"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 19.12.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 46

KULLANAMADIKTAN SONRA

Teknolojileri alt yapı sorunlarından dolayı kullanamadıktan sonra, sahip olmak neye yarar?

Geçtiğimiz günlerde, alışveriş yapmak üzere girdiğim bir mağazada, kredi kartı ile ödeme yapmak istediğimde, "Hatlar doludur" mesajını alınca, mağaza görevlisi, "Bu saatlerde genelde bu mesajı alıyoruz. İsterseniz nakit ödeyin" dedi.

Yanıtım çok kısa oldu. "Elektronik olarak otorizasyon alamıyorsanız, manuel olarak, slip çekin."

Hayatlarında bunu hiç duymamışlar gibi, öyle bir baktılar ki, sanki orta çağdan geldiğimi hissettim. Neyse ki, manuel olarak bu operasyonun yapılmadığını bilmem gerektiğini, bana açıklamaya çalışmadılar.

Enteresan olan, "bu saatlerde" kelimeleriydi. Demek ki, belli zamanlarda, telefon hatlarındaki yüklenmeden olabilir, otorizasyon alınan sistemdeki aşırı talepten olabilir, kredi kartı ile ödeme yapmanız olası değildi. O zaman, buna karşılık bir önlem düşünülemez miydi?

Yan yana, onlarca cihazı koyup, ödeme yapacak müşteriler kuyruk oluşturmaya başlayınca, her gün aynı sorunları yaşamak, yönetim açısından, hafife alınmayacak bir davranış.

Teknoloji elimizin altında, en yeni sistemleri tüketicinin hizmetine sunmaya çalışıyoruz. Alt yapı sorunlarından dolayı çalışmayan sistemlere yapılan yatırım, ne işe yarar. Bugünlerde bunun cevabını bulmaya çalışıyorum.

Belki de, alt yapı için gereğinden fazla harcama yapacaksınız. Her olasılığı düşünüp, yedekli sistemler oluşturacaksınız. Ancak o zaman içiniz rahat edecek. Bu durumda da, kaynak israfı söz konusu. Peki, niye birbirimize bu kadar eziyet ediyoruz. Hayatı kolaylaştırıp, rahat edeceğimiz yerde, sürekli sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Bunu sorgulamamız gerekiyor. Nerede yanlış yapıyoruz? İşte, bana elektronik mesaj göndermeniz için, güzel bir fırsat. Bu konudaki görüşlerinizi bekliyorum.

* * * * *

Gümrük Birliği anlaşması geçtiğimiz günlerde onaylandı. 1996'da hareketli günler, bütün sektörlerde yaşanmaya başlayacak. Herkes kendisine çeki düzen vermek zorunda kalacak.

Sizler gerekli hazırlıkları yaptınız mı? Başınıza neler geleceğini biliyor musunuz? Bir an önce, Gümrük Birliği'nden dolayı, bilgi teknolojisi sektörü ile, diğer sektörlerde neler olacağını öğrenmeye çalışın. Yarın çok geç olabilir.

* * * * *

007 James Bond, ne günlerdi. Bond'un yeni filmi, "Altın Göz - Golden Eye" gösterimde.

Seyrederken, ne yazık ki, eski Bond filmlerini aradım. Bazı sahneler o kadar büyütülmüş ki, çok yapmacık geliyor. Filmi beğenenler olduğunu biliyorum. Dolayısı ile görmelisiniz de diyemiyorum, görmemelisiniz de.

Bana göre, izlemeye değer kısım, filmin başlangıcındaki Tina Turner'ın şarkısı eşliğindeki jenerik. Ancak, bu jeneriği de, her halde müzik kanallarında doyasıya seyrederiz.

* * * * *

Son yazılarımda, özlü sözler yerine, ilgimi çeken dizelere yer vermeye çalışıyorum. Bu hafta da, Douglas Malloch'un dizelerini size aktarmak istiyorum.

En İyisi

Dağ tepesinde bir çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol.
Fakat, oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.
Çalı olamazsan bir ot parçası ol,
Bir yola neşe ver.
Bir misk çiçeği olamazsan bir saz ol.
Fakat, gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya mecburuz.
Dünyada hepimiz için birer şey var.
Yapacağımız iş, size en yakın olan iştir.
Cadde olamazsan patika ol.
Güneş olamazsan yıldız ol.
Kazanmak, yahut kaybetmek ölçü ile değildir.
Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com