07.09.2000 İnci Pekgüleç Apaydın - netyorum.com / Sayı: 37
BİLİŞİM 2000
TBD 17. BİLİŞİM KURULTAYI
AÇILIŞ KONUŞMASI
5-9 EYLÜL 2000
İNCİ PEKGÜLEÇ APAYDIN
Türkiye Bilişim Derneği - TBD
Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli konuklar, bilişim kesiminin değerli üyeleri, çok sevgili
meslektaşlarım ve basınımızın değerli üyeleri TBD adına sizleri saygı ile
selamlıyorum.
Etkisi ülkemizin sınırlarını aşarak Avrasya'nın en önemli
bilişim etkinliği olma yolunda ilerleyen, nitelik ve nicelik olarak ulaştığı
düzey ile gururlandığımız Bilişim 2000'e hoş geldiniz.
Bilişim 2000'i birlikte düzenlediğimiz tüm kuruluşlara teşekkür
ederiz. Bilişim etkinlikleri, TBD için mesleki gelişmemize olan katkısının
ötesinde bir önem taşımaktadır. İlki 1976 yılında gerçekleştirilen TBD
Kurultaylarının 17.sinde sizlerle buluşmanın sevinci ve gururu içerisindeyiz.
Bilişim kültürünün yaygınlaştırılması için yakılan bilişim meşalesini çeyrek
asırdır söndürmeden taşıdık.Taşımaya devam edeceğiz.
Bilişim 2000'e ve 17. TBD Kurultayına da bu heyecan ve bilinçle
hazırlandık.
TBD, pek çoğunuzun yakından bildiği gibi bundan tam 29 yıl önce,
bilişim teknik biliminin ulusal kalkınmada bir araç olarak kullanılmasının
zorunluluk olduğunu gören bir elin parmakları kadar meslektaşımızın ortaya
koyduğu bu hedef ile yola çıktı. Benzer görüşün bugün, Kalkınma Planlarında
önemli yer bulması ancak onlarca yıllık uğraşının sonucudur.
Yaşamımızın her alanını doğrudan etkileyen bu teknolojilerin
kitleler tarafından doğru anlaşılması, ülkemizi bilişim toplumuna taşıyacak
dönüşüm için bir zorunluluktur.
Bilişim tüm etkinlikleri ile bilişim kültürünün edinilmesi ve
yaygınlaşması için çok önemli bir ortam yaratmaktadır. Üstelik bu etkinlikler
sadece bilişimcilerin değil toplumun hemen her kesiminin ilgisini çekmektedir.
Bu olumlu gelişme başta sektörümüzün en eski sivil toplum örgütü TBD olmak üzere
tüm bilişim kesiminin toplumsal görevlerini yerine getirdiğinin çok somut bir
kanıtıdır.
Bilişim toplumuna giden yolda önemli bir sıçrama tahtası olarak
gördüğümüz bilişim etkinliklerinde ülkemizi üçüncü bin yıla ve çağdaş uygarlığa
taşıyacak adımları tanımlayacağız.
İkinci bin yılın bu son etkinliğini bir dönüm noktası olarak
görmekteyiz. Bilişim 98'de Türkiye'ye yeni bir kavram daha kazandırmıştık.
Bilişim Takvimi. Bilişim etkinliklerinin başladığı eylül ayının ilk haftasını bu
takvimin başlangıcı kabul ediyoruz. Sürekliliğimizin simgesi olan bilişim
takviminin ilk gününü yaşadığımız bu günde, yeni bir bin yıla başlarken, burada
olmakla bize güç katan herkese teşekkür ediyorum.
Değerli Bilişimciler,
Bu yıl e-Türkiye ana teması ile toplanıyoruz. Etkinlikler
süresince Türkiye'nin önüne o küçük "e" harfini koymak için yapılması
gerekenleri bir kez daha gözden geçireceğiz. Birlikteliğimizden gelen sinerji
ile e-Türkiye 'yi planlayacağız.
