| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

14.09.2000 İ.İlker Tabak / B. Gökhan Apay - netyorum.com / Sayı: 38

netyorum.com: Bu yazı, Mayıs 1987'de Sayın İ. İlker Tabak ve B. Gökhan Apaydın tarafından kaleme alınmıştır. Sizlerle paylaşmamıza izin verdikleri için kendilerine teşekkür ederiz.
(Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarlarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


MALUMATSAYARIN İLK KEŞFİ

Hicri 874'de İstanbul'da tarihi bir gün yaşanıyordu. Galata Kulesi'nin cenubunda, tarihi Rüstem Paşa umumi helasının sol cihetinde, köhne ve ahşap bir malikanede ikamet etmekte olan meşhur allame Münteka Çelebi, yıllardır mahrem tuttuğu cihazın üzerinde huşu içerinde yaptığı çalışmaları nihayete erdirmenin verdiği vecd-i istiğrak ile, elinde bir joystik, "keşf eyledüm, keşf eyledüm ..." nidalarıyla haykırmaktaydı. Hadisenin vuku bulduğu mevkide devriye gezmekte olan Ordu-yu Hümayun mensubu dört kapıkulu askeri derhal müdahalede bulunarak, Münteka Çelebi'yi tevkif edip, elindeki garip cihazla birlikte Vezir-i Azam'ın huzuruna çıkardılar. Vezir-i Azam bir cihaza, bir Münteka Çelebi'ye nazar ederek "Bre melun. What is this?" diye gürledi. Münteka Çelebi "Arz edeyim devletlüm" diyerek söze başladı:

- Bu, benim son icad ettiğim muazzam cihazın bir parçasıdır.

- Bu nasıl bir cihaz ola ki?

- Affınıza sığınarak bu konuyu yalnızca Padişahımız Efendimiz Hazretleri'ne izah eylememe müsaade etmenizi arz ediyorum.

- Okey, münasiptir.

Bu konuşma üzerine Münteka Çelebi iki askerin nezaretinde malikanesine gidip, cihazın tekmilini birden saraya getirdi. Vaziyetten haberdar olan devrin padişahı merakla Münteka Çelebi'yi intizar etmekteydi. Münteka Çelebi huzur-u şahaneye çıkarıldığında, Padşah'ın ve etrafındakilerin tecessüslü nazarları altında kendinden gayet emin etek öperek, kıyam eyledi.

Padişah:

- Yeni bir cihaz icat etmişsin, doğru mu?

- Evet Padişahım. Malum-u Şahaneleri her canlı mahluk hilkatinin iktizasını yapar. Kanunla köpeği havlamaktan, canavarı ısırmaktan men edebilir miyiz?

- Ne demek istersin?

- Yani, Haşmetli Hünkarım, Allah bu aciz kulunuza ilim irfan ihsan eylemiş. Bunun muktezası olarak, benim yeni bir cihazın mucidi olmam gayet tabii değil midir?

- İmdi bu icadınızı izah edesiz. Nedir, ne işe yarar?

- Kudretli Padişahım, bu cihaz bir takım uzun hesaplamaların fevkalade acil ve kusursuz yapılmalarını temin eder. Malumatsayar adını verdiğim bu cihaz, çok sayıda aritmetiksel ya da mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, çalışması sırasında bir işletmenin işe karışması gerekmeksizin, önceden verilmiş bir izlenceye göre, özdevimli olarak yürüten bir veri işleyicidir. Bilmem mesele vuzuha kavuştu mu?

Esasen Münteka Çelebi'yi anlamayan Padişah bozuntuya vermemek için şu sözleri sarf eder:

- Ehm... Kem küm ... Hımm... İlginç, Vundebaa.

- Teveccühünüz efendim. Zat-ı Şahaneleri münasip buyururlarsa malumatsayarımın donanım ve yazılımını izah edeyim.

- Anlat, anlat heyecanlı oluyor.

- Bu cihaz, elektronik ve mekanik birimlerden oluşan donanım ile bu donanım birimlerini istenen işlere yöneltip, verimli bir çalışma düzeni içerisinde kullanabilmek için gerekli tüm izlencelerden ve veri yapılarından oluşan yazılım ögelerini kapsar. Donanım, ekran, ana bellek, merkezi işlem birimi, denetim birimi gibi birimlerden oluşur. İnsanın malumatsayar kullanarak sorun çözmek amacıyla yaptığı tüm çalışmaya yazılım geliştirme denir.

Münteka Çelebi'yi manasız gözlerde dinleyen Padişah, hiç bir şey anlamamanın verdiği hiddetle, tahammül edemeyip sözünü keser ve:

- Kafi! Tez bu ne idüğü belirsüz cihazı tetkik etmek için bir Etik Grup kurula ve hakkında detaylı malumat hazırlana...

Padişah'ın bu fermanı üzerine derhal saray ulemalarından bir Etik Grup teşkil edilir. Münteka Çelebi evine gönderilir. Bir müddet sonra tetkikatın neticesi Padişah'a takdim edilir. Bilahare Padişah, Münteka Çelebi'yi tekrar huzuruna çağırır. Ve Padişah:

- Karar alınmıştır. İşbu cihaz Etik Grup tarafından tetkik edilip hali hazırda ne idüğü belürsüzlüğünü muhafaza ettüğünden keşfünün yersiz ve zamansız olduğu tespit edilmiştir. Zira bu cihazın faaliyet göstermesi için zaruri olan elektrik henüz keşfedülmedüğünden kullanılabilirliği tasdik edilmemüştür. Tetkikat döneminde, Etik Grubun bazı azaları kafayı yedüğünden, bu elim hadiseye sebep olan Münteka Çelebi'nin tez boynu vurula, sözkonusu cihaz ve planları yakılarak imha edile ...

Aniden uyanan Münteka Çelebi boş gözlerle etrafa bakındı.

 

İ. İlker Tabak / B. Gökhan Apaydın
elektronik posta: ilker@bilisim-ltd.com.tr


Yorum Ekle Yorumları Listele
38. Sayı önceki yazı 38. Sayı sonraki yazı
   
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye