| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 23.05.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 16KEYİFLİ BİR YAZISon üç dört sayıdır, her yazıma koymayı kendimce bir gelenek haline getirdiğim, ünlü kişilerden alınma sözlere ara vermiştim. Gerçekte, bu biraz da zorunluluktan kaynaklanıyordu. O kadar çok yazılacak konu bir araya geliyordu ki, ünlü sözleri bir sonraki yazıda kullanmayı planlıyordum. Ancak, geçenlerde bir kaç okurum, yazılarımda sürekli yer alan ünlü deyişlerin olmadığını, onlardan büyük keyif duyduklarını dile getirince, tekrar başlamam gerektiğini anladım. Bu arada bir de keyifli konuların da azaldığını belirttiler. Eh, o zaman alın size keyifli bir yazı. Aman sakın şöyle düşünmeyin. Tamam, yazacak konu kalmadı, yine ünlülerden alınma deyişleri yazmaya başladı. Merak etmeyin, bütün konulara gerekirse kısaltarak, ama muhakkak değinmeye çalışacağım. Zaten, bu yazıyı sonuna kadar okursanız, bu kadar birbirinden kopuk, farklı konunun bir arada nasıl yazıldığına da hayret edebilirsiniz. Geçtiğimiz günlerin etkinliği, Dataquest şirketinin düzenlediği, “Çağrılı Bilgisayar Konferansı” idi. Böyle yazınca anlamak güç olabilir, “Invitational Computer Conference” diyelim. Dataquest, Türk bilgi işlem sektörü için çok bilinen bir isim değil. Kendileri de bunu zaten kabul ediyorlar. Bir seri konferansın bir diğer durağı Türkiye. Ancak, güzel olan taraf pek çok firmanın yurt dışı çalışanı, kendi ürünleri ile beraber, ileride neler yapmayı planladıklarını da açıkladılar. Hangi şirketlerin ne tür ürünler sergilediklerini dergilerden, gazetelerden zaten görürsünüz. Benim ilgimi çeken, IBM’in OEM grubunun konuşması oldu. Kendileri ile seminerden sonra da konuşma fırsatı buldum. Özellikle, altı ila on katmanlı CD’lerin hayata geçmesinin söz konusu olabileceği ve mavi lazer konularında yapılan çalışmalar, araştırma ve geliştirmeye ciddi yatırımlar yapıldığını gösteriyordu. PERM “Pre-Embossed Rigid Magnetic” Teknoloji üzerine kaynak bulabiliyorsanız, vakit kaybetmeden okuyun. Konferansta dikkatimi çeken bir noktada, izleyicilerin doldurmaları için verilen formlardaki bir soru idi. Türk Bilgi İşlem Sektöründe yer alan firmaların kendilerini mukayese etmesi için, bu soruyu buraya alıyorum. “Çalıştığınız yerin 1994 yılı toplam cirosunu ne kadar tahmin ediyorsunuz?”. Bu sorunun cevapları kategorilere ayrılmış durumda. Sıkı durun, ilk kademe, başlangıç, 5 Milyon Dolardan az. Yani, ikinci kademe bir ciroya sahip olabilmek için 5 Milyon Dolardan fazla bir ciro yapmış olmanız gerekiyor. Son kademe ise 500 Milyon Dolardan fazla. Ayın oyunu, geçtiğimiz hafta iki üç akşam uykusuz kalmama yol açan, “Sim Tower”. Maxis, simülasyon programları ile ün kazanmış bir firma. Bu programı ise bir Japon firması yazmış, Maxis pazarlıyor. Programda, bir gökdeleni inşa ederek, yönetmeye çalışıyorsunuz. Devam ederken anlıyorsunuz ki, gökdelenlerde en zor yönetilen kısım, asansörler. Bir süre sonra sıkılsanız da, başlarda keyif alacağınızı söyleyebilirim. Sinemaya gelirsek, Robert Altman’ın son filmi, vizyonda olan " ”Pret-a-Porter” - Hazır Giyim", pek çok ünlünün bir araya geldiği, moda dünyasını anlatan bir film. Filmde bir de sürpriz var. Ancak, ben söylemeyeyim sonra sürpriz olmaz, siz kendiniz bulun. Lord Chesterfield’den bir deyişle yazıyı kapatalım. “İş hayatında en önemli güzel huy, sabırdır. İnsanlar anlatacakları şeyleri dinlemenizi, arzularını yerine getirmenize tercih ederler”. M.Sinan Oymacı
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |