| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 23.01.1996 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 51

ÇEVRE'YE DİKKAT

Teknoloji ne kadar hızla gelişirse gelişsin, bilgisayarlar ne kadar yoğun kullanılırsa kullanılsın, basılı evrak'ın yeri bir başka.

Özellikle, yazıcı teknolojisinin hızla gelişmesi, "hadi bu raporu da yazıcıdan alıp bakalım, nasıl gözüküyor acaba?" yaklaşımı ile birleşince, harcanan kağıdın haddi hesabı yok. Bir tuşla, onlarca, yüzlerce sayfa, baskılı hale dönüşüyor. Yanlışlık yapıldıysa, bir o kadar sayfa tekrar basılıyor.

İçeriği geniş bir rapor hazırlıyorsanız, üzerinde birden fazla düzeltme yapılması gerekiyorsa, minik bir ağacı yok ediyorsanız demek. Buna karşı, pek çok kuruluşumuz, ağaç dikme kampanyaları ile, atık kağıtların yeniden kullanımına yönelik çalışmaları ile, bu süreci yavaşlatmaya çalışıyorlar.

Herkesin dikkatli çalışması ve benim basacağım şu kadar sayfadan ne olur dememesi gerekiyor. Bir sayfa eksik basmak için ne yapmalıyım diye düşünmenizi öneriyorum. Bilgisayarla bir faks mesajı gönderirken, büyük olasılıkla karşı tarafta bir faks cihazına eriştiğini ve elektronik mesajınızın baskılı hale dönüştüğünü anımsayın. En çok aklıma takılan, uzun bir dokümanı gönderirken, son sayfalarında oluşan sorunu göz ardı ederek, tüm dokümanı yeniden göndermek. Bu durumda, elinizde aynı sayfalardan ikişer, üçer tane bulmanız mümkün.

Bunun yanı sıra, enerji tüketimi had safhada. Gerçi, son dönemde pazara sunulan hemen hemen tüm ürünlerde, bilgisayarlardan, yazıcılara, ekranlara kadar, enerji tüketimini en aza indirme özelliği, sistemlerin bir parçası haline geliyor.

Enerji tüketimini azaltma özelliği birden fazla seviyede uygulanarak, ekranın kapatılması, sabit diskin çalışmasının durdurulması, ana işlemci biriminin devre dışı bırakılması gibi fonksiyonlara sahip. Bu özellikleri son derece bilinçli, ne yaptığımızın farkında olarak kullanmalıyız. Yanlış kullanım sonucunda, veri kaybına kadar gidecek, istenmeyecek sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Donanımı, kullanılan yazılımla bütünleşik düşünerek, enerji tüketimini en aza indirecek fonksiyonları devrede tutmalıyız. Eğer, bunu sağlayamıyorsak, manuel olarak bu operasyonun yapılmasında fayda var.

Ayrıca, kullanılan parçaların doğaya geri dönüşümlü olmasına özen gösteren şirketlerde pazarda yerini alıyor. Kullanıcıların satın alımlarında bu konuları dikkate alacakları günler çok yakın.

Sadece bilgi teknolojisi sektörünün doğal kaynakları harcadığını söyleyemeyiz. Bizim sektörümüzün dışındaki pek çok sektörde, bunun üstünde, doğaya zarar verici faaliyet var. Bu tür aktiviteleri de gözleyerek, çevre kirliliğinin en aza indirilmesine çalışmalıyız. Çalışma gruplarında aktif görev alarak, gerçekten yaşanacak bir dünyanın gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaya ne dersiniz?

* * * * *

Sömestr tatili dolayısı ile, sinemaların hemen hemen hepsinde, çocuklara yönelik filmler, vizyona girmiş durumda. Gidecek film bulmak çok kolay değil. Üstelik filmler çocuklara yönelik olunca, şarkılar dahil, Türkçeleştirilmiş olarak izlemek zorundasınız.

Ancak, ilk vizyona girdiği dönemde gidemediğim bir filmi bu sayede izleme fırsatı bulabildim. Gerçekten gittiğime memnun olduğum bir film, "Assassins - Suikast Çemberi". Başrollerini, Sylvester Stallone ile Antino Banderas'ın paylaştığı film, izleyiciler arasında yoğun bir heyecan fırtınası yaratıyor. Bazı izleyiciler, Antonio Banderas'a oynadığı rolün gitmediğini söylerlerken, benim kanım, iyi bir performans sergiliyor.

Birden fazla konu iç içe işlenirken, internet'e de değiniliyor. İzlemesi zevkli, harcadığınız zamana acımayacağınız bir film ortaya çıkmış.

* * * * *

"Yaşadığımız kuşağa mensup olmak kadar güzel bir şey var mıdır? Şimdiye kadar yapılan bütün hatalar, bizden önceki kuşaklarındır ve bunların düzeltilmesi de, bizden sonra gelecek kuşaklara aittir." Bu sözleri, Bill Vaughan söylemiş.

Siz ne dersiniz? Hataların bizden önceki kuşaklardan geldiğini kabul etmek ne kadar güçse, düzeltme işini bizden sonra gelecek kuşaklara bırakmadan, üstümüze düşen vazifeyi yapmaya çalışmakta yarar var.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
51. Sayı önceki yazı 51. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye