| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Eğlence 12.10.2000 - netyorum.com / Sayı: 42
Genç iş adamı uçağa binmek üzere havaalanına gelir ve bilet kontrolü yapılan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder. Görevli; "Biletinizi alabilir miyim?" Adam biletini verir ve ekler; "Biletimden göreceğiniz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdiğim yeşil valizin Londra'ya, mavi olanın da Paris'e gitmesini istiyorum". Görevli kız şaşkınlıkla; "Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün değil". Bunun üzerine genç adam; "Bunu duyduğuma çok sevindim. Geçen sene yapmıştınız da!" "Herşey Yasal" Polis, köprü çıkışında çevirdiği aracın şöförünü tebrik etmiş; "Kemer taktığınız için beş milyon lira ile ödüllendirildiniz." Adamcağız etrafındaki kameralarla birlikte duruma anlam vermeye çalışırken polis sormuş; "Bu parayla ne yapacaksınız?" Şöför gevrek gevrek gülmüş; "Artık bir ehliyet alırım abi!" Yan koltukta oturan kadın atılmış; "Dinleme bu herifi memur bey. İçince hep böyle saçmalar!" Arka koltukta kestiren yolcu "Çalıntı arabayla fazla uzağa gitmeden yakalanırız, demedim mi ben size?" Ve bagajdan bir ses "Bulgaristan sınırına mı geldik?" "Ayna" Bir grup erkek ve kadın, bir yazarın evinde toplanmış, sohbet ediyorlardı. Misafirlerden biri, kadınla ayna arasındaki farkın ne olduğunu sordu. Kimse cevap veremeyince soruyu kendisi cevapladı; "Ayna, konuşmadan yansıtır. Kadın ise hiçbir şey yansıtmadan konuşur". Bunun üzerine bir hanım dayanamadı ve hemen atıldı; "Peki ben size sorayım bu defa. Erkeklerle kristal ayna arasındaki fark nedir?" Kimse cevap veremeyince kadın devam etti; "Ayna yontulmuştur". "Kulak" Adam, korkunç bir kazada kulaklarının ikisini birden kaybetmiş. Bu alışılmadık durum onu hassas ve alıngan bir kişi yapar. Kaza sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat ile acısı nispeten hafiflemiş ve ona her zaman hayal ettiği işi kurma olanağı vermiştir. Gider ve gelişmeye müsait, küçük bir bilgisayar şirketini satın alır. Ancak hiç yöneticilik deneyimi olmadığını gorünce birilerini işe almaya karar verir. Üç tane aday seçerek, her biriyle tek tek görüşür. İlk aday iyidir. Adam onu sevmeye başlarken, sorar, "Bende alışılmadık bir şey görüyor musunuz?" Aday yanıtlar; "Eğer onu kastediyorsanız, kulaklarınız yok." Adam üzülmüştür. Derhal adayı odadan çıkarır. İkinci aday, birinciden de iyidir. Konuşmanın devamında adam aynı soruyu ona da sorar; " Bende alışılmadık bir durum görüyor musunuz?" Aday; "Evet" der, "Kulaklarınız yok!". Adam yine üzgün ve kızgın, onu da kapı dışarı eder. Derken sıra üçüncü adaya gelir. Üçüncü aday hepsinden iyidir. Tüm sorulara mükemmel yanıtlar verir. Adam heyecanla sorar; " Bende alışılmadık bir durum görüyor musunuz?" Aday; " Evet. Kontakt lens kullanıyorsunuz" der. Adam iyice heyecanlanmıştır; "Çok iyi. Bu senin zeki biri olduğunu gösteriyor. Nasıl anladın?" "Basit" der aday, "Kulakların yoksa gözlük takamazsın!" "Takdir" Cafer komada. Yanında karısı var. Gözleri nemli, kısık sesiyle konuşmaya başlamış. - İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman gözümü ilk açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hep başucumdaydın. Karısı takdir edilmenin mutluluğunda, "Önemli değil" filan gibi konuşurken. - Şimdi komadayım. Yine başucumdasın. Anladım ama çok geç oldu. Ne uğursuz karısın!
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |