| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

06.05.2005 Nevzat Tekin - netyorum.com / Sayı: 163

PAPATYANIN EKSİK YAPRAĞI

Söyleyeceklerim bitmedi, kibir ovasına saldıran aç kurtlar gibi değilsem de söyleyeceklerim bitmedi henüz! Sadece şu her derde deva zaman merhemini koyduğum yeri bulamıyorum... O kadar!

Azık torbamda gelecek zor günler için sakladığım umutlarım var daha, kaybetmeye korktuğum umutlar bunlar, insanı şekilden şekle sokan, parmağının ucunda oynatan umutlardan değiller... Neyse ki değiller!

İçi boş bırakılan kavramlarım, hakkını veremediğim duygularım, şu kahrolası yaşama karşı her şeye rağmen yitirmediğim saygım ve hani şu yeni emzirilmiş bebek odası kokusunu içime çeke çeke dolduracağım henüz doğmamış apalak bir kızım var... Hı!

Bi cigara içimlik uzakta dokunamadığım dostlarım var, bağışlasınlar beni anılarımın mimarları, bağışlasınlar, nerede şu lanet olası merhem? Halbuki burada kolay bulurum diye bir kenara saklamış mıydım ben onu? Hay Allah!

Avucumun içinde olabilir mi bu merhem? Sol elimin avuç içine şöyle bir göz atıp çizgilerine anlam yüklemeden bakmaya çalıştım, özellikle eğik bir hançer gibi bileğimdeki damara doğru ilerleyen koca çizginin işlemeli sapı gibi duruyor işaret parmağım! Neyi işaret ediyor ki? Hem zaman insanın avucuna saklayabileceği bir şey mi? Pöh!

Alnımın gün geçtikçe artan kırışıkları arasında bir yere saklamış olabilir miyim ki ağulardan damıtılmış zaman merhemini? Herkesin alın yazısı konuştuğu dilde mi yazılır diye yeni bir soru üretmeme neden olacak bir yere saklamamışımdır ben onu! Alnıma yazılmış bir yokluğu alnımın kırışıklıkları arasına saklamak akıl kârı değil! E o zaman!

Kendime dışarıdan bakacak kadar beni benden alan türkülerin içine saklamış olabilir miyim? En son hangi türkü vurmuştu beni? “ Çeşmenin başına güvercin kondu / Salındı sevdiğim atına bindi / Çıkardı cebinden üç elma verdi / Sanırım dünya hep benim oldu ” Kaybetmeyi göze alamadığın bir şey bu türkünün hangi satırına saklanır ki? Aman be!

Belli ki uzun sürecek bu kış, zaman merhemini gelecek baharda açacak bir papatyanın bu sefer eksik kalmayan bir yaprağına saklamış olabilirim umudunu da azık torbama yerleştirdim usulca... Şişşşt!

Hadi var git işaret parmağım, türküler söyleye söyleye bir hançerin sivri ucu gibi kazı şu alnımdan yokluğun yaldızlı yazısını ki altından yaprağı bir fazla bir papatya çıksın... Amin!

İyi bir gün olsun yarın...

Nevzat Tekin
e-posta: http://www.geocities.com/nevtek


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
163. Sayı önceki yazı 163. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı  
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye