| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 07.07.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 76BENİM İÇİN NE YAPACAK?Bu sıralarda bir faaliyet, bir faaliyet. Geçtiğimiz aylar içerisinde yapılan TÜBİSAD “Türkiye Bilgi İşlem Hizmetleri Derneği” genel kurulunda yaşanan yönetim kurulu seçme krizi ve “tamam mı, devam mı?” sorularına aranan yanıtlardan sonra, görüldüğü kadarı ile “Devam” kararı alındı. Aklıma takılan bir konuyu paylaşmak istiyorum. “Dernek benim için ne yapacak, hangi ihtiyacıma cevap verecek?” sorusu. Bu soruyu ben sormuyorum. Soranlar var. Güzel bir anektod ile yanıtlamak gerekir diye düşünüyorum. Ülkenin birisinde astığı astık, kestiği kestik yöneticiler yaşarmış. Her gün
bir başka sorun ortaya çıkar, yaşayan ahaliyi bunaltırmış. İlerleyen günlerde, görevliler bu sefer ikinci kişiye gelmiş. Demişler ki; “Sen falanca kişiye şu malı sattıktan sonra, gerekli desteği vermemişsin. Gel bakalım, hesap ver”. İkinci kişi meslektaşlarından yardım istemiş. Zaten kalan üç kişiyiz, gelin bu sorunu beraber aşalım demiş. Diğer iki kişide yine ses yok. İkinci kişi de gitmiş. Hikaye bu ya. Üçüncü kişiye sıra geldiğinde, üçüncü kişi dördüncü kişiden yardım istediğinde başına neler geleceğini biliyor. Hiç arayıp, sormamış bile. Görevliler üçüncü kişiyi de alıp, gitmiş. Dördüncü, bu sırada çok sevinçli. “Oh, oh! Pazarda başka satıcı da kalmadı. Artık, herşeyi ben satarım” şeklinde düşünceler içerisine girmiş. Görevliler dördüncü kişiyi alıp götürmeye geldiklerinde, dördüncü kişi bir bakmış ki, etrafında kendisine yardım edecek kimse yok. “Keşke en baştan birlik olup, gerekeni yapsaydık. Benim işim değil, bana ne faydası olacak diye düşünmeseydik” demiş. Kıssadan hisse. TÜBİSAD bize ne verir, ne yararı var diye düşünmek gereksiz. Bir gün size, bir gün bir başkasına, bir başka gün bir diğerimize yardımcı olur. Bilişim sektörünün sesini duyurur. Üyelerinin ortak mutluluğu için çabalar. BT/Haber’in ilk sayısında yayınlanan yazımda belirttiğim gibi; “Bu sıralarda aklıma takılan bir soruyu sizinle de paylaşmak istiyorum. Günlük gazetelerimizde çeşitli sektörlerin 1995 senesi ile ilgili görüş ve beklentilerine dair yazılar geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Bu yazıların benim izlediğim kadarı ile hiçbirisinde “Bilgi İşlem Sektörü” görüşü yer almıyordu. “Acaba neden?” Bu soruyu kendime soruyorum ve görüşü alınan bir sektörün mensubu olmak için neler yapmalıyım diye düşünüyorum. Önerim, bu soruyu sizde kendinize sorun”. * * * * * Müzikler güzel. Geriye ne kaldı? Bu hafta köşemizde, “Blues Brothers 2000” filmi yer alıyor. John Landis’in yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde, Dan Aykroyd, John Goodman, Joe Morton, Evan Bonifant, Aretha Franklin ve daha pek çok ünlü müzisyen yer alıyor. Film, yine aynı yönetmenin 1980’de yönettiği “Blues Brothers” fiilminin devamı. Landis’i ayrıca geçen sezon izlediğimiz “Mad City” filminden de anımsayacaksınız. Hapiste geçen on seneden sonra, Elwood Blues, topluluğu tekrar bir araya getirerek, blues yapmak üzere çalışmaya başlar. Film, bu konu üzerine kurularak, Elwood’un eski grup üyeleriyle diyaloğu üzerine devam ediyor. Blues’dan hoşlanıyorsanız, iyi bir müzik sistemine sahipseniz, filmin müziklerini içeren kaset veya CD’yi dinleyerek zevk alabilirsiniz. Ne yazık ki, sinemaya giderek muhakkak izlenmesi gereken filmler arasında değil. * * * * * Ömer Hayyam’dan bir dörtlük; “Dedim; artık bilgiden yana eksiğim yok M.Sinan Oymacı
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |