| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

06.04.2005 Gülay Şahin - netyorum.com / Sayı: 162

MİNİĞİMİN BURKULAN KALBİ

Bugün değişik bir garip hüzün ve kırgınlık çöktü yine üzerime her yerden tuttuğum eller çekilince kalakaldım ortalıkta sanki. İnsan bir an tek düşünebilir mi dünyada kendini, işte öyle bir boşluk var dibimde ve ben boşluğa tek başıma bakıyorum gibi. Yine etraf sessizleşti, bu sessizlik beni yoruyor, düşündürüyor, en acısı üzüyor.

Evimdeyim ve bu sessizliğe alışamadığım bir evde, arada çıkan seslerde gördüğüm güzel minik bir yüz ve ışık saçan gözler, o miniğime bakarken sessizliği atıyorum üzerimden, dünya bir kez daha duruyor derinden. Fakat bu sefer değil kederden, bana tam da yansımayan bir bakış bir ufak gülüşten.

Yalnızlığa alışırsa bile bu bedenim, yanımda yumak yumak elleri ile olan miniğim bırakmıyor biliyorum yüreğimde. Sensizlik zor gelse de bakıyorum koltuğuna, arıyor gözlerim ilk anlarımızı, neşeli zamanlarımızı, böyle olması gerekiyormuş , sessiz ve sensiz.

Başa çıkabilirim diyorum hep kendi kendime, bu da geçecektir diye çoğu kerelerde. Gam, tasa, keder. Hepsi bir yana miniğimin yüreği hiç burkulmasa.

Çok zor gelecek ona yaşam, öğrenecek ayakta durmayı, dik kalabilmeyi, hassaslığını atıp güçlü bir resim çizecek geleceğe, inşallah, gözlerimi soldurduğun ve miniğimi burktuğun için sana gülmez dilerim bu hayat.

Derin korkuların olur yüreğinde, ince tanecikler vurur bedenini, gölgelerle konuşur, karanlıklarla yaşarsın bu duamda. Duvarlar seslenince sana, ağlarsın belki de, dilerim hıçkırıklarını duyacak kalmaz etrafında. Hiçbir ağlama benzemez yüreği güneşli bir anne ve gözleri parlayan aydınlık bir çocuğa, yani bana ve ikimizin çocuğuna.

Sensizlik daha çok dolaşacak belki bu evde, ev bitiyor çıkıyorum bu zamanda ama yüreğimde de dolaşmaya başlıyor bu yalnızlık, artık kendime bir çizim yapıştırdım ve ellerime sürdüğüm bu rüzgar savurdu yanımızdaki seni, sensizlik acı vermiyor artık, çünkü; en acı olan bensizliği sana tattıracağı için.

Miniğim ve ben yaşama sıkıca tutunduk, ellerimiz kenetlendi, yüreğimiz zaten bir bütündü, zamana göre baş döndüren bir hisle açılıyoruz denizlere, şimdi rüzgar denizden yansıyor yüzümüze , serin ve tertemiz bir başlangıçla, unutmadan huzurda diğer arkadaşımız olmak için yolda.

Arkadaşım Minoş'a hitaben

Gülay Şahin - Ekim 2004
e-posta: gulay_sahin@hotmail.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
162. Sayı önceki yazı 162. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye