| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

14.06.2001 Ebru Türkol - netyorum.com / Sayı: 75

ELMA ve ŞEFTALİ

Gerçekler kimi zaman insana kabullenemeyecekleri kadar ağır ve zor gelebiliyor. Kendimizi birtakım aldatmacalarla kandırırken gerçeğin ne olduğunu bilerek ya da bilmeyerek gözardı ediyoruz. Oysa ortada bir elma varsa bu bir elmadır. En sevdiğimiz meyva şeftali diye ona şeftali diyemeyiz. Ama çoğu kez işte tam da bunu yapıyoruz!

Aslında yaşadığımız şeylerden hiçte memnun değilken " beterin beteri var" diyerek buna göz yumuyoruz. Ya da " canım ne olacak biri çıkar, bunu düzeltir " diyerek eylemsizlik içinde seyirci kalıyoruz. Kimi kez de bizi zincirleyen halatlarımızın kopmasından öylesine korkuyoruz ki yerimizden kıpırdamak işimize gelmiyor. Çünkü başıboş bir gemi gibi azgın dalgalar içinde yok olup gideceğimizi sanıyoruz.

Bugün hayatta herşey sonsuz bir hızda değişirken çoğu kez bu değişimin dışında oturmuş, kabullenmiş, şeftali hayalleri içinde bir insan olarak kalıyoruz. "Gerçekler acıdır, biber de acıdır" gibi düz ve alaycı bir mantıkla hiç birşeyin değişemeyeceğini sanıyoruz. Oysa yanımızdan fırtına gibi geçip giden yaşamın ayak seslerini duyamıyoruz.

Simyacı adlı kitapta şöyle bir cümle vardır; "Eğer bir şeyin olmasını canı gönülden istiyorsanız, tüm evren onu gerçekleştirmek için harekete geçer". Bende bu sözün doğruluğuna kesinlikle inananlardanım. İstemek, çok istemek ve bunlar için gerekirse tüm bir ömrü feda etmek... 

Hayatta iki tür yaşam tarzı vardır: 

Birisi hayallerle yaşamak, diğeri hayallerimiz için yaşamak. Hayallerle yaşarken bunları gerçekleştirmede hiçbir çabamız yoktur. İkincisinde ise onları hayata geçirmek için çabalarız. İşte birinci grup elmanın şeftali olduğunu düşünerek yaşamakta, ikinci grup ise elmanın elma olduğunu bilmektedir. Hayallerle yaşayanlar, hiç birşey üretmeden ksır bir döngünün içinde yaşamaya mahkumdurlar. Ne yapmışlardır ki istedikleri önlerine gelsin? Birini çok sevmiştir ama onu elde etmek için çaba göstermemiştir... Çok parası olsun istemiştir ama yerinde oturarak beklemiştir... Mutlu olmak istemiştir ama bunun için uğraşmamıştır... Mücadele etmek varken hayal kurmayı tercih etmiştir. Hayat bu kadar kolay değildir ne yazık ki... Kolay olsaydı yaşamanın zaten anlamı kalmazdı...

Siz hala oturuyormusunuz? Haydi kalkın artık! Hareket zamanı! Gerçekleştirilecek çok şey var.....

Sevgilerimle,

Ebru Türkol
e- posta: barutt@turk.net


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
75. Sayı önceki yazı 75. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye