| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 08.07.1997 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 98

YAZ'A BAKIŞ

Her sene yaz aylarında, bir sayıdaki yazımı, bilgi teknolojisi sektöründe işlerin ne durumda olduğunu aktaran bir konuya ayırıyorum. Bu sene yine bir başka Temmuz ayındayız ve yaz sezonunun nasıl geçtiğini irdelemek istiyorum.

Geçtiğimiz iki seneye bir göz atarsak; 95 senesinde, donanım satıcılarının yok sattığını, bazı ürünlerin bulunmadığını, proje bazında çalışan şirketlerin hayatlarından memnun olduklarını belirtmişiz. 96 senesinde ise, aranan tüm ürünlerin bulunabildiğini, internet konusunda faaliyet gösteren şirket sayısında artış olduğundan söz ederek, şirketlerin yaklaşan sonbahar ve kış sezonu hazırlıklarına başladıklarını aktarmışız.

Bu sene, yaz sezonu beklenenlerin üstünde hızlı bir tempo ile geçiyor. Şirketler satışların yoğun olmasından memnunlar. Bunu geçtiğimiz haftalardan birisinde konu yaptığımız kampanyalara bağlamak olası. Kampanyalar ile ilgili firmaların reklamları sadece reklamı veren firma ve markaya değil, dolaylı olarak sektörde yer alan pek çok diğer firmaya da iş olanağı oluşturuyor, pazarın büyümesine katkıda bulunuyor.

Yine de, kişisel bilgisayar adedi olarak, Avrupa’da sadece bir şirketin, bir ülkede sattığı adet kadar bilgisayarı, bizde onlarca bilgi teknolojisi şirketi, tüm Türkiye’ye satıyor. Ancak, büyük bir ilerleme olduğunu hepimizin kabul etmesinde yarar var. Satılan bilgisayar adedinde artış var. Daha iyi olamaz mıydı? Bu kadar çalkantı arasında, bu bile başarı. Tekrarlamakta yarar görüyorum.

Kampanyaların etkisi yadsınamaz. Söylenen bir söz var. Küçük ve orta boyuttaki işletmeler sadece bilgisayar değil, bununla birlikte çözüm almak istiyorlar. Pazarı büyütmenin yolu çözümle entegre sistemlerin satışında. Belli işletmeler, bünyelerinde ayrıca bilgi işlem kadrosu barındırmaktansa, dışarıdan şirketlere vermenin daha uygun olacağını anlamış durumdalar. Bizlerinde hazırlıklı olması, bakım, destek ve eğitimi kolay sistemlere yönelmesi gerekiyor.

Sonbahar ve kış sezonunda işlerin daha iyi olacağı tahmin ediliyor. Bu tahminlerin doğru olmasını ümit ediyoruz. Gerçekten de göstergeler olumlu.

* * * * *

Geçen hafta yaz sezonunda, her hafta gidilebilecek bir film bulmanız olası demiştim. Galiba yanılmışım. Seçim yapmanıza olanak tanımayacak kadar az sayıda yeni film vizyona giriyor ve benim bu haftaki gündemimde de maalesef film yer almıyor. Onun yerine yine bir kitaptan söz etmek istiyorum.

1943 doğumlu Amerikalı yazar Richard Sennett’in “The Fall of Public Man” isimli eseri, Serpil Durak ve Abdullah Yılmaz tarafından “Kamusal İnsanın Çöküşü” adı ile, Türkçe’ye kazandırılmış. Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlanan eserde, arka kapaktan aynen aktarıyorum; “Özgünlük ve entelektüel derinlikle, kamusal hayat ve özel hayat arasındaki dengesizliğin nedenleri ve bu dengesizliğin yol açtığı sorunlar inceleniyor.”

Kitap, kendi içine kapanarak yaşayan kişilerin çevrelerinde gelişen olaylara niçin seyirci kaldıklarını, eskiden nasıl olduğunu irdeliyor. Yazın sıcak günlerinde kendimize cevabını vermekte güçlük çekeceğimiz soruları yöneltmemizi sağlayacak kitap, okunması gerekenler arasında yer alıyor. Toplum ve kişisel yaşam sorunlarına ilgi duyanlar kaçırmasın. Evlerimize özen gösterdiğimiz halde, sokaklarımız neden pis; bu sorunun cevabı da kitapta yer alıyor.

* * * * *

Amerikalı yazar Henry David Thoreau (1817-1862) diyor ki; “Bir insanın işlerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile ağrıyorsa, bunun için dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektiğine inanır.”

Çevremizde gelişmekte olan olayları gözünüzün önüne getirin. Kimlerin neler yaptığını, yaptırdığını düşünün. Niçinlerin, nedenlerin cevaplarını bulmanız çok kolay olacak.

Bu söz, İm Yayınları'nın, Erkil Günur çevirisi ile dilimize kazandırdığı, Eric Hoffer’in “Kesin İnançlılar” isimli eserinden alınmıştır. Bu kitapta okunabilecek kitaplar arasında yer almakta.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
98. Sayı önceki yazı 98. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye