| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

31.01.2002 Tülay Çellek - netyorum.com / Sayı: 102

ANADOLU GÜZEL SANATLAR LİSELERİNDE YÖNETİM

Atatürk, meydanlarda kazanılan savaşın eğitim ile taçlandırılmazsa başarılı olamayacağını söylemiştir. Eğitimin başarılı olabilmesi de, öncelikle bireysel ayrıcalıklara doğru hitap etmektir. Eğer yetenekler sağlıklı geliştirilmezse bu, ülkenin başarısızlığında önemli bir rol oynayacaktır. Çünkü bir toplumun varolması ve ilerlemesi doğru yetiştirdiği insanlarla gerçekleşir. Tabii bu uygulamaların doğru bir şekilde yaşama geçirilmesi de öncelikle yöneticilerin elindedir.

Eğitim insanın yaşamındaki en önemli olgudur. Okul, eğitim amaçlarının gerçekleşmesine neden olan bir varlıktır. Dünyayı değiştirme enerjisini içinde toplamıştır. Her toplumun yeryüzündeki gelişimi kendine özgü farklılıklar içinde olmuştur. Eğitim sistemi de diğer toplumlardaki verilerden yararlanırken, kendine özgü geleneğinden, göreneğinden de yararlanmalı, geleceğini ona göre oluşturmalı, yapılandırmalıdır. Bir kurumun başarısı iyi bir iş bölümüne dayanır. İşte yöneticinin görevi burada başlar. 

Eğitim sistemi bireyi toplumda alacağı göreve, yaşayacağı biçime ve yapacağı işe göre değiştirir. Ama ülkemizde bazıları bir üniversite bitirmiştir, ancak genelde çalıştığı yer, eğitimini aldığı alanla ilgili değildir. Bu da eğitim, insan, iş dengesini bozabilir.

Çalışılan yerin başarısı ise iyi, dürüst, sosyalitesi olan, işleri güzel organize edebilen bir yöneticiye bağlıdır. Ama aynı zamanda bu yöneticinin çalıştığı kurumun farklı yapısının bilgisine de sahip olması gerekir ki oradaki eğitime-öğretime katkısı olsun. Çünkü okul müdürünün görevi okulu amaçlarına uygun bir şekilde yaşatmak ve geliştirmektir. Yani sadece yönetmelikleri bilmek yeterli değildir. Elinizin altında olan yönetmelikler gerektiği zaman açılır bakılır. Ondan daha önemlisi felsefe ve psikoloji bilmekte yatar. Tarih kadar Uygarlık Tarihi de okumak gerekir. Şiir okuyan bir yöneticinin elemanlarını bir başka güdüleyeceği kesindir. Tabii liderlikte, yöneticilikte önemli rol oynayan duygusal zekayı da bir kenara bırakamayız. Bunlar çerçevesinde bir müdür, öğretmenlerin ve diğer personelin görev ve beklentilerine hitap edecek yapıya sahip olmalıdır. Bir şekilde bir okula müdür olarak atanmış olmak, gerçekte yönetici olmak demek değildir. Eğer yönettiği okulda karşılaşılan bir probleme kurumun amaç ve politikasına uygun çözüm üretemiyorsa bulunduğu kurumu geriletecek demektir.

Bir müdür; kamu yöneticisi, politika saptayıcısı, alan uzmanı, profesyonel eğitimci, eğitsel lider ve toplumun aktif bir üyesi durumundadır (Tope 1965). İç öğeler (öğretmen, öğrenci vs ) ve dış öğeler (veli, çevre vs) arasındaki denge iyi kurulmalıdır. Bu hep yöneticide toplanan alımlar ve verilerdir. Ayrıca yeni kurulan Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinin programları da sürekli olarak yenilenmelidir. Buna ön ayak olacaklarda o okulun yöneticileridir. Çünkü konusu insan olan programlar değişen ve gelişen çağa uygun hale getirilmelidir. 

Yönetici idealist olan insandır. Çünkü işleri yasallık çerçevesinde bitmez. Bu durumda A tipi bir okulu basamak yapıp yükselme heveslerinin oradakilere yarar yerine zarar getireceği kesindir. Ancak salt kendi çıkarlarına hitap edeceği içinde tüm okulu içiyle ve dışıyla huzursuz edecektir. Aynı zamanda okulun büyüme ve gelişmesine, yaşamasına, gereksinmelerini karşılamasına kayıtsız kalınması daha da büyük sorunları beraberinde getirecektir. Eğer değişiklikler ve yenilikler yapılmazsa tabii. 

Milli Eğitim yönetmeliklerine uygun bir müdür (okul yöneticiliği) atanmasında aranacak bazı özellikler; ( Resmi gazete sayı 21600, 1993 )

- Yüksek Lisans (master) veya doktora yapmak
- Taktirname, teşekkür ve aylıkla ödüllendirilmiş olmak
- Mezun olduğu okulun ya da branşının atanacağı okul veya kurumun özelliğine uygun olmak
- Eğitim-öğretim, yönetim, işletmecilik yada mesleği ile ilgili alanlarda yayınlanmış eseri bulunmak
- Yöneticilik alanında öğrenim görmüş ya da bu konuda hizmet içi eğitim kursunu bitirmiş olmak
- Yabancı dille öğretim ya da yabancı dil öğretim yapan okul ve kurumlar için, yabancı dil bilmek
- Özel eğitim okulları için, bu alanda eğitim, öğretim, kurs, seminer görmüş ya da bu okullarda en az bir öğretim yılı öğretmenlik yapmış olmaktır.

Çağdaş bir okul yöneticisi;

- Kapsamlı bilgiye sahip,
- Etkili iletişim becerisine sahip,
- Liderlik özellikleri bulunan,
- Ana dilini doğru ve güzel konuşan,
- Felsefe, psikoloji ve uygarlık tarihi eğitimi almış,
- Yabancı dil bilen,
- İletişim teknolojisine hakim, bilgiyi yöneten,
- Beden ve ruh yönünden sağlıklı,
- Eğitime inanmış yöneticidir.

Böyle bir yönetici de;

- Eğitim-öğretim etkinliklerini önem sırasına göre dizer, planlar ve uygulamaya koyar. Anadolu Güzel Sanatlar Liselerinde rutin etkinliklerin dışında en az sınıf içi eğitim kadar konferans, panel, sergi, gösteri, konser etkinlikleri de önemlidir. İşte orada çalışan müdürün bu çok önemli ayrıntının bilgisine ve idealine sahip olması gerekir. 
- Öğrenci başarısına ayrı önem verilmesi ve başarının ödüllendirilmesini sağlar. Sanat alanında ki yoğunluk, yarışma, sergileme konuları da bu konunun idealine, bilgisine sahip müdürlerce gerçekleştirilebilir.
- Öğretim programlarını koordine eder. Alt yapısız bir şekilde açılan AGS Liselerinin müfredat programları daha sonra yapıldı. Ancak değişen, gelişen çağın koşullarına göre her yıl gözden geçirilmesi gerekir. Burada öncülük eden yine yönetici olacaktır.
- İletişimi sağlıklı kurar. Bu liselerde iki bölüm var. Resim ve Müzik. Tabii, Kültür bölümü de resmi bir şekilde görülmese bile iki bölümün teorisini oluşturduğundan başlı başına bir alandır. Bir yöneticinin bu iki (üç) birim arasında sağlıklı bir şekilde koordineyi oluşturması, ağırlıklı bir şekilde bir Bölümün yanında yer almaması, iki bölüm arasında işbirliğini sağlaması gerekir. Ayrıca herkese birey olarak da eşit davranmalıdır.
- Personelin okula bağlanmasını sağlar. Özellikle öğretmenlere ders dışı faaliyet yapmalarına neden olacak konular yaratmalı ve takip etmelidir. Ancak olan ve oluşturulacak kuralları uygulamada adil olmalıdır.

Tabii başarılı olmanın başka nüveleri de vardır.

- Daha önceki müdürün eksikliklerini tespit edip giderilmesi için yeni öneriler üretmeli, kararlar almalıdır. Geçmişin kararları gözden geçirilip doğruları devam ettirmek, yanlış ve eksik olanları yeni önermelerle desteklemek, değiştirmek ve geliştirmek gerekir. Ancak sorunu iyi tanımlamak lazımdır, bunun içinde yönetiminde bulunulan okulun farklı yapısının ayrımında olmak gerekir.
- Yeni yöntemleri izlemek adına mesleki yayınları da takip eder.
- Yönetim kadrosunu ve öğretmenleri en iyi biçimde organize eder. Bu nedenle yetkiler dağıtılmalıdır. Ancak aynı yetki birden çok asta göçerilmemelidir. Yetki aktarması temelinde yeniden yönetim kavramını oluşturur. Aksi halde katı bir merkeziyetçilik söz konusu olur.
- Çevresiyle ilişkileri iyi ve örnek olmalıdır.
- Demokratik bir hava yaratmalıdır.
- Astlara katılma olanağı tanımalıdır.
- Güdülemeli, uzlaştırıcı ve koordine edici olmalıdır.
- En önemlisi de müdürün her şeye duyarlı olmasıdır. 

Tüm bunların sağlıklı bir şekilde yaşama geçmesi için okul müdürünün bizzat kendisi sorun kaynağı olmaması ve yeni sorunlar yaratmaması gerekir ki sorunların üstesinden gelebilsin.

İstanbul Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi bu tür liselerin ilkiydi. İlk yıl duyurumun yeterli olmaması ve özellikle yaza gelmesi nedeniyle talep azdı. Daha sonra talep yükseldi. Ama sonra azaldı. İşte bunun gerekçeleri, nedenleri araştırılmalı. Bu da oraya sahip yönetimce olur. Yoksa orayı gelir geçer olarak gören ya da A tipi okul olmasından dolayı salt prestij ve çıkar adına gelen bir müdür bunlarla ilgilenmeyecektir. Müdür kendisini değil okulu ön planda tutmalıdır. Bu nedenle yöneticinin yetkisinin temelindeki gücün kötüye kullanılmaması gerekir. Okul yönetiminin görevi okuldaki insan ve madde kaynaklarını doğru kullanarak okulu amaçları doğrultusunda geliştirmektir. Yönetim süreci karar sürecidir. Ama karar verebilmek bulunulan yere sahip olmakla gerçekleşir, kıyısında oturarak değil.

Okul bir sistemdir. Bir toplum göstergesidir. Ancak çağı yakalayacak nitelikte olması şarttır. Okul yöneticilerinin meslek eğitimlerinin yetersizliği okulda çalkantılara neden olacaktır. Bu nedenle yetişmiş okul müdürü gereklidir. Tabii bu yetiştirme sürekli olmalıdır. Bir yöneticinin kendini yetiştirmesi de okuma ve yazmayla olur. Ayrıca liderlik özelliğinin makam ve statüden öte kişilik ürünü olduğunu da unutmamak gerekir.

Sonuç olarak Anadolu Güzel Sanatlar Liselerindeki yönetim ve yöneticiler yeniden ele alınmalı, klasik okul tarzına sığdırılmamalı . En çok sancı çeken İstanbul’daki Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi ise büyüteç altına alınmalıdır. 

Öğr. Gör. Tülay Çellek
YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi (SANTAS)
e-posta: tcellek@yildiz.edu.tr 

Kaynaklar:
- Açıkalın A. Toplumsal Kuramsal ve Teknik Yönleriyle Okul Yöneticiliği – Pegen Yay. 1994
- Bursalıoğlu Z. Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış – Pegen Yay. 1969
- Taymaz A. H. Okul Yönetimi – Saypa Yay. 1995
- Başaran İ.E. Eğitim Yönetimi – Kadıoğlu Matbaa 1983
- Başaran İ.E. Eğitime Giriş – Sevinç Matbaa 1973


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
102. Sayı önceki yazı 102. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye