SENİ SEVİYORUM KÜÇÜK KIZ
Günün birinde bir kız çocuğu
dünyaya geldi.
Gözlerini hayata ilk açtığında babası;
"Seni seviyorum küçük kız" diyerek karşılamış ve
sonra da onu severken
daima "seni seviyorum küçük kız" demeye başlamıştı.
Kız büyüdü, orta okul çağlarına geldi.
Genç kızlığa ilk adımlarını atıyordu.
Babası hâlâ "seni seviyorum küçük kız" diyordu.
Kız üniversite çağlarına geldiğinde,
"seni seviyorum küçük kız" denilmek istemiyordu...
"Ben artık büyüdüm, bana küçük kız deme baba"
diyerek hoşnutsuzluğunu da dile getiriyordu,
ama babası halâ; "Seni seviyorum küçük kız" diyordu.
Derken kız okulunu bitirdi.
Babası biricik kızını yurt dışına mastır yapmaya gönderdi.
Artık sadece telefonda hasret giderebiliyorlardı ve
babası her telefon görüşmesinin sonunda;
"Seni seviyorum küçük kız" diyordu...
Çünkü ne olursa olsun o hep babasının küçük kızıydı!..
Bir gün ansızın telefonlar kesildi!
Baba günlerdir aramıyordu...
Kız, babasına felç geldiğini ve
artık konuşamadığını haber aldığında
panik içinde hemen yurda döndü.
Evlerinin kapısını çaldı, içeri girdi, koridoru geçti ve
babasıyla gözleri buluştuğunda haykırdı:
"Konuş baba!.. Seni seviyorum küçük kız, de... Yeter ki konuş..."
Babası gülümsedi ve kalbini işaret etti.
Kız başını babasının kalbine yasladı.
İşte şimdi duyuyordu:
Kalpten gelen; "Tık, tık... Tık, tık... Tık, tık..." sesleri,
her zaman olduğu gibi gene;
"SENİ SEVİYORUM KÜÇÜK KIZ" diyordu!..
Uzun süre babasının kalbinin sesini dinledi "küçük kız" ve
işte ancak o zaman babasına hak verdi.
|