| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 11.04.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 11

İLETİŞİM

Aslında, bu yazımın başlığını “İletişimsizlik” olarak vermeyi uzun süre düşündüm. Ancak, yazıya olumsuz bir başlıkla başlamak, çok kötümser düşünmek olacağı için, bu şekilde kalmasında fayda gördüm.

İletişim derken, bilgi işlemcilerin kullandıkları anlamda veri aktarımı, uzaktan bilgilere erişme, bilgi işlem sistemlerini kullanma gibi kavramlardan söz etmek istemiyorum. Bilgi işlem sektörü yayınlarını izleyenlerin pek çoğu zaten bu kavramlara yabancı değiller.

Benim değinmek istediğim konu tamamen farklı. Kişiler, şirketler ve kurumlar, departmanlar ve toplumun çeşitli kesimleri arasındaki diyalog.

Gözlemlerime göre pek çok işletmede organizasyon yetersizliklerinden tutun da, günlük işlerin çok olmasına kadar çeşitli sorunlardan ortaya çıkmış bir diyalog eksikliği, iletişimsizlik söz konusu. Kişiler, sadece diğer departmanlardan talep ettiklerini daha rahat belirtebilmek için geniş grupların dahil olduğu ve konu ile ilgili ilgisiz herkesin katıldığı toplantılar icat ediyorlar.

Aklımda kalan bir sözü aktarmak istiyorum.

- Herkesin çözemediği problemlerin çoğu, vaktinde ele alınmaya cesaret edilmeyen veya aslında basit görünen ve önem verilmeyen problemlerdir.

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir üst düzey yöneticilerin katıldığı toplantı sonucunda işletmenin genel müdürü, toplantının sonucunu iki kelime ile özetledi; “İletişim yetersizliği”. Departman sorumlularının birbirlerine bilgi aktarmada hasis davranmaları sonucunda ortaya çıkan belirsizlik işletmelere pahalıya mal oluyor. Dolayısı ile bilgi işlem sistemlerini sağlıklı olarak haberleştirebilmek, birbiri ile bağlantısını sağlayabilmek için, öncelikle kişisel iletişimi gerçekleştirmemiz gerekiyor.

Bilgiyi paylaşmak zorundayız. Diğer kişilerle paylaşmadığınız bilgi bir süre sonra kendiliğinden önemini yitirir. Bilginin azı kadar fazlasının da zararlı olduğunu belirtmek gerekiyor. Yönetimin ihtiyaç duyduğu bilgi her zaman en çok bilgi demek değildir. Az fakat bütün organizasyonu ve rakamları özetleyebilen bilgidir.

Bu bilginin de uygun zamanda kendisine ulaştırılması gerekir. Şemalarla desteklenmiş olması, matris raporlar biçiminde olması tercih edilir. Bu sayede mukayeseler kolayca yapılabilir. Yönetim ihtiyaç duyduğu rakamları değişik raporlardan kendisi toplamamalıdır.

Bilgi toplumu olacağımızı söylediğimiz zamanlarda, bilgi işlem sistemleri arasındaki haberleşmeyi sağlamak üzere gösterdiğimiz çabaların bir kısmını da kişiler arasındaki diyaloğu, iletişimi güçlendirmek üzere harcamalıyız. Bu sayede iletmek istediğimiz mesaj ilgili yerlere ulaşır, yapılan projeler herkes tarafından destek görür.

Murphy’i bilgi işlemcilerin çoğu tanır. Pek çok toplantımıza kendisini konuk ederiz. Hele, “Arabanızı yıkattığınız gün yağmur yağar” veya “Bahçenizi suladığınız gün yağmur yağar” deyişini de anımsayan çoktur. Peki, “Yağmur yağdırmak için arabanızı yıkatmayın” ‘ı biliyor muydunuz?

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
11. Sayı önceki yazı 11. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye