|
06.10.2004 Gülay Şahin - netyorum.com / Sayı: 158
ZAMAN KİNDAR BİR BAHÇIVAN
Zamansız ihanetleri saklar geceler hep koynunda. ellerini açıp baktığında bir
hüzün darbesi de orada beklemektedir. Savuran rüzgar ise hep acımasızmı olmak
zorundadır. bu sevda küllerini dağıtmanın başka yolu olmadığındandır.
Neden hep üstüste gelir yanık yaşantılar, duygusal çöküntüler, pişmanlıklar,
yaşanmaması gerekirken bir anda ayrılığı getirenler, sebepsiz kırıklar,
isyanlar, başkaldırmalar, bazen ise kabullenmeler, bir bakışa tav olmalar,
içindekileri vuramamak dışarı.
Bilmiyorum bilemiyorum yahut da bilmek istemiyorum nedensiz aklım karışık.
Zamanın bazen kindar bir bahçıvan olduğunu düşünüyorum, almışsa eline budama
zamanı gelmiş gibi makasını, kesmek ister zamansız sevda dalgasını ve her dem
yeniden koparır sevda kokan güldeki heyecanı.
Anılar hatıralar canlanırya gözümüzde, ne zaman olduysa bu hatıra? Kaç zaman
geçtiyse üzerinden anlarsınki eski şarkıdır radyoda çalan ve eskidir artık
hatırlatılmaya çalışılan. Hiç beklemezsin ki çalar kapın peşinden belirir bir
güneş aydınlığı, gülümsetmek mi ister diye düşünürsün, hayat kadar gerçek bir
yaşamdır bekleyen. Işığı savurmayı, kapıyı kapatmayı diler, bir daha güç
bulamazsın kendinde, mutluluk geç de olsa yapışmıştır, kapından yakana istesen
de bırakamazsın kokusunu. Güneşin, sıcaklığın ve keyfin işte sana hayatın
bilmecesi; cevap vermek için koşun aynaya bakın ve bir çift göz ile hem
gözlerinize hem de yüreklerinize gülümseyin.
Gülay Şahin - Mart 2004
e-posta: gulay_sahin@hotmail.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|