"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 21.01.1997 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 88

BİRAZ DA TEKNİK

Uzunca bir süredir, bilgi teknolojisinde neler olup bitiyor, bahsetmiyoruz. Bu hafta biraz bunlara bir göz atalım.

Intel’in MMX işlemcileri, sizlerin de sektör gazetelerinden öğrendiğiniz şekilde, pazara sunulmaya başladı. Burada, hemen bir noktayı belirtelim. Bu işlemcileri ne zaman almaya başlayacağız? Eğer, güçlü bir grafik kartınız, iyi bir ses kartınız, Pentium işlemciniz ve yeterince hafızanız var ise, şimdilik size fazladan bir performans kazandırmayacak. MMX özelliklerini kullanan yazılımların pazara girmesine kadar süreniz var. Ondan önce, beklediğiniz bir performans artışı varsa, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Önümüzdeki dönemde beklememiz gereken bir başka gelişme de, 128 MB’lık disket sürücüler. Kullandığımız disket kapasitelerinin 128 MB’a çıkarılması hedeflenmiş durumda, Tahminen 97’nin ikinci yarısı pazarda görülecekler. Aynı zamanda, şu anda mevcut 1.44’lük disketleri de okuyacak bu sürücülerin pazar şansı yüksek.

DVD’ye gelirse, henüz çok yeni. Tam bir standart sağlanamadı. Ayrıca, mevcut CD’leri okumasında bazı performans sorunları olduğu belirtiliyor. Daha bir, iki sene süresi var gözüküyor. DVD, mevcut CD’lerin üstünde bir kapasiteye sahip, 4.7 GB bilgi depolanmış manyetik ortam. Mevcut CD’lerin ömrü azalıyor. Özellikle, çoklu ortamlar için yazılım geliştiren şirketler, ürünlerini daha rahat, kapasite sınırı olmaksızın tasarlayabilecekler. Nasıl ki plaklardan müzik dinlerken, CD’lere geçildi, aynı şekilde bilgisayarda da CD’lerden DVD’lere geçilecek gibi.

Grafik kartlar, 3D hızlandırıcılı konumda. Burada dikkat edilecek husus; yurt dışında yapılan pek çok araştırmaya göre, aynı grafik kartı üzerinde hem DOS, hem Windows, hem 2D hem de 3D performansı maksimum istememeniz. Hepsini ayrı ayrı çok iyi sağlayan kartlar var. Bunun için, iki grafik kartı kullanılması öneriliyor. Bu grafik kartları kendi aralarında, kullandığınız uygulamaya bağlı olarak, görevlerini paylaşıyorlar.

Modemlerde 56 K hız sınırına geldik. Bunun dahi mevcut telekomünikasyon alt yapısı ile sorun yaşayacağı görülüyor. Elinde, 33.6 hızında modem olup, her yere, istisnasız, her zaman 33.6 en yüksek hız ile bağlanabilen kaç kişi var?

Tüm bu teknolojik gelişmelerin devreye alınması, bir zincirin halkaları benzeri, pek çok kuruluşun işbirliği yapmasını gerektiriyor. Yurt dışındaki şirketler araştırıyor, geliştiriyor, üretiyor, bize birleştirmesi ve kullanması kalıyor. Öyle gözüküyor ki, önümüzdeki iki sene içerisinde bilgi teknolojisi sektörünün çehresi oldukça değişecek, yeni kavramlar yaşamımıza girecek.

* * * * *

“Bogus - Hayal Arkadaşım”, çok fazla sinema’da gösterime girmemiş bir film. Filmin yönetmeni, çeşitli yıllarda muhtelif çalışmaları ile Oscar’a aday gösterilmiş olan, Norman Jewison. Filmde, başrolleri; Whoopie Goldberg, Gerard Depardieu ve Haley Joel Osment paylaşıyorlar. Öyküyü, daha önce iki kere Oscar almış, Alvin Sargent hazırlamış.

Goldberg ve Depardieu gibi iki önemli oyuncunun filmde yer alması, çocuk yıldız Joel Osment’in pek çok yazıda geri planda kalmasına yol açıyorsa da, film onun etrafında dönüyor. Annesini talihsiz bir trafik kazasında kaybeden bir çocuğun iç dünyasında yaşadıklarını, duygularını, dış dünya ile ilişkisini, büyüklerle yaşadıklarını aktarıyor. Kazadan sonra, çocuk, bakılmak ve yaşamını sürdürmek üzere, annesinin mektubunda belirttiği şekilde, iş dünyasında yaşamını sürdürmeye çalışan Goldberg’in yanına veriliyor. Burada, Bogus (sözlük anlamı ile gerçek olmayan, hayal) ile karşılaşıyor. Depardieu, Bogus rolünün hakkını veriyor. Bogus, küçük çocuğun hayal dünyasından çıkıp gelen arkadaşı. Özellikle, Albert’in (filmin çocuk kahramanı) Bogus’un anlamını savunduğu sahne çok iyi.

Gerçekle hayal arasındaki ince çizgiyi yakalayan, yaşamımızda bazı şeylere inandığımızda güçlü olabileceğimizi gösteren bir film. Bir çocuk, hayal dünyası, duyguları ve yetişkinlerle kurulan diyalog. Duygusal, duygusal olduğu kadar komik bir film izlemek istiyorsanız kaçırmayın.

* * * * *

1926 senesinde Kuzey Kutbu’na ilk uçuşu Floyd Bennet ile birlikte gerçekleştiren, Amerika’lı kaşif, Richard Evelyn Byrd (1888-1957) ‘e göre; “İnsan, kendisinin yerini en az kendisi kadar doldurabilecek bir başkasının bulunduğunu kabul ettiği andan itibaren, ancak, akıllanmaya başlar”.

O ana kadar, bu işleri ancak ben yapabilirim, yerimi doldurmak çok zor diye düşünür ki, zaman içerisinde ne kadar yanıldığını görebilir. Herşeyin hemen hemen alternatifi bulunabilir. Bunların arasında, o işin, olmaması da bir çözümdür.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com