İnsanlığın devrimsel bir değişimin sarsıntılarını yaşadığını
biliyoruz. Bu değişimi başlatan bilişim teknolojileri üretimden ticarete,
sağlıktan yayıncılığa, turizmden eğlenceye tüm ekonomiyi; eğitimin tüm
aşamalarını; siyaset ve kamu yönetimini; sınırlar ötesi ilişkilerden kültüre tüm
boyutları ile etkilemeye başlamıştır.
Bilişim teknolojilerinin sebep olduğu değişim sonucunda, zaman
ve mekan farklılıklarının etkisi ortadan kalkmış; çalışma, ticaret, eğitim ve
eğlence biçimleri daha önce düşünülemeyen boyutlarda ve hızda değişmeye
başlamıştır.
Bu değişimin sonucu Bilişim Toplumudur.
Bilişim teknolojileri ülkelerin kaderlerini belirlemektedir.
Ülkemizin bu günlerde sıkça bahsedilen sayısal uçurumun diğer kıyısında
kalmaması için takvime bağlanmış bir plan içerisinde ve çok hızlı bir biçimde
hareket etmesi gerekmektedir.
Bu çağ sanayi çağından çok daha hızlı bir biçimde
kaçırılabilir.! Bu tehlikenin gerçekliği, boyutları ve olası sonuçlarını
Türkiye'nin gündemine taşımak, bu alanda ulusal strateji ve politikaların
geliştirilmesini sağlamak durumundayız. İşte bilişim etkinliklerinin en önemli
işlevi olmalıdır.
Dünyanın en gelişmiş on ekonomisi içerisinde yer almak isteyen
ve 21. yüzyıla bilişim toplumu olma hedefi ile girecek Türkiye için bilişim
teknolojilerinde etkin olmak stratejik bir öneme sahiptir. Başta yazılım olmak
üzere bilişim teknolojilerinin her alanında üretim hedeflenmelidir.
Çabalarımız sonucunda, ülkemizin en hızla sıçrama yapacağı alan
olan yazılım sekizinci 5 yıllık kalkınma planında stratejik öneme sahip bir
sektör olarak yer almıştır. Bunun planda bir satır olarak kalmaması büyük önem
taşımaktadır. Aksi halde Türkiye kendisini rekabetçi kılacak bir sektörü
geliştiremeyecek ve ekonomik kalkınma düşlerini bir kez daha ertelemek zorunda
kalacaktır.
Ülke yöneticilerinin daha özenle gözetip, geliştirilmesini
desteklemesi gereken bilişim sektörü, Türkiye'yi çağdaş ülkeler seviyesine
çıkarabilecek tek sektördür. Ama ne yazık ki ülkemizin bu alanda yetiştirdiği
çok değerli ve sınırlı insan kaynağının özlük haklarını koruyacak düzenlemeler
yıllardır süren çabalarımıza rağmen hala oluşmamıştır. Lisans ve yeterlik, işe
alış ve terfi, sorumluluk ve yetki, meslek ahlakı esasları ve uygulamanın
işlerliği, gibi konulardaki mevcut durum da geliştirilmeye muhtaçtır.
Tüm dünyada bilişim alanında yetişmiş insan gücü açığı
ortadadır. Mevcut insan kaynaklarının dahi özlük haklarının korunamadığı ülkemiz
için durumun farklı olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Bunun
sonucunda, bilişim personeline ilişkin fiyat dengelerinin alt üst olacağı,
elemanların sürekli yer değiştirerek kalıcı ve sağlıklı çözümlerin yaratılmasını
engelleyecek bir ortamın oluşacağı bilinmektedir.
Üniversiteli işsizlerin oranının bu kadar yüksek olduğu
ülkemizde, özellikle teknik eğitim almış kişilerin yeniden eğitilerek bilişim
sektörüne kazandırılması bir zorunluluktur. Türkiye'yi bilişim toplumuna
taşıyacak insan gücünün mutlaka yetiştirilmesi gerekmektedir. Türkiye alınacak
hızlı ve etkin kararlarla, kısa sürede "ara insangücü " yetiştiren bir fabrikaya
dönüştürülebilir.
Değerli Bilişimciler,
Sanayi devriminin belirlediği insan profiline uygun bireyler
davranışcı ve bilişsel öğretim kuramları ile eğitilmişlerdir. Ancak bu yöntem
bilişim çağının profilini belirlediği bireyleri yetiştirmekte yetersiz
kalmıştır.
Bu nedenle, başta üniversitelerimiz olmak üzere tüm eğitim
sistemimizin bilişim toplumunun ihtiyaç duyduğu insan profilini yetiştirecek
biçimde yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
Değerli Bilişimciler,
Bilgi ve deneyimlerini diğerleriyle paylaşmak, onlara kendi
görüş ve düşüncelerini ulaştırabilmek için sürekli bir arayış içindeki
insanoğlunun en büyük buluşlarından biri olan bilgisayarı, iletişim
teknolojisininde katkısıyla tek başına bir araç olmaktan çıkararak sanal
dünyanın temelini oluşturan internet, yeni bin yıla damgasını vuran bir yaşam
biçimidir.
Türkiye, internetin gelişmesini engelleyen faktörleri ortadan
kaldırmak için gerekli yatırımları ve yasal düzenlemeleri hızla yapmak
durumundadır. Bu düzenlemeler serbest rekabeti özendirmeli ve tüketiciyi
korumalıdır.
Bugün ülkemizdeki işletmelerin %99'unun KOBİ niteliğinde olduğu
bilinmektedir. Yeni ekonominin lokomotifi niteliğindeki bu işletmelerin hızla
internet teknolojileri ile tanıştırılması ve ticaret hacimlerinin %7-8' lerden
çok daha ileri bir seviyeye getirilmesi gerekmektedir. TBD bu konuda da üzerine
düşen görevin bilinci ile ev ekonomilerinin dünyaya açılması: İnternet Belde
isimli bir projeye başlamıştır. Denizli'nin Yatağan beldesindeki pilot çalışma
ile başlayan projenin ülke geneline yayılması planlanmaktadır. Bu projenin
katılımcıları KOSGEB, yerel yönetimler ve internet üst kuruludur. Proje özel
sektörümüzce de desteklenmektedir.
TBD, yukarıda andığım ve benzeri önemli konularda her türlü
oluşumun içinde bulunmayı görev sayar.
Değerli Bilişimciler,
Coğrafyanın keşfiyle başlayan ve sanayi devrimleri ile ivme
kazanan Küreselleşme sürecine en büyük hızı bilişim teknolojilerine yapılan
yatırımlar kazandırmıştır. Bilişim teknolojilerine yapılacak yatırım ülkelerin
küresel bilişim toplumundaki yerini belirleyecektir.. Ülkemizin sınırlı
kaynaklarının doğru ve yerinde kullanılması için bilişim toplumunun
gerekliliklerini ülke yöneticilerinin gündemine taşımayı bir görev ve sivil
toplum örgütü olmanın gereği kabul ediyoruz.
Bu görev için kapılarımızı yolu bilişimden geçen herkese açtık.
Gelin Türkiye'yi hep birlikte bilişim toplumuna taşıyalım.
O gün geldiğinde eminim ki herkes biraz bilişimci olacak, ama ne
mutlu ki, bugün bu onurlu görev bizlerin omuzlarında.
Bilişim 2000'nin bizleri düşlediğimiz Türkiye'ye bir adım daha
yaklaştırması dileklerimle sözlerime son verirken, Bilişim 2000'nin
gerçekleşmesini sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyor, hepinizi sevgi ve saygı
ile selamlıyorum...
İnci Pekgüleç Apaydın
|