| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

09.01.2003 Cengiz Özder - netyorum.com / Sayı: 117

MEMORABILIA -
GERÇEK BİR İNSAN OLMAK İÇİN

Gençlerimiz var; aydın,ruhu da dış görünüşü gibi iyi ve güzel. Duyarlı, yaşadığı toplum ve çevreyi de önemseyen. Bazıları var ki, ilgi alanları sadece futbol ile sınırlı değil. Bir sürü konuyu merak ediyorlar, farklı açılardan bakmayı biliyorlar. Onlar kalabalıklar gibi ilgisiz değiller. İşte onlar için yazıyorum genellikle. Aynı yaşlardan ben de geçtiğim için, o yaşlardaki soru işaretlerini henüz unutmadığımdan, bazı taşları yerine koymalarına yardımcı olsun istiyorum bu yazdıklarım. Öğüt vermiyorum; yaşarken, öğrenmelerine katalizör olacak bazı şeyler aktarıyorum. Bilginin değerini bilen; bunları okur ve kendi payını çıkarır biliyorum. Zaten bilgiyi sevmeyene, almaya hazır olmayana; dünyanın sırlarını sunsanız da kabul etmez!

Şimdi konuya girelim:

Kalabalıkların bir parçası olmayacak olan, siz düşünen gençler; "gel bize katıl, bizden ol, rahat edersin, güvence bulursun"; diye sizi davet eden cemiyetler çıkacaktır birgün karşınıza. Siz siz olun, bunlara katılmayın!

Bazen sosyal bir ortam, arkadaşlık cazip gelebilir. Ama sonra size sağladıklarının karşılığı olarak, aynı onlar gibi, onların biçtiği kalıpta olmanızı isteyeceklerdir. Hele ideolojik hedefleri olan cemiyetler, taraftarlarını kendilerine daha da bağlamak için onlara korku ve düşmanlık aşılayacaklardır. Bazı insanlar zaten doğuştan, bir bütünün parçası olmaya yapılanmış olduklarından, onlar bu cemiyetlere zaten kapılanacaklardır. Bu tür insanların bir yere bağlanmaya mutlak surette ihtiyaçları vardır. Veya daha kötüsü, az sayıda olsalar da, diğer bazı insanların; topluma karşı taşıdıkları olumsuz duyguları yıkıcı icraatlara çevirebilmek için, şiddet yanlısı gizli cemiyetlerin sinsi dayanışmalarına gereksinimleri olacaktır! Ama siz, özgür vicdanlı,hür bir birey olmayı hedeflemişseniz; durun bir kez daha düşünün ve gizli- açık, cemiyetlerden uzak durun. Hatta bir çıkar umduğunuz için katılıyorsanız, siyasi partiye bile katılmayın!

Peki hiç mi iyi cemiyet yok? Katılmamda, şahsım ve toplum açısından zarar oluşmayacak dernekler yok mudur? Bu ayrımı nasıl yapacağım? derseniz, salt yardım amacıyla kurulmuş olan ve insanların yüce duygularla, hiçbir karşılık beklemeksizin görev yaptıkları çoğu yardım ve çevre korumacı bazı dernek ve sivil toplum örgütleri kesinlikle bu konunun dışındadır. Ama yardım kuruluşu gibi gözüküp, kaynaklarının nasıl kullanıldığı belirsiz olan (deprem sonrası, büyük fiyasko olduğu ortaya çıkan; buna rağmen genel kurulunda yönetimini ele geçirmek için çıkar gruplarının büyük savaş verdiği dernek gibi) kuruluşlara dikkat edilmelidir.

Bir kamu kuruluşunda çalışıyor olduğunuzu farzedin. Yetenekli ve çalışkansınız. İlerlemek istiyorsunuz ama sizin yerinize; tembel, donanımsız, kimse tarafından tutulmayan birisini; makam sahibi yapıvermişler! Sizin hakkınız yenmiş! Burada gizli siyasi bağlantılar çalışıyor, görev liyakata göre değil de, gizli siyasi güçlerin dengelerine göre kadrolar dağıtılıyor. İşte bu sonuç siyasi cemiyet dayanışması sonucu ortaya çıkmış ve hakeden değil de; birileri tarafından kayırılan, makamı ele geçirmiştir. Buna benzer icraatlardan; toplum zarar görüyor, kurumlar zarar görüyor, ahlak standardı düşüyor. Vicdanlar yara alıyor.

Biliyorum, önünüzde çok yol var. Hepiniz dayanabildiğiniz yere kadar gideceksiniz. Ama sonuna kadar dayanacak olan, hür vicdanlı gerçek insanlar; kendinize güvenin, eğitiminizi tamamlayın, okuyun, yeniliklere açık olun. Aklınız size mutlaka yeni alternatifler sunacaktır! Bu açıdan pek üzülmeyin yukarıdaki örneğe benzer olaylar yaşadığınızda! Önünüze sunulan rüşveti kabul etmeyin! Bırakın eş dost ahbap kayırmasından faydalanmış olanlar, biraz oyalansınlar. Bana yakışır mı? deyin. Yalakalık yapmama değer mi? deyin.

Var olmanın sırrı özgür olmaktan geçer. Birey olmanın gururunu doya doya yaşayın! Sürünün bir parçası olmayın. Dünyaya, birilerinin sizin bakmanızı istediği gibi değil de; kendi yüreğinizin istediği gibi bağımsız bakabilmek için; uzak durun düşüncelerinize ambargo koyacak cemiyetlerden!

Cengiz Özder
e-posta: cozder@yahoo.com 


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
117. Sayı önceki yazı 117. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye