| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 19.10.2000 - netyorum.com / Sayı: 43


"Ödünç Kitap"

Adamın biri kütüphaneye gider, görevliye; "Acaba siz de intihar etmenin yolları konusunda kitap var mı, varsa yerini söyleyebilir misiniz?" diye soru sorar.

Görevli; "Koridordan aşağıya doğru devam edin, sağ taraftaki rafların ortasında bulabilirsiniz"

Kısa bir süre sonra adam geri döner ve "Rafı buldum ancak hiç kitap yok".

Kütüphaneci; "Çok kötü. Bunlar hep böyle yapıyorlar. Aldıkları kitabı geri getirmiyorlar".


"Üzüntü"

Adam meyhaneye girer. Bakar ki bir arkadaşı üzgün vaziyette yanlız başına oturmuş içiyor. Hemen yanına gidip, oturur.

- Hayrola. Çok kötü görünüyorsun. Bir terslik mi var?

- Üç ay önce annem vefat etti. Bana da on milyar bıraktı.

- Vah vah. Çok üzüldüm.

- İki ay önce de babam bana elli milyar bırakarak, vefat etti.

- Ne kadar kötü. İki ay içerisinde hem anneni, hem babanı kaybetmişsin.

- Geçen ayda teyzem öldü. Ondan da yüz milyar miras kaldı.

- Üç ayda çok yakın üç aile bireyini yitirmişsin. Ne kadar acı bir şey olduğunu tahmin edebiliyorum.

- Ancak bu ay kimse vefat etmedi. Hiç bir şey yok.


"Patron"

Şehir dışında fabrikası olan ve nadiren fabrikaya uğrayan çok zengin ve aksi bir patron aniden fabrikayı ziyaret etmeye karar verir. Kimseye haber vermeden içeri girer ve sahada dolaşmaya başlar. Dolaşırken, duvara dayanmış, tembel tembel etrafı seyreden birisi dikkatini çeker.

Hemen yanına giderek; "Sen haftada kaç para kazanıyorsun?" diye sorar.

Adam; "Elli milyon kazanıyorum".

Zengin ve aksi patron elini cebine atarak, elli milyonu çıkarıp adama verir ve "Tamam. Al bakalım haftalığını ve çık git. Bir daha da geri dönme" der.

O sırada geldiğini öğrenerek yanına yaklaşan fabrika müdürüne, "Bu tembel adam ne kadar zamandır bizim fabrikada çalışıyor?" der.

Fabrika müdürü; "O bizim işçimiz değil. Makinanın yedek parçasını teslim etmek için gelmişti".


"Ev Alırken"

Ev satın aldıktan sonra aşağıdaki gibi bir dialog yaşarsanız, evi kimin yaptığını ve sattığını anlamakta zorluk çekmezsiniz umarım.

Alıcı; "Bazı sorularım olacak. Galiba bir takım problemler olacak gibi gözüküyor. Bunları konuşmamız gerekli".

Satıcı; "Tabii. Siz bizim temel destek seçeneğimize sahipsiniz. Buna göre ilk doksan gün hizmetimiz ücretsizdir. Ardından her çağrı için elli milyon alırız. Siz evi kiralayalı doksan günü geçtiğine göre, elli milyon ücret ödemeniz gerekecek. Kabul mü?"

- Ne yapalım. Tamam kabul. Öncelikli sorun, oturma odası. Tahmin ettiğimizden daha küçük.

- Evi teslim edene kadar bazı ufak tefek değişiklikler yapmak zorunda kaldık.

- Ancak, eşyalarımız odaya sığmıyor.

- İki seçeneğiniz var. Ya daha büyük oturma odalı bir ev alırsınız, ya da sıkıştırma metodu kullanırsınız.

- Sıkıştırma metodu mu?

