| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Eğlence 21.06.2001 - netyorum.com / Sayı: 76
Akıl hastanesindeki iki hasta çok iyi arkadaş olmuşlar. Bir gün havuz kenarında yürürlerken bir tanesinin ayağı kaymış ve havuza düşmüş. Bağırmaya başlamış; "Yardım edin, yardım edin, yüzme bilmiyorum". Diğeri hemen havuza atlamış, dibe gitmekte olan arkadaşını yakalamış ve havuzun kenarına çıkarmış. Hastane yönetimi bu davranıştan çok etkilenmiş ve hastalığının geçtiğini düşünerek, taburcu etmeye karar vermiş. Bunu bildirmek müdürün odasına çağırmışlar. "Sana bir iyi bir de kötü haberimiz var" demişler. "İyi haberimiz; Senin arkadaşını boğulmaktan kurtarman bize iyileştiğini gösterdi. Onun için seni taburcu edeceğiz. Kötü haberimiz ise, kurtardığın arkadaşın maalesef banyoda kendisini asarak intihar etti" "Olamaz" demiş bizimki, "Kendisini asmış olması mümkün değil, kuruması için ben asmıştım." "Kahvaltı" Küçük temel annesine sorar; "Parmaklar" Laz baba oğluna parmakları öğretiyormuş. Başlamış adlarını saymaya; - Bu başparmak, bu işaret parmağı, bu ortaparmak, bu yüzük parmağı, bu serçeparmak. Öğrendin mi? - Öğrendim baba. Bunun üzerine Laz baba bir yandan elini bilekten sağa sola sallarken bir yandan da; - Hadi bakalım, karıştırıyorum. Şimdi söyle. "Sonsuz Sevgi" - İflas ettim. Bütün servetimi kaybettim karıcığım? - Benim için farketmez. Boşandıktan sonra bile seni sevmeye devam edeceğim. "Okuma Yazma" Lokantada yemek listesini okumak isteyen ünlü bilgin Einstein, gözlüğünü evde unuttuğunu fark etmiş. Garsondan listeyi kendisine okumasını rica edince, adam Einstein'in kulağına eğilip fısıldamış: - Kusura bakmayın beyim, ben de okuma yazma bilmiyorum...
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |