| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

21.03.2002 Ebru Türkol - netyorum.com / Sayı: 106

EMEĞİN DEĞERİ

Şehrin birinde evinin bahçesinde çeşit çeşit çiçekler yetiştiren bir adam vardı. Her sabah uyanır uyanmaz onları sular, tek tek sever ve ilgilenirdi ayrı ayrı her biriyle...

- Canım papatyalarım bu sabah nasıllar?

- Güzel güllerimin keyfi yerinde mi?

- Menekşelerimin canı mı sıkkın yoksa?,

gibi sözlerle hoş sohbet ederdi onlarla. Şehrin gürültüsünden, kalabalığından, keşmekeşinden uzaklaşır, huzur bulurdu çiçekleriyle.
Topraklarını kontrol eder, gübrelerini ihmal etmez, budanacakları budar yani neye ihtiyaçları varsa gidermeye çalışırdı.

Bu emeğinin karşılığını pırıl parlayan çiçekler ve bahçesini dolduran mis gibi kokularıyla fazlasıyla da alırdı.

Ancak bir gün bahçesindeki çiçeklerin giderek azalmakta olduğunu fark etti. Nereye gidiyordu bu çiçekler? Olsa olsa biri gizlice gelip koparıyordu onları yerinden. Ama neden ve ne zaman yapıyordu bu işi? Ya işe gittiği saatlerde ya da gecenin karanlığında geliyor olmalıydı.

Birgün işinden izin alarak evinde beklemeye başladı çiçek hırsızını. Perdenin arkasına iyice gizlenerek olacakları beklemeye başladı. Vakit öğleyi geçtiği sıralarda bahçe kapısının önünde bir genç belirdi. Etrafı iyice kolaçan ederek içeriye daldı. Çiçeklerinin birer birer yerinden söküldüğünü gören adam kahrından ölecekti neredeyse. Onlara ne çok emek vermişti. Peki ama ne yapıyordu çiçeklerini bu genç delikanlı? Hiç sesini çıkarmadan bahçeden ayrılmasını bekledi hırsızın. Daha sonra da hiç farkettirmeden takıldı peşine. Hızlı adımlarla ilerleyen genç böyle birkaç bahçeden daha topladı en güzel çiçekleri ve doğruca pazar yerini tuttu. Orada kendisini bekleyen küçük bir hazır tezgah vardı. İçi boş birkaç teneke kutu. Çiçekleri güzelce dizdi kutuların içine hırsız ve sonra yüzünde bir zafer edasıyla bağırmaya başladı:

-Çiçeklerim var, taze çiçeklerim.

Adam, bir müşteri gibi yanaştı delikanlının yanına. O çok sevdiği gülü kenarda köşede boynunu bükmüş duruyordu. Onca emek verdiği gözü gibi baktığı çiçeklerinin, hiçbir emek harcamadan, kolay para kazanma arzusundaki bu kişi tarafından nasıl da acımadan koparıldığı geldi aklına...

- Oğlum, şu gül için ne istiyorsun?

- 1 milyon amca.

- 1 milyon mu?

Dövmemek için zor tutuyordu kendini.

- Bana bak, dedi. İnsanların hayatta para ile ölçemeyeceği bazı değerler vardır. Ya da onlara hayat veren bazı güzellikler... Sen ki hiçbir emek harcamadan, belki de benim yaşamımı canlandıran tek varlıklarımı çaldın... Kendin çaba göstermeksizin, başkalarının üstüne titredikleri belki de gece gündüz demeden çalıştıkları değerleri çalarak, oturarak başarıya, paraya, mutluluğa kavuşmaya çalışıyorsun. Şimdi sana bir şey yapmayacağım. Ama bir daha evimin yakınlarında görürsem ya da tek bir papatyamın eksildiğini anlarsam o zaman seni elimden hiçbir güç alamaz...

Böyle diyerek çekti gitti adam. Çiçek hırsızı ise gerçekten de bir daha adamın evinin yakınlarına dahi gitmedi. Ancak ondan iki üç mahalle ötede oturan evlerin sahipleri bahçelerinden eksilen çiçeklerin nereye gittiklerini merak ediyorlar?

Emek ürünü olan tüm değerlerin her ne olurlarsa olsunlar başkaları tarafından kolay kazanç kapısı yapılmasına izin vermeyelim. Sadece para değil başkalarının emekleriyle yaratılmış ürünlerin beğeni, takdir vb amaçlarla kullanılması da bir bakıma aynı şeydir...
Hırsızlığın her türlüsüne ve her ne amaçla yapılırsa yapılmasına kesinlikle karşı çıkmanız dileğiyle...

Sevgi ve Saygılarımla,

Ebru Türkol
e- posta: barutt@turk.net


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
106. Sayı önceki yazı 106. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye