| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 17.11.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 58

BİR DEFA

Bir şirketin veya bir kişinin veri tabanına herhangi bir nedenle bir defa kaydoldunuz mu, durumunuz iyi değil. Teknolojinin bütün olanaklarından yararlanarak bilgi bombardımanına tutulabilirsiniz. Özellikle internet kanalını kullanan pazarlamacılar bu şekilde çalışmayı çok seviyorlar.

Postalama listeleri otomatik çalıştığı için hiç beklemediğiniz konularda ürün satmaya çalışan şirketlerden mesajlar alıyorsunuz. Bu firmaların bir kısmı sizin daha önce kendilerine ulaştırdığınız bir mesajdan yola çıkarak sizi listelerine ekliyor, bir kısmı ise internet'te çeşitli araçlar aracılığı ile eğer internet üzerinde sayfalarınız varsa adreslerinizi buluyorlar.

Bir diğer yöntemde gazete ve dergilerde çıkan reklamları veya ilanları izlemek. Bu durumda şirketinizle ilgili adres ve telefon gibi bilgilerden yola çıkarak, posta veya telefon aracılığı ile size ulaşmaya çalışıyorlar.

Son dönemde moda olan bir başka pazarlama yöntemi de, uluslararası çalışma yaptıklarını söyleyen pazarlamacılar. Bir şekilde firmadaki yetkililerin isimlerini öğreniyorlar. Ardından doğrudan sizin isminizi vererek arıyorlar. Firmanızın yurt dışında ne kadar başarılı olabileceğini söyleyerek, sözlerine başlıyorlar. Ardından, şirket hakkında biraz daha bilgi aldıktan sonra, büyük şirketlere doğrudan postalama yolu ile gönderilecek bir yayında sizin faaliyet alanınıza giren bölümler için son iki şirketlik yer kaldığını ve bu yerlerden birisini ayırdıklarını belirtiyorlar. Ön ödeme istemediklerini, yayınlanacak kitabın dağıtıma girmesinden bir ay önce parayı tahsil edeceklerini söylüyorlar. Yapmanız gereken bu sayfalarda yer almak istediğinizi belirtmek ve ödeme için gerekli bilgileri vermek. Onbeş, yirmi dakikalık telefon görüşmesi sonucunda binlerce dolarlık satış. Aynı tekniği, bizdeki bazı firmalarda kullanıyorlar. Sadece telefon açarak, yüksek bedelli bir takım hizmetleri satmaya çalışıyorlar. Posta veya faks ile yazılı bilgi göndermelerini istediğinizde kaçamak cevaplar vermeye başlıyorlar veya göndereceklerini söylüyorlar, sonra bekle dur.

Ancak, madalyonun bir de güzel yüzü var. Bazen hiç aklınızda olmadığı halde, daha önceki senelerde aldığınız bir ürün veya hizmetin firmasından mektup alıyorsunuz. Size yeni ürünlerinden veya mevcut ürünlerinde yaptıkları değişikliklerden söz ediyorlar. Biraz daha ileriye gidersek, bir fuar esnasında aldığınız bir hizmeti, bir sonraki senede kendilerinden alabilmeniz için bilgi mektubu gelebilir. Özellikle yurt dışı firmalar bu yöntemi çok sık kullanıyorlar. Kiraladığınız bir cep telefonu, araba, kaldığınız otel için tekrar kendileriyle çalışmanızı anımsatacak notlar gönderiyorlar. Son derece etkili bir metot. Daha önceki senelerden bildiğiniz bir firma. Hizmetlerinden memnun kaldıysanız, aynı şirketle devam ediyorsunuz. Üstelik, sizi arama zahmetinden kurtarıyorlar.

Bu arada faks kağıdı satıcılarını unutmamak gerekir. Her ne hikmetse, bizim şirket ne zaman gazeteye eleman aranıyor ilanı verse, ilandan sonraki hafta bir şirket arıyor. Diyalog şöyle; "Faks kağıdına zam gelecek. Sizin için özel olarak eski fiyattan bir koli faks kağıdı ayırdık. Ne zaman gönderelim?". Çok düşünceliler!

Pazarlama yöntemleri çok çeşitli ve iyi uygulandığında aldığınız sonuçlar açısından keyifli. Yanlış kullanıldıkları taktirde aksi tesir yapıyorlar. Dikkatli olmak gerekiyor.

* * * * *

Bu hafta sinema, kitap, müzik gibi konulara değinemiyorum. Bilginin nasıl değerlendirildiğine dair bir öykü aktarmak istiyorum.

Bir kişinin otomobili yolda giderken aniden durur. Servise telefon açar ve bir teknisyen gelir. Otomobilin motor kapağını açar, biraz motora bakar ve hortumlardan birisini biraz sıkıştırır. Herşey çalışmaya başlar.

Otomobilin sahibi sorar; "Borcum ne kadar?"

Teknisyen; "Beşmilyonüçyüzbin Lira" der.

Otomobilin sahibi şaşkınlıkla; "Küçücük bir hortumu hafifçe sıkıştırmak için bu kadar çok para istenir mi, nasıl hesapladınız bu ücreti?" diye sorar.

Teknisyenin yanıtı; "Üçyüzbin Lira küçük hortumu sıkıştırmak için. Beşmilyon ise, hangi küçük hortumun sıkıştırılacağını bilmek için"

Herhangi bir hizmet talep ettiğinizde istenen bedelin yüksekliğini belirtmeden önce, alacağınız hizmetin yerine getirilmesi için ne kadar süreli bir eğitim ve bilgi birikimi olması gerektiğini düşünün.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
58. Sayı önceki yazı 58. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye