| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
06.04.2000 Melek Bar Elmas - netyorum.com / Sayı: 15HAYAT GÜZELDİR - 1
Merhaba, Dergiyi Banvit’in İnegöl Bayii verdiğinde, heyacanla okudum. Çünkü şirketlerin sosyal sorumluluğu, hele konu çocuk olunca bir hayli önemli gelir bana. Kutlamak için Banvit’i aradığımda benim de katkım olabileceğini öğrenince dünyalar benim oldu. Yazmak istedim çünkü ben de: iki çocuk annesiyim, çalışıyorum, güzel bir gelecek istiyorum tıpkı sizler gibi… Öğretmen okulunu bitirdikten sonra, “ben üniversiteye gitmek istiyorum” dememle başlayan yoğun bir öğrencilik döneminin ardından, 1982 yılında bilgisayar mühendisi olarak hayatın ortasına atladım. Öğrencilikten kalma alışkanlıkları üzerimden atamadan "Ziraat Bankası" Şube Otomasyonu Yazılım Geliştirme Ekibi’nin yöneticisi olmuş buldum kendimi. O kadar yoğun bir tempoyla hem öğrenmeye hem de sorumluluklarımı yerine getirmeye adamıştım ki kendimi, 1990 yılında ilk çocuğumu kucağıma alana kadar hayatın anlamını hiç düşünmedim. Ama kızımı kucakladığım ilk anda, onu hayata sımsıkı bağlayan emme güdüsü beni derinden etkiledi. Anladım ki benim sadece şirketime karşı değil, hayata karşı da sorumluluklarım var. Peki ama şimdiye kadar sadece öğrenmek ve iş hayatında başarı olarak algıladığım hayat, gerçekte neydi ve benden ne bekliyordu ? İnanın bu soruların cevabını hala bulmuş değilim. Ama elimde ip uçları var… Tüm anne olanlar bilir, her doğumdan sonra kadınlar hayatın anlamını bir kez daha sorgular. Belki de, yeni doğan bebeğe iyi bir ortam yaratmak için doğanın güzel bir çözümüdür bu sorgulama. Böylece siz yeni bir insanın hayata hazırlanması için gerekli ortamı yaratabilecek ve bu minik insanı yetişkin yapma sürecindeki zorlukları daha rahat göğüsleyebileceksiniz. Ben de bu süreçten geçtim ve hayatımda pek çok değişiklik yaptım. İlk olarak ölümcül zorunluluklar olmadığı sürece hafta sonu çalışmamaya karar verdim. Daha önce nadiren evde kaldığım göz önüne alınır ise, bu kararımdan sonra önümde dağ gibi biriken işleri hayal etmeniz güç olmasa gerek. Çünkü tüm verilen iş bitirme süreleri benim çılgın çalışma tempoma göre hesaplanmıştı. Oysa ben artık hafta sonunda çocuğumla zaman geçirmek istiyordum. Yarattığım kaosu çözmek için ne yapacağımı kara kara düşünürken “Time Manager” (Zaman Yönetimi), “Bireysel Kalite” ve “Hayat Ağacım” adında Claus Moller’in yazdığı kitaplarla karşılaştım. Bu kitaplar benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. Okumanızı öneririm. Yani yaptığım ilk iş zamanımı daha iyi kullanmayı öğrenmek oldu… Sonuç mu ? Şimdilerde 40 dakika içinde dört kap yemek pişirip, yemek masasını da hazırlayabiliyorum. Doğal olarak börek, baklava ve mantı menümde yok. Ama tavuk ve türevleri haftanın dört günü bizimle birlikte. Gelelim resmimize: En kötü anlarda bile güldürecek bir taraf mutlaka vardır. Bunu bulmak için çaba harcamalısınız. Böylece aklınızda sadece kötünün kalmasını önlemiş olursunuz. Diğer öğrendiklerimi daha sonra sizinle paylaşacağım. Unutmayın hayat güzeldir. Melek Bar Elmas
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |