"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 21.09.1999 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 16

BİLİYORDUM

Bankaların oluşturdukları ISS “İnternet Servis Sağlayıcı” lardan erişim hizmeti almaya başladığımda bir süre sonra verdikleri hizmette bazı sorunlar oluşmaya başlayacağını biliyordum. Yine de, hem şube seviyesinde hem de internet üzerinde verdikleri bankacılık hizmetlerinin kalitesini, müşteri ilişkilerini düşündükçe de sorun yaşamayacağımı varsayıyordum.

Bir süre için varsayımımda haklıydım. Ne olduysa yaklaşık iki ay önce oldu. 13 Ağustos 1999’da bir e-posta ulaştı. Mesaj; “Değerli Müşterimiz” diye başlıyor, “Yeni e-posta sunucumuz 20.7.1999 tarihinde devreye girdi” şeklinde devam ediyor ve e-posta gönderimlerinde “authentication” yapılması gerektiğini bildiriyor. Yaklaşık üç hafta sonra haber veriyorlar. Çok önemli değil çünkü o süre zarfında hiç bir ayar değişikliği yapmadan sistemi kullanmaya devam etmiştim. Ancak bu mesajı aldığımda bir sorun yaşayabileceğimi düşünerek hemen destek grubunu aradım. Çünkü e-posta yazılımı olarak “Eudora Pro” kullanıyorum ve böyle bir seçenek yok. Yaptığım konuşmanın sonucunda “Eğer son üç hafta içerisinde sorun yaşamadıysam, niçin ilgili ayarları sorduğum?” yanıtını aldım. Aynı şekilde sistemi kullanmaya devam ettim ve bir gün mesaj göndermeye çalıştığımda posta sunucusundan ret cevabı aldım. Hemen anladım ki söyledikleri işlemi devreye aldılar. Benim gibi kullanıcılar ortada kaldı. Destek bölümünü aradım. Yanıt; “Evet, sizdeki yazılımı kullanan abonelerimiz sorun yaşadıklarını bildirdiler. Araştırıyoruz. Size geri döneceğiz”. Doğal olarak geriye kimse dönmedi. Tekrar aradım. Bu sefer; “Bu yazılımı kullananların çokluğu dolayısı ile authentication zorunluluğu kaldırıldı. Sistemi eskisi gibi kullanmaya devam edebilirsiniz”.

Bu cevabı alınca nasıl bir yöntem bulduklarını anladım ancak doğru olamayacağını düşündüm. Maalesef yanılmışım. Buldukları yöntem birincisinden de kötü. Sadece kendi verdikleri e-posta adresinin, gönderilen mesajlarda “Gönderen, From” kısmında gözükmesine izin veriyorlar. Efendim, “Reply to” kısmına istediğimizi yazabilirmişiz. Bize verilecek cevaplar diğer adresimize gelebilirmiş. Geçin bunları. Her gönderdiğim mesaja cevap verileceğini nereden biliyorlar? Benim bir tane e-posta adresim var ve her yerde de onu kullanıyorum.

Düşünebiliyor musunuz, bir şirkette çalışıyorsunuz ve size bir e-posta adresi vermişler. Hem ticari hem kişisel olarak o adresi kullanıyorsunuz. Ancak, bu ISS ile çalışıyorsanız mesaj gönderirken kendinize ait adresi kullanmanız yasak. Sebep, haksız kullanımı, spam mesajları engellemek. Bunu engellemenin başka yolları da varken, niçin bu metodu seçtiklerini anlamak olası değil.

Ayrıca, abone toplarken böyle bir kısıttan söz etmiyorlar. Hatta, servislerini devreye aldıklarında bu kısıt yokken bir anda bu kısıtı devreye alıyorlar. Mevcut abonelerin ne yapacağını düşünmüyorlar. Bu tür kısıt uygulayan başka ISS’lerde mevcut. Ancak onlar ilk abone olunduğu günden itibaren bunu uyguladıkları için eğer kabul etmezseniz aboneliğinizi iptal ediyorsunuz. Burada ise düzgün yürüyen sistemi birilerinin bozması söz konusu.

Ben, çalıştığım bankanın bankacılık işlemlerinde gösterdiği yakınlığı, ciddiyeti, özeni, İnternet Servis Sağlayıcılığı gibi ek iş sahalarında da göstermesini diliyorum. Sizlerden ricam lütfen kendi e-posta adresinize sahip çıkın. Çalışacağınız ISS’i seçerken dikkatli olun. “Bunların başıma geleceğini biliyordum” demeyin.

* * * * *

İngiliz yazar Austin Dobson (1840-1921) ‘un bir sözü; “Vakit geçiyor diyorsun. Hiç de değil. Heyhat! Duran zaman, geçen biziz”.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com