| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları


OLGUNLUK BAHÇESİ


 
Bir gezginin yolu günün birinde bir bahçeye düşmüş. O bahçede yalnız gül yetişirmiş. Birbirinden narin ve zarif güller. O güller kadar zarif ve latif bir hatun kapı onünde duruyormuş. GEZGİN, hatuna hayranlık ve
saygı ile yaklaşıp kendisini takdim etmiş. Ve hatundan adını bağışlamasını istemiş.

HATUN: Bana SEVGİ derler.

GEZGİN: Sevgi hatun burada yalnız mı oturuyorsunuz?

SEVGİ: Hayır eşimle beraber oturuyoruz. Ona İLİM derler. Şu anda bahçede çalışıyor. Bıkmaz yorulmaz bir kişidir.

GEZGİN: Bahçeyi dolaşmama izin var mı?

SEVGİ: Hay hay...lütfen ayakkabılarınızı çıkarın da SAYGI dediğimiz şu mesleri giyiniz. Onlar öylece konuşurken İLİM çıkagelmiş. Bahçeyi birlikte dolaşmaya başlamışlar.

SEVGİ önde İLİM ve GEZGİN arkada yürüyorlarmış. Her gülün bir adı varmış.

MUTLULUK, HOŞGÖRÜ, SABIR, KANAAT, ADALET, İRADE, ŞEFKAT, MERHAMET, AKIL, HİKMET, KUDRET, SAMİMİYET, TEVAZU, FAZİLET VE........

Bu kadar çeşitte ve bu kadar yoğunlukta güzellik bu kadar bakım ve özen, böylesine bir düzen karşısında heyecanlanan ve hayrete düşen gezgin, bahçıvan İLİM efendiye sormuş:

GEZGİN: Siz hangi gülün hangi isimde olduğunu bazen karıştırıyor musunuz?

İLİM: Bazen şaşırdığım oluyorsa da, SEVGİ hemen yardımıma koşuyor, bana doğru ismi hatırlatıyor.

GEZGİN: Güllerin erip eriştiği bu toprağın bir özelliği var mı?

İLİM: Özelliği olup olmadığını bilmiyorum. Bu toprağı bize VEFA adında bir dostumuz getirir.

VEFA dostumuzun dediğine göre, örneğin; MERHAMETLİ bir insan görünce, ondan oluşan toprağı bize getirir, biz de onu MERHAMET gülünün altına serpiveririz veya ŞEFKATLİ bir insan görünce ondan oluşan toprağı bize getirir, biz de o toprağı ŞEFKAT gülünün altına sereriz ve bu böyle devam edip gider.

GEZGİN: Güllere aşı yapılıyor mu?

İLİM:

Elbette, HAYAL gülüne GERÇEK'i aşıladık; ÜMİT gülü oluştu.

İMAN gülüne HİZMET'i aşıladık; TESLİMİYET gülü oluştu.

HİKMET gülüne AKIL 'ı aşıladık; İRADE gülü oluştu.

Bu aşıları sürekli yapmak zorundayız.

Örneğin; o muhteşem ADALET gülüne KUDRET gülünü aşılamazsak, ADALET hemen sararıp soluyor. Aciz kalıyor. KUDRET gülüne ADALET'i  aşılamazsak, KUDRET gülünün toprağında ZULÜM böcekleri üreyiveriyor.

GEZGİN: Bu aşıları siz mi yapıyorsunuz?

İLİM: Çelikleri ben hazırlıyorum, ama aşıyı koyup kovuşturan eşim SEVGİ'dir.

O İLHAM kalemini eline alır, aşılanacak varlığın AKIL perdesini yumuşak yumuşak aralar, böylece o varlığın gönlüne ulaşır, oraya aşı çeliğini bir güzel yerleştirir. Sonra da oluşan bütün kader sicimi ile tatlı tatlı sarar. Bütün bu işleri, bu aşamaları her seferinde aynı zevk ve heyecan içinde seyrederim. Sanki o anda Tanrım
yanımızdaymış gibi...

GEZGİN: Tercih ettiğiniz güller var mı?

İLİM: Aslında yok.Fakat eşim;

SEVGİ; HOŞGÖRÜ için "o benim beş duyumdur" der.

SAMİMİYET için, "o benim AHLAKIMDIR" der.

TEVAZU için, "o benim EDEBİM'dir" der, ama ÜMİT'e fazlaca düşkün galiba...

Zira ÜMİT için "o benim kanımdır" der durur...

Bir kaç gün sonra gezgin bir kasabaya varmış. Bir kahvehaneye girmiş. Burası oldukça tenha imiş. Kuytu bir köşede bir kişi oturuyor ve çay içiyormuş. Gezgin bu zata yaklaşmış, yanına oturmuş, kendisini takdim
etmiş, adını bağışlamasını dilemiş....

O zat demiş ki: ADEM. Bana ADEM derler.

Gezgin başından geçenleri; gül bahçesini, iki soylu bahçıvanı, konuşmaları anlatmış. Adem dinlemiş.

Sonunda demiş ki: O bahçeye "İNSANLIĞIN OLGUNLUK BAHÇESİ" derler.

Not: Sayın Mert Nur'a teşekkür ederiz.

 

Yorum Ekle Yorumları Listele
126. Sayı önceki yazı 126. Sayı sonraki yazı
Dostluk ve Sevgi Önceki Yazı Dostluk ve Sevgi Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye