| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Sanat 23.01.2003 - netyorum.com / Sayı: 119
5 - 30 Ekim 2002 Pi ARTWORKS Muallim Naci Cad. No:25 Pi Artworks Çağdaş Sanat Merkezi'nde sezonun ilk sergisi olan "Mekan
ve Zamanda Çoğaltım, Uygulamalı Sanatlar Sergisi" 5 Ekim - 30 Ekim 2002
tarihleri arasında gezilebilir. İlk küratöryel deneyimini bu sergide kazanacak olan Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Yönetimi bölümü öğrencisi Ceren Özpınar`ın belirlediği "Mekan ve Zamanda Çoğaltım" konseptine göre iş üreten sanatçılar, eserlerinde, Uygulamalı Sanatlar disiplinlerinin gündelik kullanıma uygunluk, işlevsellik ve çoğalabilirlik özelliklerini gözardı etmeden gerçeklik, süreklilik, açıklık, kopyalama ve rastlantısallık gibi kavramları irdeliyor. 30 Ekim 2002 tarihine kadar Ortaköy`de bulunan Pi Artworks Çağdaş Sanat Merkezi`nde açık kalacak olan sergide işleri yer alacak sanatçıların isimleri şöyle: Rıza Çankaya, M.S.Ü. G.S.F. Grafik Bölümü Kavram Açıklaması "Bugün artık potansiyel olmayan, varsayımsal olmayan, çoğul olmayan bir bütünlüğü düşünmek mümkün değil." (1) Italo Calvino (1923 - 1985). İngilizce "multiplicity" kelimesinden yola çıkarak sergi konseptine koyulan "çoğaltım" kavramı, çoğaltılabilirliği olan ve 20 yy.'ın ortalarından sonra da çoğaltılmak üzere üretilen Uygulamalı Sanatlar ürünlerine uygun düşmektedir. Çoğaltım kelimesi, orijinal ile aynı özellikleri taşıyan yeni bir kopyayı tek işlemde elde etme anlamına gelmektedir. Mekan ve Zamanda Çoğaltım, endüstri devriminin oluşumuyla tasarlanan bir ürünün birden çok kopyasının yapılması, edebiyatta betimleme ve ayrıntıların çoğaltılarak zamanın çoğaltılması, müzikte çokseslilik, plastik sanatlarda biçim ve formların çoğaltılmasıyla elde edilen tekrar ve bunun yanı sıra röprodüksiyon ve Uygulamalı Sanatlar'da ise öncelikle ürünün çoğaltılmasıyla kendini gösterir. Edebiyatta çoğaltım, detay ve tasvirlerin çoğaltılmasıyla elde edilebilir. Böylelikle biçimlerin ve zamanın sürekliliği sağlanabilir. İtalyan yazar Carlo Emilio Gadda'ya (1893 - 1973) göre, dünyada, her şeyi birbirine bağlayan bir ağ bulunmaktadır. O'nun için, bu ağ, "her varlığın birbiri ardı sıra işgal ettiği uzamsal-zamansal noktalardan kurulmuştur", bu da uzam ve zamanın boyutlarının sonsuz çoğaltılması sonucunu getirir. Alman yazar ve filozof Walter Benjamin (1892 - 1940), mekanik üretim çağında, sanat eserinin röprodüksiyonunun yapılmasıyla "aura"sının susturulduğunu anlatır ve şöyle der : "Bir sanat eserinin en başarılı röprodüksiyonunda bile bir eleman eksiktir: Bu da, o sanat eserinin, oluşturulduğu mekanda tek bir varlık olmasını sağlayan uzay ve zamandaki mevcudiyetidir" (2). Plastik sanatlarda çoğaltım, eserin kopyalanmasıyla (röprodüksiyon) gerçekleşebilir. Ama, bu yöntem, yapıtın aura'sını ve gerçekliğini kaybetmesine yol açabilir. Her sanat eserinin bir aurası vardır -Aura, bir sanat eserinin kaynağından, mekan ve zamandaki yeganeliğinden, yarattığı güçten ve izleyiciye içsel bir deneyim kazandırmasından bahseder. Gerçeklik ise bir sanat eserinin "en hassas çekirdeği"dir. Plastik sanatlarda uygulanabilecek bir başka çoğaltım yöntemi ise, eserde kullanılan biçim, form ya da motiflerin çoğaltımıyla yapılabilir. Böyle bir teknik, eserde tekrar ve monotonlaşmaya yol açabilir; ama tam tersine tekrarlanan biçimlerin oluşturduğu bir bütünlük de elde edilebilir. Amerikalı heykelci Sol LeWitt (1928) bahsedilen tekniğe bir örnek teşkil edebilir. S. LeWitt, "Geometrik Soyutlamalar" adını verdiği heykellerinde temel geometrik biçimleri çoğaltarak mantık sistemini anlamaya çalışmıştır ve bu eserlerde oluşturduğu mekan ve perspektif olgusu sayesinde monotonluktan kaçmış ve farklı bir doku elde etmiştir. Spiritüalizmin temelinde yatan ve Arjantinli yazar Jorge Luis Borges'in (1899 - 1986) de "bütün olasılıkların bütün olası birleşimleriyle gerçekleştirildiği eşzamanlı sonsuz evrenler düşüncesi" (4) diyerek değindiği paralel sonsuz evrenler fikri, hem mekan ve zamanın hem de olasılıkların çoğaltılması düşüncesini göz önüne getirebilir. Endüstri devriminin en önemli unsuru olarak görülen Fordist üretim tekniğiyle gelişen teknolojinin, güncel yaşama girişi, Fransız yazar Marcel Proust'un (1871 - 1922) dediği gibi "sanatı da değişikliğe uğratmıştır". Önceleri additif - işlevselci tasarlama yöntemleriyle başlayan, daha sonra da düzensiz, bayağı ve anonim olması engellenemeyen ürünlerin oluşumuyla beraber, sanayi üretimi toplum hayatının her alanına yansımıştır. Gündelik kullanım eşyasının tasarımıyla uğraşan tüm etkinlikleri kapsayan
Uygulamalı Sanatlar sanatın modern yaşam içinde işlevsiz kalma tehlikesinin bir
sonucu olarak doğmuştur -"Uygulamalı Sanatlar ' ın ilk temeli yararlılıktır."
(5) Richard Redgrave (1804 - 1889). Alman sanat tarihçisi Nikolaus Pevsner'e
(1902 - 1983) göre, bütün bir 19. yy. boyunca ikinci ve düşük bir iş olarak
kabul edilen Uygulamalı Sanatlar, sanayi devriminin oluşumuyla, yeniden soylu ve
değerli bir iş haline gelmiştir ve onu ortaya çıkarmak amacıyla bazı sanat ve
düşünce hareketleri ortaya çıkmıştır. Bu hareketlerden ilki, mekanik üretimin
üretici ve ürün üzerindeki olumsuz etkilerini ilk kez dile getiren ve bu üretim
şeklini reddeden söylemleriyle "Arts and Crafts" hareketidir. "Arts and Crafts"
mekanik üretim biçimini ve karakterini iyileştirmek için Uygulamalı Sanatlar 'ı
temel sanatlardan ayırmak gerektiğini vurgulamıştır- Uygulamalı Sanatlar'ın
güzel sanatlardan temel farklılığı, güzel sanatlarda amacın ürünün yalnızca
estetik değerleri için algılanmasına yönelik oluşundadır. Diğer bir fark ise,
Uygulamalı Sanatlar 'da tasarım ne denli özgün olursa olsun, ürünün
çoğaltılabilir olması ve bu üretimin tekrarlanabilen kurallara bağlı
olmasındadır. 1907'de Almanya'da etkinlik göstermeye başlayan "Werkbund" birliği
ise, geleneksel zanaatı, mimarlık ve güzel sanatlarla birleştirmeyi
amaçlamıştır. "Arts and Crafts" hareketi ve "Werkbund" birliği, sanat ile
endüstriyel üretimin uyumlu birlikteliğini inşa etme ve Uygulamalı Sanatlar 'a
çağdaş çevrede üstün bir anlam kazandırmak amacıyla 1919'da Almanya'da kurulan
ve etkinlik gösteren Bauhaus Okulu'na öncülük etmiştir. Bugün Uygulamalı
Sanatlar kesin sınıflandırmalar kazanmış ve güzel sanatlar ile arasındaki ayrım
belirginliğini yitirmiştir.
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |