gelmesine de örnek olacaktır. Şirketlerin nasıl olsa kanuni bir yaptırım olanakları yok, beni ilgilendirmez demeden, bu pazarın büyümesinin ve kurallı çalışmasının kendileri için de iyi olacağını düşünerek harekete etmelerinde yarar var.

Ticaret Odalarında "Bilişim Meslek Grubu" olması için de çalışmalarına devam ediyorlar.

Bilişim sektöründeki bütün şirketlerin bir şekilde bu iki dernekten birisine üye olmasında yarar var. Nasıl karar verecekler, bilemem. Zor bir karar olacağı muhakkak.

internet erişim adresleri:

Tübisad için - http://www.tubisad.org.tr
Tübider için - http://www.tubider.org.tr


FİLM: THESIS - TEZ

İspanyol yönetmen Alejandro Amenábar'ın 1996 senesinde yaptığı film "Thesis - Tez" vizyonda. Bunda, sinemaseverlerin ticari kaygı ile çevrilen filmlerin dışında film izleme nedenlerinin olduğunu mu düşünmek gerekir acaba?

Başrollerde Ana Torrent, Fele Martínez, Eduardo Noriega, Xabier Elorriaga, Miguel Picazo, Nieves Herranz ve Rosa Campillo yer alıyor.

Film pek çok uluslararası festivalde ödül almış durumda.

Amenabar'ın en çok bilinen filmi "The Others" ancak "Open Your Eyes" adı ile Amerika'da başka bir versiyonu çevrilen "Abre Los Ojos" 'u da unutmamak gerekir.

Oyuncular İspanyol sinemasının iyi oyuncularından. Büyük bir kısmını Amenabar'ın ikinci filmi olan "Abre Los Ojos" 'ta da izlemiştik.

Filmin konusuna geçmeden, "snuff film" tarzı hakkında bilgi vermek de yarar var. Gerçi bunun ne olduğu filmin yaklaşık 3'te 2'si bittiğinde açıklanıyor ancak filmi izlemeden önce bilinmesinde yarar var.

"snuff film" herhangi bir insana öldürünceye kadar işkence yaparken bunu filme almak. Bu tarz filmlere deniyor. Rol yapılan filmler değil. Kişiye canlı canlı neler yapıldığını kameraya alıyorlar ve kaçınılmaz sonu da görüntülüyorlar. Dünyada bu tür filmlerin pazarı varmış.

Filmin konusu ise, bir üniversitenin film bölümünde okuyan genç kız kendisine tez konusu olarak "göresel ve işitsel şiddet içeren filmler" 'i seçer. Bu tarz filmlerin neler olduğunu araştırırken genç bir adamla tanışır. Adamın elinde bol miktarda şiddet ve seks içeren bir film vardır. Bu esnada kızın tez hocası profesör bu konu ile üniversite arşivlerinde bulduğu bir kaseti izlerken kalp krizi geçirerek ölür. Hocasını bulan genç kızın eline bu kaset geçer. Kaset, "snuff film" kategorisindedir. Kasetteki kızı arkadaşı ile birlikte seyreden genç kız, kasette işkence yapılmasını ve öldürülmesini izlediği kızın daha önce üniversitede okuduğunu ve iki sene önce kaybolduğunu öğrenince filmimiz başlar.

Gerilim ve korku öğelerinin yeterli dozda kullanıldığı film, bu tarza ilgili olanlara sinema salonlarına çekecektir. Görüntüler bir sinema salonunda gösterilebilecek ve izleyiciyi ciddi rahatasızlığa sürüklemeyecek boyutta seçilmiş. Bu gerçekten takdir edilecek bir çalışma. Çünkü son derece rahatsız edici görüntülerle bakılması olanaksız bir film de üretebilirlerdi.

Sinema ile yakından ilgilenenler kaçırmasın.

Filmin sonunda verilen mesaja dikkat. Günümüz medyasının izlenme oranı uğruna neler yaptığını göreceksiniz.

"8 MM - Sekiz Milimetre" filminde de, snuff tarzındaki filmlerden söz ediliyordu.


FİLM: PANIC ROOM - PANİK ODASI

Başrolünde Jodie Foster'ın oynadığı "Panic Room - Panik Odası", yönetmen David Fincher'in filmi.

Kristen Stewart, Forest Whitaker, Dwight Yoakam, Jared Leto ve Patrick Bauchau başrollerdeki diğer oyuncular.

Fincher'i hangi filmlerden tanıyoruz, bir bakalım. "Fight Club" kariyerdeki en yüksek noktayı gösteriyor ancak "Se7en", "The Game" ve "Alien 3" 'te unutulmaz filmlerden. Bir başka deyişle tüm çalışmaları sinemaseverleri etkilemiş durumda.

Foster, 1989'da "The Accused" ve 1992'de "The Silence of The Lambs - Kuzuların Sessizliği" ile iki kez En İyi Kadın Oyuncu Oscar ödülünü almıştı. Diğer filmleri arasında "Taxi Driver", "Nell", "Contact" sayılabilir.

Whitaker "Bird", "The Crying Game", Yoakam "Swing Blade", Leto "Requiem for a Dream", "American Psycho", "Girl, Interrupted", "Fight Club", Bauchau "The Cell" filmlerinden anımsanabilir.

İlginç bir konu, sürpriz gelişmeler izleyiciyi hemen etkilemeye başlıyor. Bir evin bir odasında verilen yaşam savaşı. Bu odayı ele geçirmeye çalışan kişilerin aralarındaki çıkar çatışması, kişisel sorunlar aktarılıyor.

Yeni boşanmış bir kadın genç kızıyla birlikte bir eve taşınır. Evin bir odası hiçbir şeyden etkilenmeyecek şekilde yaşamı devam ettirebilecek tarzda biçimlendirilmiştir. Ancak ev sahiplerinin bilmediği, odada daha önceden saklanmış ve saklayanların ele geçirmek isteyeceği birşeyin bulunduğudur.

DVD'de izlenebilecek, gerilim dolu bir film. Seyrederken huzursuz olabilir, oyunculara ve yönetmene kızabilirsiniz. Gerilim ortamı oluşturmak için gereken tüm unsurlar değerlendirilmiş.


KİTAP: SOYMA BENİ, UTANIRIM - MUZAFFER İZGÜ

Aydın Gazipaşa Ortaokulundaki hocam Muzaffer İzgü'nün "Soyma Beni, Utanırım" başlıklı kitabını okudum geçtiğimiz günlerde.

Mizah yazarı İzgü, yine özgün üslubu ile minik öyküleri bizlerle paylaşıyor.

Kitaba adını veren öykü batan bankalarda kullanıldıktan sonra bit pazarından alınan ve eve getirilen bir bilgisayarı anlatıyor. Ama ne bilgisayar :)

Yaşamdan kesitler, siyasetteki gelişmeler keyifli bir şekilde aktarılıyor.

Gülmekten kendinizi alamayacaksınız. Kara mizah da cabası.


OYUN: SIM CITY 4

Henüz iki gün oldu satışa sunulalı ancak büyük bir merakla beklediğimiz için yurt dışında çıkışının ertesi günü elimize ulaştı Maxis firmasının "Sim City 4" isimli bilgisayar oyunu. Oyunu Maxis yaptı ancak Electronic Arts satın almıştı bir süre önce. Onun için de oyunun haklarına ve dağıtımına Electronic Arts sahip. Türkiye'de Electronic Arts temsilcisi olduğu için çok kısa bir sürede bizde de satışa sunulacağı kesin.

Peki, bu kadar sene beklemeye ve yurt dışından apar topar getirtmeye değdi mi? Kesinlikle değdi.

Oyunun konusu adından da belli, önceki oyunlardan da belli. Ancak serinin dördüncüsü olan bunda, çok değişiklik ve ek var. Gece ve gündüz kavramı eklenmiş, felaketler çeşitlendirilmiş, yaşayanlar daha akıllı, "Yaşam" "Endüstri" ve "Ticari" bölgeler tanımlanabiliyor ve şehir gerçekten yaşıyor. Şehri izlemek müthiş bir keyif.

Şehir kurup, yönetmeye çalışıyorsunuz. Bir arazi seçip, binalar, yollar, ticari sahalar, üretim sahaları, fabrikalar, su, elektrik, enerji hatları ve diğerleri yerleştiriyorsunuz. Bu arada vergiler, güvenlik, eğitim, eğlence, dinlenme gibi unsurları da düşünmeniz gerekli.

Öncelikle grafikler çok iyi. Çok yüksek çözünürlüklere kadar çıkabiliyorsunuz ve çok detaylılar.

Müzikler ve ses efektlerinde de iyi bir çalışma yapılmış.

Önümüzde uzayıp giden kış gecelerinde uykusuz gecelere selam gönderen bu oyun kanımca her bilgisayar kullanıcısında yerini alacak. İş yapmanızı, ders çalışmanızı ya da romantik takılmanızı engellemesin.


MÜZİK: AMR DIAB - THE BEST OF AMR DIAB

Mısırlı bir sanatçı Amr Diab'ın iyi olarak nitelendirdiği eserlerini bir araya getirdiği albüm "The Best of Amr Diab". Akdeniz melodileri ve oryantal tınıların oluşturduğu şarkılara baktığınızda, kah Enrico Macias, kah Chris Spheris 'i anımsayabilirsiniz. Ya da bizim şarkıcıların neleri nerelerden aldığını da anlarsınız. Albüm 1999 sonlarında yayınlanmasına rağmen Türkiye'de yeni yeni popüler olmaya başladı.

1, 5, 6, 7, 8, 10, 12 benim beğendiğim şarkılar.

Dinlerken, İstanbul'da gittiğiniz pek çok mekanda duyduğunuzu hatırlayacaksınız.

Bu arada, albümü dinlerken aklınızdan geçenler muzır kuruluna gitmenize de neden olabilir :)

Oryantale kaçan bu albümü eğlenceli vakit geçirmek isteyenlere öneririm.

Daha fazla bilgi için erişim adresi: http://www.amrdiab.net veya http://www.amrdiab.org

Not: Albümü öneren Nuray Günal'a çok teşekkürler.


MEKAN: CANIM CİĞERİM

Mekanın ismi "Canım Ciğerim".

Kim bulduysa güzel bir isim bulmuş.

İstanbul Tepebaşı'nda Hotel Mercure'ün arka tarafındaki sokaklarda Babylon'a doğru giderken, kime sorsanız gösterirler.

Ciğer yemek istiyorsanız muhakkak gidin. Çöp şiş, tavuk şiş 'de var.

Masaya oturduğunuz zaman çeşitli salata ve yan malzeme hemen geliyor. Karnınızı bunlarla doyurmayın. Ardından şişte ciğer, et ya da tavuk isteyebilirsiniz. Karışık da yiyebilirsiniz.

Lüks bir restoran beklemeyin ancak önemli olan lezzet ve temizlik.


SÖZ: DON JUAN DE MARCO

"Don Juan De Marco" isimli filmde Marlon Brando, Johnny Deep'e der ki:

"Evrende dört soru vardır:

1. Kutsal olan şey ne?
2. Ruhun yapısı ne?
3. Yaşamaya değer ne var?
4. Ölmeye değer ne var?

Hepsinin tek bir cevabı var : Yalnızca Aşk"

Sayın Gülümser Ulaş'a teşekkür ederim.


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
118. Sayı önceki yazı 118. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye