| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 04.04.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 10

ZAMAN AKIP GİDİYOR

Şu anda okumaya başladığınız yazı, onikinci yazım. Bir düzineyi tamamladık. Geriye baktığımda pek çok konuya değinmeye çalıştığımı görüyorum. Bu arada bazı yazılarımda değindiğim konuların başka köşelerde de konu olarak işlenmeye alınmasını keyifle izliyorum.

Ancak, yine de yazılarımın yeterince okunduğundan ciddi endişelerim var. Geçen akşam katıldığım bir toplantıda, geçtiğimiz haftalarda yazdığım bir ürünü muhakkak gidip görmem gerektiği söylenince, dayanamadım. Sözü geçen ürünü geçtiğimiz ay ben inceleyip, bir yazıma konu etmiştim demek zorunda kaldım. Üstelik bunu söyleyen kişi bilgi işlem sektöründe oldukça eski birisi ve bence sektörü yakından takip etmek zorunda.

Neyse, galiba ortak özelliğimiz olan “okumama” bilgi işlem sektöründe de geçerli. Özellikle yazılımcılar tarafından hep konuşulur; “Kullanıcı el kitapları okunmuyor, kitaplarda yazılanları kullanıcılara anlatmak zorunda kalıyoruz”. Kısa bir gözlem yapın. Acaba kaç kişi yeni aldığı yazılımı kurmadan önce bütün kitapları okuyup, sonra kurmaya ve kullanmaya başlıyor.

Geleneksel, ben nasıl olsa yaparım yaklaşımı burada aynen geçerli. Eğer bir sorun çıkarsa kitaplara müracaat ediliyor. Hatta geçenlerde bir ahbabımın başına ilginç bir olay geldi. Aldığı bir işletim sistemini kurduktan sonra farkedildi ki, baştan bir parametreyi eksik tanımladığı için sistemi silip tekrar kuruluş yapması gerekiyor. İnanılmaz bir zaman kaybı. Ancak, şimdi akıllandı. İşine yarasın yaramasın kitapların hepsini okuyup bitirdikten sonra kuruluşu yapacakmış. Tekrar başa dönme riskini yaşamak istemiyor.

Esasında bu örneğe bakınca, acaba böyle kitap okumadan kuruluş yapanlara kitaptaki bir parametreyi atladığı için sistemi yeniden kurduracak bir metod geliştirilirse ne olur diye düşünmemek elde değil. Belki, hoş bir şey değil. Ancak, belki biliyorsunuz. İlk yazılan virüslerin kopya yazılım kullanımını engellemek için ortaya çıkarıldığı söylenmekte.

Virüsler demişken, aklıma gelen enteresan bir olay. Bir ahbabımıza alınan bilgisayar kurulduktan sonra, dikkat edin çocuklar kullanırlarken virüs bulaşabilir demek gafletinde bulundum. Evin beyi bu konularda oldukça bilgili, dolayısı ile ne kastettiğimi anladı. Ancak, evin hanımı acaba üstüne bir örtü filan örtsek nasıl olur bey demez mi? Evin beyi hemen konuyu değiştirerek, ne kadar güzel bir bilgisayar aldıklarını, kendisine virüsler konusunda daha sonra bilgi vereceğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta, Komdata, Novell’in “GroupWare” ürünlerinin tanıtıldığı bir toplantı düzenlemişti. Bunlar arasındaki InForms, SoftSolutions ve GroupWise enteresan ürünler. Özellikle InForms, bilgisayar ortamında bir takım formların tasarlandıktan sonra, doldurulup diğer kişilere iletilmesini, veri tabanlarında saklanmasını, incelenmesini kolaylaştıracak bir ürün. Toplantının çarpıcı yönlerinden biri, Novell’in gelecekle ilgili planları ile gerçekleştirmeyi düşündüğü ürünlerle pazarda rekabetin artacağı ve bunun kullanıcılara getireceği kolaylıklardı.

Bu haftanın sözü Pir Sultan Abdal’dan; “Cehennemde ateş yoktur, her insan kendi ateşini bu dünyadan götürür.”

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
10. Sayı önceki yazı 10. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye