| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 13.07.2000 - netyorum.com / Sayı: 29


"Meclisin Yarısı"

Bir gün mecliste bir oturumda, Osman Yüksel Serdengeçti kürsüye çıkıp demiş ki; "Bu MECLİSTEKİLERİN YARISI APTALDIR...!!!!!!!!!!!"

Meclis birden karışmış. Sen nasıl böyle şeyler söylersin vs... diye milletvekilerimiz epeyce bir köpürmüşler.

Serdengeçti mecburen kürsüye çıkp özür dilemek zorunda kalmış. Kürsüye çıkıp demiş ki; "BU MECLİSTEKİLERİN YARISI APTAL DEĞİLDİR!!!!!!!!!!!!"

Ve konu böylelikle kapanmış.

Not: Bu nükteyi ileten Sayın Adem Kocal'a teşekkür ederiz. - netyorum.com


"Harika Saat"

Çok matrak bir adam günün birinde bir bara girer. Barda çok çekici bir kadının oturduğunu gördüğü gibi kadının yanına gider ve oturur.

Meraklı bir şekilde sürekli olarak kol saatine bakmaya başlar. Yanında oturan kadın bir süre sonra dayanamaz ve "Randevunuza gelecek arkadaşınız geç mi kaldı?" diye sorar.

Adam; "Hayır. Sadece günümüzün en modern ürünü olan bu saati yeni satın aldım. Test ediyorum".

- En modern saat mi? Ne farkı var bu saatin?

- Benimle beyin dalgalarını kullanarak iletişim kurabiliyor.

- Şimdi ne diyor?

- Sizin iç çamaşırı giymediğinizi söylüyor.

Kadın kıkırdayarak; "Öyleyse saat arızalı olmalı. Çünkü benim iç çamaşırım var"

Adam mütebessim; "Bu cihaz yine bir saat ileriyi gösteriyor".


"Havlu"

Yaşlı bir adam kendisinden biraz daha genç, orta yaşlı bir hanımla evleniyor. Birbirlerini çok sevmelerine rapmen bir türlü kadın tatmin olmuyor. Bunun üzerine bir bilene danışmaya karar veriyorlar.

Bilge danışman diyor ki; "Size bir çözüm önerebilirim. Gidin genç bir delikanlı bulun. O delikanlının eline bir havlu verin. Siz birbirinizle ilgilenirken, delikanlı yatapın başucunda durup, havluyu sallasın. Bu şekilde karınız fantazi kurup, tatmin olacaktır".

Bu fikir çiftin aklına yatıyor. Eve giderken yolda gördükleri bir delikanlıya durumu anlatıyorlar ve delikanlıyı yanlarına alıp, eve gidiyorlar.

Bilge kişinin dediğini yapıyorlar. Ancak kadın yine de tatmin olmuyor.

Ne yapsınlar, tekrar yola koyulup, bilge kişiye geri dönüyorlar. Bilge; "Eğer, bu yöntem iş görmediyse, tersini deneyin. Delikanlı karınızla ilgilenirken, siz havluyu sallayın".

Eh, bilge danışmanın dediği dedik. Bizimkiler yine aynı delikanlıyı alıp, eve gidiyorlar.

Delikanlı ile kadın yatağa girdiklerinde adam havluyu sallamaya başlıyor. Bir süre sonra adam bakıyor ki, karısı bulutlarda.

Havluyu elinden bırakıyor ve delikanlıya doğru; "Bak, görüyor musun? Havlu nasıl sallanılır, öğren". 


"Mutlu Yaşlı"

Kadın parkta dolaşırken, tekerlekli sandalyede oturmakta olan yaşlı bir adam görüyor.

Adamın yanına giderek; "Sizin gözlerinizdeki mutluluk pırıltılarını görünce, dayanamayıp yanınıza gelmeye karar verdim. Nasıl bu kadar mutlu olabiliyorsunuz, bunun sırrı nedir?"

- Günde üç paket sigara içiyorum. Ayrıca her hafta bir şişe viski bitiririm. Devamlı yağlı yiyecekler yediğim gibi hiç spor yapmam.

- İnanılmaz bir şey. Kaç yaşındasınız?

- Yirmi altı.


"İyilik Meleği"

Adamın Ankara'da işi varmış. Tam uçağa binerken kulağında bir ses; "Binme, bu uçak düşecek!"

Dönmüş, bakmış. Kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış; "Uçak düştü, kurtulan olmadı!"

Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında; "Binme bu trene, raydan çıkacak!"

Dönmüş, bakmış. Yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve. Sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş; "Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı"

Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses; "Bu otobüse binme, freni patlayacak!"

Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış; "Sen kimsin yahu?"

- Ben senin iyilik meleğinim!

Adam iyice kızmış; "Ulan evlenirken neredeydin!"


Yorum Ekle Yorumları Listele
29. Sayı önceki yazı 29. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye