| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


ARILAR


 

500 gram bal için arılar, 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konup kalkıyor.

Bir kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.

Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını
emiyor ve 100.000 km kanat çırpıyor.

Bu deli çalışmanın arasında, dönüp dönüp, "öbür arı benim kadar dolaşıyor
mu?" diye kontrol gereği de duymuyorlar.

Birbirlerine tam bir güven içinde sadece hedeflerine odaklanmışlar!...

Neredeyse kölesi olduğumuz bilgisayar saniyede 16 milyar aritmetik
işlem yaparken, bilgisayarın doğadaki rakibi bal arıları bu sürede daha az
enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yeteneğine sahip. Demek ki
bilgisayarda hala Bill Gates'in keşfedemediği bir şeyler var..!

Bir koloninin pazarlanacak 1 kg bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için
8 kg bal tüketmesi gerekiyor . Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini
dönmesi demek. . .

Onlar bu işi canla başla yapıyor ve genetik olarak nesilden nesile
aktarılmış bir tembellik asla söz konusu olmamış! Bu arı cumhuriyetinde
cinlik yapmak için "birkaç gram bal da kendime saklayayım" diye peteği
hortumlayana da şimdiye dek rastlanmamış.

Hepsi güneşin "kalk" ziliyle çalışmaya başlayıp, güneşin "paydos"
ziliyle dinlenmeye çekiliyorlar.

Hiçbir arı, "kraliçe hanım işin kaymağını yiyecek diye ben geberene
kadar çalışmam abi.." 'de dememiş, birlikten ve kovandan çıkınını alıp
başka yollara düşüp başka bir kovanda cumhuriyet kurmayı düşünmemiş!

Karşı kovandakileri kıskanıp o peteğe dadanmamış! Arı, vücut
ağırlığının 330 katı yük çekiyormuş.

Her bir petek gözünün altıgen prizma şeklinde inşa edilmesi esas peteğin
direncini sağlıyormuş. Bu nedenle kilolarca balı rahatlıkla
taşıyabiliyor.

"Gerçekten de en az balmumu harcayarak, maksimum ölçüde bal depolamak
için en uygun şekil, arıların inşa ettiği altıgen prizmadır" diye onaylıyor
Fizikçiler.

Hadi bakalım arıladan özür dileyelim, onlara "hayvan" dediğimiz için.

Elin hayvanı düzen tutturmuş, milyon yıldır hayatına fesat sokmadan
sürdürüyor sorumluluğu içinde saklı!

Arıların "ayıkla pirincin taşını" diye bir sözleri yok. Başka arıların
yaptıklarını, onlar hayatlarını kısıtlayarak temizlemek zorunda
değiller! . .

Siz hiç arıyı sokan bir arı biliyor musunuz?

Belki de bu dünyaya arı olarak gelmek vardı.
 

Not: Sayın Vural Şekerel'e çok teşekkür eder, saygılar sunarım. Sinan Oymacı 

*** Sayın Y. Fuat Gülver'den 1.9.2003 tarihinde gelen bilgiye göre yukarıda "güneşin "paydos" ziliyle dinlenmeye çekiliyorlar" kısmında bir hata var. Doğrusu; "Arılar (bal arıları) karanlıkta kovan içi faaliyetlerini sürdürüyorlar".

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
126. Sayı önceki yazı 126. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye