|
04.09.2003 Gülay Şahin - netyorum.com / Sayı: 143
O'NA...
Bir daha böyle duygulu denizlerimiz olacak mı, yine buluşabilecek miyiz? Kaç
kere yaşanır ki içli yüklemeler, hisli ve şiddetli duygular, tensel
yakınlaşmalar, heyecanlı kalpler, ne kadar daha sürebilir ki bu kalp ağrılı
şiirler, kalp ağrılı yazılar? gönlümden kopanlar... Elbet bir sonu var ama
yaşayamadan varmak bir sona ne derece doğru ki...
Nasıl yol aldırabiliyoruz içimizdeki gemiye, neden sürüklenmesine bırakıp da
bakamıyoruz? Niçin hep sorguluyor ve kendi halinde biraz daha bekletmiyoruz?
Aslında yazılarımda tekil ve sana, sadece seslenmeliyim neden yapmıyoruz,
bakmıyoruz' daki biz kelimesi çok da doğru bir cümle olmadığını hatırlatıyor
bana.
Ama ben, sen ve ben diye hiçbir zaman bakmadım ki. Hep biz olma, varolabilmek
adına, sürdürebilmek adına, dokunabilmek adına, gülümseyebilmek bir parça
sevgiyle, aşkla, tutkuyla yüzlerimize diye biz olmayı seçtim, senin tarafında ne
kabul gördü bilmiyorum. Çünkü sen benim kadar verici olmadın duygularında,
elektriklerimiz uyuştu, ama koşarak çarpışarak birbirine geçmek, sarılmak yerine
biraz iğne batıran sen oldun biraz geri durmasını isteyen yine sen oldun. Bu
anlamlı frekans!! Bak yok olmak üzere...
Suçlamak..!!
Doğru değil belki sevdiğim, güçlü duygularımla bağlandığım sen? Ne yanlıştı
ikimizde söylermisin? Değişen tek şey yaşamda aldığımız yolun önüne setler
yerleştiren hatta ve hatta onu bile yapamayan büyük bir sessizliğe gömülmeyi
kendine kolay bir yol seçmiş sen vardın ve hala varsın.
Pişmanlıklarımız...
Elbette benimde var pişmanlıklarım ama seninle aynı paralelde değil bu konuda
duygularım; benim pişmanlığım sana senin yanındayken içimdeki diğer seni
anlatamamak, içimde hissettiğim minik serçe duygularımı o berraklıkta sunamamak,
hani zamanımız var doya doya demiştin ya işte benim tek suçum bir de buna
inanmak!!.. İnandığım içinde bu doygunluk hissi olmasın diye dilim dilimi bırak,
yudum yudum aşkımızı içmek ya da içirmek..
Gördüm ki saklanan gizli duygularımda yaşayan canlı seni, yaşarken taze
tutturamamışım, sonrasında asılmamın bir yere kadar tomurcuğu oldu ama bir
yerden sonra o da yok oldu ya da yok edildi..??
Sevgiliye...
Yanlış bir kelime seçimi "sevgiliye".. Ben hiç sevgilim demedim ki sana. Şimdi
yoksun ya, ne kolay demek değil mi diye düşlüyorum. Keşke. Keşkelerimde hep
sevgilim dediğim sen yatıyorsun. İkimizi de zamana havale ediyorum, mektubum
yine de APS değil, aciliyete gerek yok, normal ve zamanlı olsun diye.
Yaşantımıza uyum sağlasın diye...
Gülay Şahin - Aralık 2002
e-posta: gulay_sahin@hotmail.com
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|