- Evet. Aynı odaya iki katı fazla eşya sığdırmanıza yardımcı olur. Müzik setini ve televizyonu odanın köşesine koyarsınız. Odanın ortasına divanı. Onun üstüne yemek masası ve sandalyelerini. Onların da üstüne oturma takımını. Bir miktar alanı boş bırakın. Böylece yemek yiyeceğiniz zaman o alana yemek takımını indirip, yemeğinizi yersiniz. Dinlenmek, televizyon seyretmek veya müzik dinlemek istediğiniz zaman yemek takımını kaldırıp, oturma takımını indirirsiniz.

- Pek anlamadım ama neyse. İkinci sorum, lambaların takıldığı duylar. Eski evden getirdiğimiz ampuller bu duylara uymadı. Ters tarafa dönüyorlar.

- Kullandığınız ampuller tak ve çalıştır sisteminde değil. Yeni sistem ampul satın almanız gerekli.

- Peki, prizleri ne yapacağız? Prizler dikdörtgen. Halbuki yuvarlak olması gerekiyordu. Bunu nasıl düzelteceğiz?

- Eski prizleri sökün, yenilerini takın.

- Dalga geçiyorsunuz galiba?

- Hayır. Bu tek önerebileceğim çözüm.

- Son bir problemim daha var. Eve bir misafir gelip, tuvalete girdikten sonra rezervuarı çalıştırdığında, rezervuardan gelen su kesilmiyor. Üstelik su basıncı o kadar az ki, duşlardan da su akmıyor.

- Burada bir sızıntı sorunu olduğu görünüyor. Bir kaynak diğerinden fazla harcama yapmaya başlayınca öbürlerine gerekli besleme yapılamıyor.

- Peki, bunu nasıl düzeltebilirim?

- Rezervuar her kullanıldıktan sonra hepiniz evden dışarı çıkın. Caddedeki vanadan evin suyunu kesin. Bir süre bekleyin. Tekrar vanayı açtıktan sonra eve girin. Sorun çözülecektir.

- Çok önemsiz son bir şey soracağım. Nasıl bir ev sattınız siz bize?

- Bu evi almanız için biz sizi zorlamadık.

- Tamam, tamam. Bu sorunlar ne zaman giderilir?

- Önümüzdeki sene sonunda tamamlayacağımızı düşündüğümüz yeni evi bizden satın aldığınızda. Aslında bu sene sonunda teslim edecektik ancak her zaman bu tür gecikmeler olabilir.


"Çözüm Önerisi"

Yazılım mühendisi, donanım mühendisi ve departman müdürü dağ yolunda otomobilde seyahat ederlerken, frenler patlar. Araba kontrolden çıkar, yalpalaya yalpaya gider ve yol kenarındaki bir ağaca  çarparak, güçlükle durur. Hiç kimse yaralanmamıştır ancak aracın yola devam etmesi olanaksızdır. Ne yapacaklarını düşünmeye başlarlar.

Departman müdürü; "Ne yapacağımızı ben biliyorum. Bir toplantı yapalım. Bu toplantıda önce vizyonumuzu düşünüp, amacımızı belirleyelim. Ardından hedeflerimizi tanımlayıp, sürekli iyileştirmeyi uygulayalım. Daha sonra yönetimi nasıl değiştireceğimize karar verip, yeniden yapılanmaya gidebiliriz. Hzimetleri de buna entegre ettikten sonra, kritik sorunların nasıl çözüleceğini bulursak, yolumuza devam edebiliriz".

Donanım mühendisi; "Hayır, hayır. Böyle olmaz. Söylediğiniz metod çok uzun zaman alır. Üstelik ben bu metodun sağlıklı çalışmadığını biliyorum. Benim önerim; Ben de bir İsviçre çakısı var. Ben bu çakı ile arabanın fren sistemini genel sistemden ayırıp, arızayı bulduktan sonra giderebilirim. Böylece yolumuza devam ederiz".

Yazılım mühendisi; "Bütün bunlara başlamadan önce, arabayı iterek tepeye çıkarsak ve bunun tekrar olup olmayacağını görmek için aşağı bıraksak ne olur?"


Yorum Ekle Yorumları Listele
43. Sayı önceki yazı 43. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye